kafe ara

üniversite yıllarından beri çok sık gittiğimiz güzel dekorlu elit mekan. hiç çizgisini bozmayan nadir yerlerden. beyoğlu yok olmadan gidip bir görün derim.

kahve içmeye bire bir - enteresan fotograflar, harika antika radyolar, yumusak bir isik, ahsap masa ve sandalyeler, ilgili elemanlariyla güzel dakikalar yasatir ara cafe. buranin limonatasina ölünür. kisin ise vanilyali lattesine hayir demek mümkün degildir, yaninda sunduklari minik kurabiyler ise yüzünüzde tebessümler olusturur.

benim için yeri çok ayrıdır buranın, şu ana kadar beni hiç hayal kırıklığına uğratmadı. ben tok olduğum için sadece yeşil çay içtim, ama arkadaşımın yediği 3 mantarlı ve füme etli makarnayı beğendim. her damak tadına hitap etmeyebilir, o nedenle içeriğine bakıp yemenizi tavsiye ederim. havuçlu kekleri de türkiye'de pek rastlamadığımız, labne peyniri kaplıydı, o da son derece güzeldi. salatalarını da tavsiye ediyorum. ortamı, müzikleri, her şeyi çok güzel buranın. hala gitmediyseniz vakit kaybetmeden uğrayın derim.

ara güler'in atölyesinin altına açtığı taksimin karmaşasından uzak ara sokakta bir kafe (çok merkezi ptt'nin karşısı) bonfileli ve köfteli çökertmesi ve de balkan köftesi çok başarılıdır ayrıca yaşar ustanın lezzetli dondurmasını da burada bulabilirsiniz mekanın içi gayet nezih ve güzeldir tavsiye ederim ?

salas mekan tarzi ve sempatik havasiyla kendimi rahat hissettigim yerlerden biri. salatalarini ozellikle cok sevdigimi belirtmeliyim çitir tavuk salatasi ve yaprak bonfile salatasi gayet basarili.

mutlaka denemeniz gereken çikolatalı ıslak keki var. çökertmesini de çok seviyorum. porsiyonlar büyük olduğundan, çok aç da değilsek genelde bir yemek ve bir salata söyleyip iki servis istiyoruz. limonatası ve ekmekleri de çok güzel. mekanın dekorasyonunu seviyorum masalar biraz dip dibe yalnız. alkol de olsa süper olurmuş.

çok güzel cafe. duvarlardaki ara güler'e ait fotoğraflara bakmaya doyamazsınız. sıcak samimi bir ortam masaların dip dibe olmaması çok güzel. tek güzel olmayan çikolatalı fındıklı lattemin çikolatasız ve eser miktarda fındıklı olması :)

üniversiteden beri ara ara gittigim ara kafe:) disarida oturmak mümkün olmadi içerisi daha sakindi.ara cafenin farkli özelliigi ben buraya geldigimde avrupadaki cafelerden birisin de oturuyormusum gibi hissediyorum bu duyguyu da seviyorum. çorbasi sebzeli bugdayliydi pek sevemedim açikçasi da görüntüsü de pek hosuma gitmedi:( sonrasinda klasik yedigim köfte çökertmeyi yedim ve yine çok sevdim . ( altinda patetes üstünde köfte yogurt ve domates sosu)

galatasaray lisesi'nin orada, minik bi sokakta, şirin bi yer. nev-i şahsına münhasır. duvarlardaki ara güler fotoğrafları ayrı keyif veriyor. köfteli çökertmeyi çok sevdim. sütlü türk kahveleri meşhurmuş, bayıldım!

islak kekin porsiyonu oldukça büyüktü, türk kahvesi ve çayını da beğendik.garsonları da güler yüzlü ve samimiydi.ara güler'le karşılıklı masalarda oturmamız ve tuhaf'ın ağustos sayısını okurken benim yazımı mı okuyorsunuz demesi de güzel bir anı olarak hatırlanacak :)) kitap okumak ve sohbet etmek için tercih edilecek yerlerden.

muhtesem tatlar - istanbul'da en çok özledigim yerlerden biri... salatalari ve puf böregi favorim. gerçi her sey muhtesem. hele de nane yaprakli limonatasi... yaz, istanbul, ara cafe... harika.

garip bir kalabalik... - "duyan gelmis" dedirtircesine bir kalabalik hakim. iki apartman arasinda, dikkat etmezseniz farkina varamayacaginiz kafenin önü ve içindeki kalabalik size bir kafenin nasil ve niçin bu kadar kalabalik olabilecegini düsündürüyor. tabi içeri girince masalarin üzerinde çantalar içinde veya açikta birakilan fotograf makinelerini görünce mekanin kutsiyetinden feyz almaya gelmis (!) pek çok insan ve onlarin sürükledigi, muhtemelen bir veya iki kez gelmis müsterileri farkedersiniz. kafe müdavimlerinin zaten mekanin yarisindan fazlasini dolduracak bir kitle oldugunu düsününce, kalanlarin da yarattigi kalabaligi hayal etmeniz imkansiz degil. bu hibrid müsteri kitlesinin arasinda bir anlam verme çabasina girmediginiz sürece zevkli zaman geçirebileceginiz, hos sohbetler edebileceginiz bir mekan olur kendileri.


-----18 sep, 2013-----

haftaiçi ögle ve aksam yemegi saatlerinde, haftasonu ise günün her saatinde kalabalik. disarida oturmak için içeride sira bekledigim dahi oldu. ama kapisindan içeri girdiginizde burnunuza gelen o kokular her seyi unutturabilir. zira her an herkesin istahini açabilecegine eminim. kahvelerinin lezzeti bir yana balkan köftesini özellikle önermem gerekir. çalisanlarin ilgisi de ayrica takdir edilmeli.

kral çiplak mi ? - 3 yildir haftaiçleri ugrar(d)im. sik sik kahvaltiya gidiyordum taa ki bu kisin sonlarina dogru hatirlayamadigim kadar çok defa kahvaltidaki aksakliklara dayanamayacak hale gelene kadar. özellikle de 5-10 kisi kahvalti yapalim dersen (hafta içinden bahsediyorum) ya çayin, ya yumurtan ya da ekmegin gecikir, peçeteyi bile kalkip kendin alirsin. en son geçen hafta ögle yemeginde bir kere daha inandim ; insanlar büyük ihtimalle "ara kafe'deydim" demek için gidiyor. salatalarin porsiyonlari hala fiyatlarina göre -samimiyetle söylüyorum- küçük. beyoglu'nda 10 dk yürüyüs mesafesi içerisinde daha basarili alternatifler mevcut. galatasaray'da bir kahve tatli molasi vermek için ise çok ideal, basarili bir yer oluyor.

süzme yogurt ile kuru biber ve patlican dolmasi

ara güler'in atölyesinin altinda yer alan ara kafe; renkli dekorasyonu, sicak ve samimi ortamiyla misafirlerini agirliyor. havalarin güzellesmesini firsat bilenler disarida da keyifle yemeklerini yiyebilirler. süzme yogurt ile servis edilen kuru biber ve patlican dolmasi menüdeki lezzetli yemeklerden sadece biri. tuvalet duvarlarinin eski gazete reklamlariyla kapli olmasi da keyifli bir detay olarak gözümüze çarpti

ara kafe - sicak bir ortami var ara kafe'nin, özellikle yaz aylarinda disarida oturma imkani da oldugundan daha rahat yer bulunan ve uzun süre oturulabilen bir mekan, özellikle balkan köftesi gerçekten çok lezzetli ve popüler. tiyatro oyuncularina siklikla rastlamak mümkün.