kandilli balıkçısı suna abla


İçinde "yok" olan yorumlar
3
2.8
didem
4
4 yıl önce
kandilli
??kandilli i̇skelesi’nin hemen yanıbaşında denizin tam dibinde bir mekan burası. vale hizmeti bulunuyor, ücreti 20 tl.
??çeşitleri ve fiyatları en baştan görebileceğiniz bir menüsüyok, servis elemanları size neler yiyebileceğinizi sayıp siparişinizi alıyor. yoğunluğa rağmen serviste hiçbir aksama yaşamamak güzeldi.
??biz sıcak başlangıçlardan ızgara kalamar ( 25 tl. ) , lakerda ( dilimi 15 tl. ) ve karides güveç ( 25 tl. ) sipariş ettik. salata tercihimiz domatesli roka salatası ( 10 tl. ) idi. lakerda günlük olarak hazırlanmıştı , tadı çok güzeldi. karides güveç bolca domatesli ve lezzetliydi. kalamarını ise biraz kurumuş bulduğumdan pek beğenmedim.
??balıklardan istavrit ( 25 tl. ) tercih ettik. çıtır çıtır hazırlanmıştı ve taze olduğu tadından belliydi.
??kapanışı yaptığımız fırın helva ( 15 tl. ) bugüne kadar denediklerim arasında kesinlikle ilk üçe girebilir. porsiyonu ufak olmakla beraber kendisi tam bir lezzet şöleniydi??
??i̇ki adet bira ( 30 tl. ) eşliğindeki bu güzel yemek için %10 servis hesaba dahil edilmiş olarak 160 tl. ödedik.
??lokasyonu ve sunduğu taze lezzetleri göz önüne aldığımda - porsiyonların da oldukça ufak oluşunu bir kenara bırakacak olursam - mekandaki fiyat politikasının makul olduğunu düşünüyorum.
0
engin
5
4 yıl önce
kandilli
tat lezzet fevkalade şiddetle tavsiye eserim boğaz havasını söylememe gerek bileyokeğerki esmiyor ise değmeyin keyfinize garsonlarda alakalı
0
nuran
1
4 yıl önce
kandilli
k.a.z.i.k.
fiyatları sisiriyorlar.yokkuveryokservis ücreti.üstüne bir de bahşiş bekliyorlar. küver dedikleri de ekmek hani .manzara süper dediler ama kıyıda pet şişeler yüzüyordu. hayal kırıklığı az kalır.kendimi keriz gibi hissettim
0
mujgan
2
4 yıl önce
kandilli
bogazin sularina bu kadar yakin oturarak, ruzgarini hissederek, rumelihisarini ve anadoluhisarini ayni anda gorerek balik yenebilecek baska bir yer var mi bilmiyorum. ama... konumundan dolayi israrla vazgecmedigim bu yere bir daha gitmeyecegim. cunku, mezeler, ara sicaklar, baliklar cok siradan, her yerde bulunabilir. alkol ruhsatlari yok, buna ragmen alkol servisi var ama su bardagi veya renkli bardakta yapiyorlar. tabii alkollu icecekleri sadece bardak hesabiyla getiriyorlar, marka secme sansinizyokve mesela marketten 20 liraya sisesi alinan bir sarabin s bir bardagina bu fiyati oduyorsunuz. ne zaman buraya gitsem, muhakkak bir masada hesapla ilgili sorun cikiyor. cunku yiyip icmediginiz seylerin adishona yazilmis olma olasiligi cok yuksek. zaten yanlis hesap gelmese de fiyat-performans dengesi cok kotu. sonuc olarak, buradan cok daha lezzetli baligi cok daha iyi servisle yiyebileceginiz yerler var.
0
lokantalarim
4
4 yıl önce
kandilli
dostlarla yaptığım sohbetlerde, zaman zaman benzer bir soru cümlesiyle karşılaşıyorum: “alp, şöyle salaş, yemekleri güzel, manzarası fena olmayan, fiyatları iyi bir yer önersene bize…?”

bu aslında “her genç kızın rüyası” galiba…herkes güler yüzlü hizmet, lezzetli yemek, ihtişamlı bir manzara, el yakmayacak fiyatlar istiyor hayatta. yaşadığımız şehirde bunu sunan lokantaların sayısı malesef çok az. avrupa’nın en pahalı lokantaları bile i̇stanbul’daki ortalama bazı restaurantların fiyatlarıyla boy ölçüşemiyor.

bu şehirde hayat ne yazık ki çok pahalı; buna karşın talep çok yüksek ve doğal olarak bazı işletmelerde şımarıklık had safhada. fabrikasyon ve ticari yaklaşımlarıyla hem size verdikleri hizmeti aceleye getiriyorlar, hem de “bebeğim bir haftadan önce arayıp rezervasyon yaptırmazsan bizde yemek yiyemezsin” tavrıyla karşılaşıyorsunuz. üstelik yemekler de öyle pek matah değil. 

rezervasyon konusuyla ilgili bir parantez: american psycho’nun bir sahnesinde kahramanımız (christian bale), manhattan’ın en popüler mekanlarından birini telefonla arayıp o günün akşam yemeği için rezervasyon yaptırmak ister. karşıdan cevap yerine gevrek kahkahalar gelir. o kadar imkansız bir şeydir ki adamın istediği, yönetmen böyle kafkaesk bir üslupla vermek istemiştir cevabı. demek istediğim, bizim şehrimizde de zaman zaman buna yakın tavırlar sergilenmektedir rezervasyon yaptırmak istediğimizde.

ve tahmin edersiniz ki bendeniz bundan nefret eden bir adamım.

her neyse, biz konumuza dönelim. yukardaki soruya cevap verirken sözkonusu anadolu yakası ise i̇smet baba ve suna’nın yeri gibi mekanları öneriyorum genelde. buralarda fiyat/performans bana kalırsa çok çok iyi. i̇yi bir lokantada olması gereken her şey de mevcut. bu sebepten, bu yazıyı suna’nın yeri’ne ayırdım.

i̇lk ne zaman gittim, anımsayamıyorum, rahmetli babam çok severdi burayı. onbeş sene mi, yirmi sene mi önce, bilemiyorum. yılda dört-beş defa, bazen öğlenleri uğrar, manzaraya bakarak demlenirim suna’nın yeri’nde.

kısaca özetlemek gerekirse,

mekanı bulmak hayli kolay. sahilden kandilli i̇skelesi’ne gelmeniz yeterli, lokantayı iskelenin iki yanına konuşlanmış vaziyette bekliyor bulursunuz karşınızda. birinci köprü tarafından geliyorsanız beylerbeyi’nden dümdüz devam edin,yokikiden ulaşmaya çalışıyorsanız, kavacık sapağının ordan anadolu hisarı istikametine girip aşağı inin ve kandilli’ye ulaşın. bu kadar basit.

otopark hizmeti mevcut ve sıkıntısız. i̇skelenin oraya girdiğiniz vakit arabanızı oradaki görevlilere bırakabilirsiniz. dışardan bakıldığında park yeri yokmuş gibi görünse de çok iyi çözümlemişler bu meseleyi.

mekan ilk başlarda iskeleyi karşınıza aldığınızda soldaydı diye hatırlıyorum, ama uzun süredir sağ tarafta da hizmet veriyor. baharda ve yaz aylarında açık kısımlarında keyifle oturabilirsiniz, fakat önemli bir mesele ciddi şekilde rüzgar alabiliyor olması. bunun özel bir zamanı var mı bilemiyorum, ama bazen iskele ile yandaki yalının arasındaki koridordan şiddetli rüzgar esebiliyor.

tahta masalar bembeyaz, pırıl pırıl örtülerle örtülmüş, her daim müşterileri bekliyor suna’nın yeri’nde. mekanın darlığından ötürü masaların birbirine yakın olma durumu var, fakat bu konuda yapılabilecek bir şey yok. gülü seven dikenine katlanır neticede.

garsonlar son derecede tecrübeli ve insan sarrafı tipler. sizin ne istediğinizi gayet iyi anlayıp çok iyi bir zamanlamayla yapıyorlar sevisi. en baştan beri bu böyleydi.

manzara müthiş. doğru masaya oturduysanız boğaz’ın üzerinde gibi hissediyorsunuz kendinizi. ağzınızda dağılan o güzelim yemekleri yerken boğaz’a bakmak, iskelenin yanından oltayla balık avlayan çocuları izlemek ayrı bir keyif. ara ara denize girenler de olmuyor değil. tahmin edersiniz ki, bunlar yunus balıklarına yakın yüzme yeteneğine sahip mahalle çocukları.

kışın geldiyseniz kapalı kısmında oturabilirsiniz, ama benden söylemesi, istenen manzarayı görebileceğiniz masa sayısı hayli kısıtlı.

yemeklere gelince, gavurların değişiyle “schlicht und einfach”… basit ve sade bir menü var ve başarının sırrı bence burada. kafa karıştıran cinsten, onlarca yemekten oluşmuyor size sunduğu güzellikler.

burada mutlaka bol rokalı, yeşillikli bir salata yemelisiniz sevgili dostlar. üzerine peynir rendelenmiş olsa iyi olur. i̇nsanın damağı bayram ediyor önünüze geldiğinde bile. bu salata o kadar güzel ki, insan hiç bitmesin istiyor.

bunun yanında mekanın enfes, ağızda dağılan favasından da mutlaka sipariş etmenizi öneririm. nadir bulunan lezzetlerden birisi de bu.

patlıcan salatasında da közün tadı iyice hissediliyor. yutulduktan bile ağızda bıraktığı tad unutulmaz. bunu da tavsiye diyorum.

sıcak olarak kalamar, midye tava, tereyağında karides söylenebilir. üçü de insanın damağına bayram ettirecek cinsten, lakin benim favorim kalamar. çok güzel yapıyorlar, adeta lokum gibi diyebilirim.

balık olarak çeşit çeşit farklı mevsim balıkları yedim ben burada, ama en son gittiğimde yaptıkları gümüş tava gibi bir lezzete neredeyse hiçbir balıkçıda rast gelmedim. varsa ortaya söyleyin, tadını çıkartın.

mekanın en büyük problemi caminin burunun dibinde olmasından ötürü içki ruhsatı alamıyor olması, fakat demokrasilerde çare tükenmeyeceğini belirterek bu mevzuya nokta koymak isterim.

hülasa-i kelam, her kim ucuz, yemekleri güzel, manzarası şahane bir balıkçı arıyorsa kentimizde, hiç çekinmeden soluğu kandilli suna’nı yeri’nde alabilir. tüm beklentileri karşılanacaktır burada.

ayrıca sevgili dostlar, insan böyle mekanlara gelip gözlerini boğaz dikmeyecekse, ne halt etmeye bu şehirde yaşıyordur, onu da sorgulamak lazım.

suna’nın yeri

adres: kandilli i̇skele cad. no: 17 kandilli mh.

telefon: 0 216 3323241


-----07 jun, 2013-----

dostlarla yaptigim sohbetlerde, zaman zaman benzer bir soru cümlesiyle karsilasiyorum: "alp, söyle salas, yemekleri güzel, manzarasi fena olmayan, fiyatlari iyi bir yer önersene bize...?"



bu aslinda "her genç kizin rüyasi" galiba...herkes güler yüzlü hizmet, lezzetli yemek, ihtisamli bir manzara, el yakmayacak fiyatlar istiyor hayatta. yasadigimiz sehirde bunu sunan lokantalarin sayisi malesef çok az. avrupa'nin en pahali lokantalari bile istanbul'daki ortalama bazi restaurantlarin fiyatlariyla boy ölçüsemiyor.


bu sehirde hayat ne yazik ki çok pahali; buna karsin talep çok yüksek ve dogal olarak bazi isletmelerde simariklik had safhada. fabrikasyon ve ticari yaklasimlariyla hem size verdikleri hizmeti aceleye getiriyorlar, hem de "bebegim bir haftadan önce arayip rezervasyon yaptirmazsan bizde yemek yiyemezsin" tavriyla karsilasiyorsunuz. üstelik yemekler de öyle pek matah degil.


rezervasyon konusuyla ilgili bir parantez: american psycho'nun bir sahnesinde kahramanimiz (christian bale), manhattan'in en popüler mekanlarindan birini telefonla arayip o günün aksam yemegi için rezervasyon yaptirmak ister. karsidan cevap yerine gevrek kahkahalar gelir. o kadar imkansiz bir seydir ki adamin istedigi, yönetmen böyle kafkaesk bir üslupla vermek istemistir cevabi. demek istedigim, bizim sehrimizde de zaman zaman buna yakin tavirlar sergilenmektedir rezervasyon yaptirmak istedigimizde.


ve tahmin edersiniz ki bendeniz bundan nefret eden bir adamim.




her neyse, biz konumuza dönelim. yukardaki soruya cevap verirken sözkonusu anadolu yakasi ise ismet baba ve suna'nin yeri gibi mekanlari öneriyorum genelde. buralarda fiyat/performans bana kalirsa çok çok iyi. iyi bir lokantada olmasi gereken her sey de mevcut. bu sebepten, bu yaziyi suna'nin yeri'ne ayirdim.



ilk ne zaman gittim, animsayamiyorum, rahmetli babam çok severdi burayi. onbes sene mi, yirmi sene mi önce, bilemiyorum. yilda dört-bes defa, bazen öglenleri ugrar, manzaraya bakarak demlenirim suna'nin yeri'nde.


kisaca özetlemek gerekirse,


1.mekani bulmak hayli kolay. sahilden kandilli iskelesi'ne gelmeniz yeterli, lokantayi iskelenin iki yanina konuslanmis vaziyette bekliyor bulursunuz karsinizda. birinci köprü tarafindan geliyorsaniz beylerbeyi'nden dümdüz devam edin,yokikiden ulasmaya çalisiyorsaniz, kavacik sapaginin ordan anadolu hisari istikametine girip asagi inin ve kandilli'ye ulasin. bu kadar basit.
2.otopark hizmeti mevcut ve sikintisiz. iskelenin oraya girdiginiz vakit arabanizi oradaki görevlilere birakabilirsiniz. disardan bakildiginda park yeri yokmus gibi görünse de çok iyi çözümlemisler bu meseleyi.
3.mekan ilk baslarda iskeleyi karsiniza aldiginizda soldaydi diye hatirliyorum, ama uzun süredir sag tarafta da hizmet veriyor. baharda ve yaz aylarinda açik kisimlarinda keyifle oturabilirsiniz, fakat önemli bir mesele ciddi sekilde rüzgar alabiliyor olmasi. bunun özel bir zamani var mi bilemiyorum, ama bazen iskele ile yandaki yalinin arasindaki koridordan siddetli rüzgar esebiliyor.
4.tahta masalar bembeyaz, piril piril örtülerle örtülmüs, her daim müsterileri bekliyor suna'nin yeri'nde. mekanin darligindan ötürü masalarin birbirine yakin olma durumu var, fakat bu konuda yapilabilecek bir sey yok. gülü seven dikenine katlanir neticede.
5.garsonlar son derecede tecrübeli ve insan sarrafi tipler. sizin ne istediginizi gayet iyi anlayip çok iyi bir zamanlamayla yapiyorlar sevisi. en bastan beri bu böyleydi.
6.manzara müthis. dogru masaya oturduysaniz bogaz'in üzerinde gibi hissediyorsunuz kendinizi. agzinizda dagilan o güzelim yemekleri yerken bogaz'a bakmak, iskelenin yanindan oltayla balik avlayan çoculari izlemek ayri bir keyif. ara ara denize girenler de olmuyor degil. tahmin edersiniz ki, bunlar yunus baliklarina yakin yüzme yetenegine sahip mahalle çocuklari.
7.kisin geldiyseniz kapali kisminda oturabilirsiniz, ama benden söylemesi, istenen manzarayi görebileceginiz masa sayisi hayli kisitli.
8.yemeklere gelince, gavurlarin degisiyle "schlicht und einfach"... basit ve sade bir menü var ve basarinin sirri bence burada. kafa karistiran cinsten, onlarca yemekten olusmuyor size sundugu güzellikler.
9.burada mutlaka bol rokali, yesillikli bir salata yemelisiniz sevgili dostlar. üzerine peynir rendelenmis olsa iyi olur. insanin damagi bayram ediyor önünüze geldiginde bile. bu salata o kadar güzel ki, insan hiç bitmesin istiyor.
10.bunun yaninda mekanin enfes, agizda dagilan favasindan da mutlaka siparis etmenizi öneririm. nadir bulunan lezzetlerden birisi de bu.
11.patlican salatasinda da közün tadi iyice hissediliyor. yutulduktan bile agizda biraktigi tad unutulmaz. bunu da tavsiye diyorum.
12.sicak olarak kalamar, midye tava, tereyaginda karides söylenebilir. üçü de insanin damagina bayram ettirecek cinsten, lakin benim favorim kalamar. çok güzel yapiyorlar, adeta lokum gibi diyebilirim.
13.balik olarak çesit çesit farkli mevsim baliklari yedim ben burada, ama en son gittigimde yaptiklari gümüs tava gibi bir lezzete neredeyse hiçbir balikçida rast gelmedim. varsa ortaya söyleyin, tadini çikartin.
14.mekanin en büyük problemi caminin burunun dibinde olmasindan ötürü içki ruhsati alamiyor olmasi, fakat demokrasilerde çare tükenmeyecegini belirterek bu mevzuya nokta koymak isterim.

hülasa-i kelam, her kim ucuz, yemekleri güzel, manzarasi sahane bir balikçi ariyorsa kentimizde, hiç çekinmeden solugu kandilli suna'ni yeri'nde alabilir. tüm beklentileri karsilanacaktir burada.


ayrica sevgili dostlar, insan böyle mekanlara gelip gözlerini bogaz dikmeyecekse, ne halt etmeye bu sehirde yasiyordur, onu da sorgulamak lazim.

http://lokantalarim.blogspot.com/2012/09/kandilli-sunann-yeri.html
0
herkes
4
4 yıl önce
kandilli
haftaiçi hava soğuk olmasına rağmen rağbet vardı..salaş bi balıkcı..bu 3.gelişim..içerde aman aman bi manzarayokama hava iyi olduğu günlerde dışarının manzarası çok güzel..patlıcan ezmesi,favası,salatası çok güzeldi..ızgara ahtapotta öyle..epeydir hamsi yememiştim hamsi tava çok çok başarılı..alkolü abartmazsanız 100tl ye çıkmanız mümkün..ilgi alaka güzel..
0
sabri
3
4 yıl önce
kandilli
şimdiiii.. dedim ki boğaz olsun, manzara olsun, eh bir de balık olsun... araştırdım.. suna ablanın yeri çok popüler çıkıyor.. teee bakırköy den çıktık yola çoluk çocuk 2 aile.. yer kanlıca sahil, i̇skelenin dibi, park sorunuyokvaleler var.. dışarıda 2-3 masa var.. dedim eh! .. girdik içeri, tam benim istediğim köhne bir restoran havası, içeri de hep aileler var.. bulduk bir masa, aldık menüyü, fiyatlar iyi, makul, biraz salatalar abartı geldi ama olsun... sonra siparişler geldi, porsiyonlar çok ama çok iyi...daha ne olsun, menü deyokama bir de rakımız olsa ne fena olurdu... sonra baktım masalarda alkol var.. usulca garsona bir 70 cc söyledim... baktık keyfimize... sonradan yan masalarla sohbetten anladım ki, kanlıca ve civarı aileler için her daim bir mekan.. herkes birbirini tanıyor nerdeyse.. alkol+meze+balık gayet normal bir fiyat ödeyip keyifle kalktık.. kısaca durman gidin (er vakit gidin cam kenarında manzaranın keyfiyle, tatlı, nezih bir akşam geçirin)
0
hakki
4
4 yıl önce
kandilli
i̇stanbul'da bu kalitede böyle bir ortamda yiyebileceğiniz balık restoranı sınırlıdır.(lacivert ve uskumru gibi restoranlar bu kategoride değiller). servis bence mekanın yoğunluğuna göre gayet hızlı ve güler yüzlü. meze çeşitleri sınırlı hattayokdenecek kadar az. ama iyi bir balık yemek ve köprünün ışıklarında keyif yapmak için ideal bir mekan.
0
derya
3
4 yıl önce
kandilli
vala 10 tane istavrite 25 tl  veririm ,cok yemem içmem ama 150 den asagı hesap odemem diyorsanız mutlaka gidin :) servis anlatılanlar kadar kötü degil hatta bence garsonlar ilgili ..manzaraya zaten lafyok.3 kişi patlıcan salatası ,penir ,kavun, roka salatası ve 1 porsiyon istavritle karnımızı doyurmaya çalıştık .bir 35 lik , bir 20'lik le birlikte 155 tl hesap ödedik kişi başı...bilseydik 20'ser tl daha fazla verir yandaki lüks yerlerde yerdik diye düşünmeden geçemedik.bir daha gidermiyim ,sanırım 150 yi gördüğüm için gitmem ..bu arada cok serin oluyor mutlaka üstünüze  birşeyler alın ...
0
ümit
4
4 yıl önce
kandilli
kandilli de bulunan suna abla için manzara ve ortamı salaş, böyle bildiğin vapur iskelesi yolunda oturuyorsun(iskele kapandıktan sonra) rezervasyon yok, bekliyorsun, hele pazar günü inanılmaz kalabalık, yer konusunda kalkan masalara sırayla geçersin garson bey ona göre yer veriyor. deniz manzarası güzel, menüyokgarsonlar sipariş konusunda yardımcı oluyor. biz iki kişi 70’lik söyledik, 2 defa balık, 2 kere kalamar, standart mezeler falan söyledik, en son meyve ile kapanışı yaptık 800 tl hesap ödedik. yılmaz bey var orada mekanın işletmecisi, anlayışlı neşeli bir abimiz. bir dip not ekleyeyim akşam sağlam esinti var, boğazdasınız sonuçta
0
çağatay
2
6 yıl önce
kandilli
fiyat performans rezalet , samimiyet ile küstahlığı karıştıran bir işletme. koca mekanda toplamda 3 adet menü mevcut kalabalığa denk gelirseniz menüyokdeniyor gelen menüde alkol fiyatıyokartık o an ne eserse alkol şişe ile değil sürahi ile servis ediliyor dolayısı ile güvensizlik söz konusu 35cc : 100₺ fahiş bir fiyat 2 kişi 275₺ hesap çıkarttılar ki elle tutulur birşeyi bırakın ana yemek bile yemedik giderseniz mekan kalitesine yemeğine falan para vermiyorsunuz konumuna veriyorsunuz bilginiz olsun araba sıkıntısıyokvale var. ama ben ettim siz etmeyin derim!
0
prekazi
2
7 yıl önce
kandilli
favası herkesin dediği kadar vardı ve gayet güzeldi onun dışında kalamar,tereyağında karides ve istavrit balığıda lezzetliydi.can sıkıcı olan şey sadece yeni rakının olması ve kadehin daha doğrusu plastik bardağın içeride doldurulup getirilmesiydi yani insanın ne içtiğini görmeden içmesi hoş değil bunun dışında serviste aksaklıklar vardı tabaklar hiç değiştirilmedi buz,peçete vs masadan toplanmadı.son olarak menü falanyokve doktorların yazdığı reçete garsonların yazdığı adisyondan daha okunabilirdir
0
oturum aç
hesap oluştur