flekk

cuma cumartesi olasıı pub crawl aktiviteleri için güzel bi kokteyl bar önerim olacak . flekk ?.biz her ne kadar kokteyl için uğrasakta yemekleri ve hatta şarap menüsünün zenginliğini de başarılı buluyorlar gidenler. taksimde güzelmekankalmadı diye üzülmeyelim istemişler belliki

bumekanistanbulda yedigim en güzel hardallı patates ve tavuga sahip tek sorunu alanın dar olması fiyatlar ortalama şarap menüsü geniş kokteyl menüsü de güzel görünüyor

başlarken söylemeliyim ki flekk i̇stanbul ardığınız özlemini çektiğiniz bir konsept olabilir. flekk‘e adım atar atmaz uzun dikine bir manzara ile karşılacsaksınız, masaların konumu, dekorasyon, tablolar, bar bölümü hepsi birbirini o kadar güzel tamamlamış ki size de mekanın keyfini çıkarmak kalıyor. i̇ster yemek için, isterseniz gece eğlenmek için gidin her şekilde farklı tatları ve kokteylleri ile sizi şaşırtacak birmekanflekk i̇stanbul.
flekk‘de benim önerim eğer yemek için gitmiş olsanız bile öncesinde kokteyl menüsünün yıldızı bourbon lemonade ve böğürlenden yapılan st. german’i denemelisiniz. baskın bir viski tadı yok tam bir keyif kokteyli diyebilirim.

yemek menüsü i̇spanya ve türk mutfağı ağırlıklı ancak meze ve başlangışlar konusunda da çok iddialı birmekanflekk i̇stanbul. menüde vejeteryan bir lezzet olan mantarlı ıspanaklı lazanya’da alışılmışın dışında lezzetli bir alternatif olabilir.

gözden kaçırılması gereken flekk, çok farklı havası ile yabancı turistin dikkatini hemen çekmiş bile, umudum eğlenmeyi seven, lezzetten anlayan herkesin flekk i̇stanbul‘u zaman geçirmeden keşfetmesi.

flekk'e daha dai pera cuisine formatindayken de, el degistirmeden önce, gitmistim. dekorasyon olarak her ne kadar ayni formatta olsa da bir tik daha guzel oldugunu söyleyebilirim. yemek seciminizi yapmadan garsona bir danisin derim. biz hic aklimizda yokken bir brezilya yemegi ve meksika tatlisi yedik. ikisi de gayet basariliydi. ayni zamanda sevgilinizi götürebileceğiniz samimi sıcak birmekan:)

"taksim'de gidecek düzgün yer kalmadı" diyenlere duyuru, sonra "vay efendim ben yoktum" "yok efendim ben duymadım" demeyin: flekk açıldı;))

efenimmekanaçılalı birkaç ay oluyor, iyi ki de açılmış. galatasaray lisesi'nin yanından inerken 45'lik ve solera'yı geçiyorsunuz hop flekk;) içeriye girdiğinizde masalar tek sıra halinde solunuzda bar sağınızda kalıyor. dümdüz ilerleyip barı geçtikten sonra arkada yine masaların olduğu en dipte ise kocaman bir chesterfield ın bulunduğu alana geliyorsunuz.

menü gayet ilgi çekici ama yemekten fotolarını çekmek aklımıza gelmedi. aslında kokteyl bar olarak açılmış ama menüye baktığınızda şarap evi olarak da gideri var bence. yalnız peynir tabağı biraz üzdü, çünkü gorgonzola ve rokfor ağırlıklı bir tahta geliyor, blue cheese sevmiyorsanız tercih etmeyin. ama isli çerkez ve gouda da var neyse ki;)

mekanın yıldızı bence kesinlikle oreo'lu parfait. güya bir tane alıp paylaşacaktık, iki tane birden yedik ehe;) iddia ediyorum son zamanlarda yediğim en lezzetli tatlıydı. anlatamıyorum yemeniz lazım, hala düşündükçe mutluluktan gözlerim doluyor;)

çalışanları da çok sempatik insanlar bu arada, bu konuyu da es geçmeyeyim;)

mutluluk içimde çünkü onu yedim;)

9 kasım akşamı son dönemde yeniçarşı caddesi'nde açılan yeni mekanlardan bir diğeri olan flekk'e akşam yemeği için gittik. mekanın sakin olmasının da avantajıyla işletmeci mehmet akkaya ilemekanve menüsü hakkında sohbet ettik.mekan5 ay kadar önce açılmış. adının anlamı norveçcede leke anlamına geliyor. sayfalar dolusu bir menüsü yok ama sayılı çeşidi, en iyi şekilde müşteriye sunmaya çalışan bir yer. dar ve uzun bir koridor şeklinde olan mekanın sokak köşesinde olması avantaj. klasik kokteyl çeşitlerinden ziyade  kendi hazırladıkları özgün kokteyl çeşitleri ile öne çıkmaya çalışıyorlar. mehmet bey'in amacı nicelik yerine nitelik açısından müşteriyi çekmek. çok sayıda müşteri yerine mekana sadık, müdavim olacak bir müşteri kitlesi yaratmaya çalışıyor.

 yemek öncesi st.patrick adlı kokteylden  (30₺) denedim. cin, mürverçiçeği likörü, armut sodası ve lime içeren bir kokteyldi.  damakta kalıcı, derinliği olan bir tadı vardı. buzla birlikte hemen aroması yok olan kokteyllerden farklıydı. kısa vadede infused cin kullanılarak yapılan kokteyller de menüye eklenecekmiş. yemek olarak ise soğuk başlangıçlardan soğuk et tabağı ve peynir tabağını birleştirip sundular. bu tabak porsiyon ve çeşit olarak iki kişi için ideal. i̇steyenler için domuz ürünleri de eklenebiliyor. tarator soslu havuç şeritleri ve peynir dolgulu kabak sarma istedik. moldova usulü yapılan havuç rende çok farklı bir lezzetti. alkollü bir sirkeyle marine edilen havuçlar sade bir şekilde sunuluyor. tadının tarifi zor. muhakkak denemelisiniz. kızarmış kabak dilimleri peynir etrafına sarılı olarak, üstünde domates sosu ile veriliyor. başarılı bir meze olmuş. sıcak başlangıç olarak üç farklı mantarın karışımından oluşan peynir soslu sote mantarı denedik. mükemmel bir lezzeti vardı. mantarlar tam kıvamında pişmişti ve sosuyla çok uyumluydu. diğer bir seçenek olarak brezilya sokak yemeği olan coxinha'yı merak ettim. yemek sırasında birer kadeh şarap aldık. başlangıçlara fazla dalınca ana yemeğe yerimiz kalmadı. tatlı olarak bir adet oreoulu parfeyi  bölüşmeye karar verdik. limon ve böğürtlen aromalı, hafif ve dengeli bir tatlı olmuş. bence ideal bir tercih. alkol dahil heap 190 ₺ geldi. yemek kalitesine göre normal bir fiyat. sakin ve loş bir ortamda uzun sohbetler için ideal bir mekan. cuma akşamları konsept geceler düzenliyorlarmış. takipte kalmaya değecek bir mekan. umarız kalıcı olurlar.