emilia

aslında 2 bile fazla bu mekana mekanın güzelliğinden dolayı 2 sadece diğer floral cafelere nazaran aşırı pahalı ve içeri girmek için fazlasırabeklemek gerekiyor içeri girdiğinizde ise ayrıca oluşan fotoğraf sırası var ve asla ama asla rahat değilsiniz çünkü 15 dakikadan sonra artık kalkıp gidin der gibi muale görüyorsunuz. bir daha tercih edermiyim asla gidecek olanlara tavsiyem daha güzel mekanları tercih edebilirler. bizimle birliktesırabekleyen diğer kişilerde aynı fikirdelerdi.

çok tatlı ve şirin bir yer. garsonlar ilgili ve güleryüzlüydü. haftaiçi gittiğim için fotoğraf içinsıravs yoktu gayet sakindi. lavantalı soda ve kahveli içecek aldık soda güzeldi fakat kahveli içeceği ben beğenmedim. baklavası normal baklava bir porsiyon baklava iki kişiye yeter aslında. kekide çok kremalıydı ama yinede lezzetini beğendim. sadece fotoğraf çekilmek için gidilip içecek içilse olur. tatlıları aman aman güzel değil.

dünyanın en şirin pembe cafelerinden olabilir.dekorasyonuyla olsun tatlılarıyla olsun kalbimi fethetti.haftaiçi gitmenizi öneririm çünkü haftaiçi bilesırabekledik,haftasonu çok daha kalabalık olur.

tam bir instagramlık kafe, menü ve fiyatlandırma lüks sayılabilir. avrupa ve i̇ngiltere’de şubesi olan bi yermiş menüde gördüm, her taraf yapay çiçek dolu ilk görünce boğuluyor gibi oluyorsun ama daha sonra gözün alışıyor her bir köşeyi detaylıca işleyip kullanmışlar ve en son gittiğimde yaz mevsimi olduğu için dışarıda da masaları vardı, genişlemiş alan, o iyiydi ama açıkçası ortamdansa şeker vs. kullanmadan tatlı yapmaları benim daha çok ilgimi çekmişti. tatlılarından 2 tanesini denedim ve ikisi de güzeldi, biri ejderha meyveli turta gibiydi diğeri de çikolatalı kek tarzındaydı, ancak fiyat performans olarak bence orantılı değil, fiyat fazla geldi. mekana daha çok para veriyormuşsun hissi var, fotoğraf çekmenin bedeli +10/15 lira gibi ? ama alan razı veren razı, bildiğiniz kapıdasırakoymuşlar bekleme sırası var, yurtdışındaki kafelere özeniyorum görmek istiyorum ve fotoğraf çekinmek istiyorum diyorsan bu kafe tam aranılan özelliğe sahip. konum olarak bağdat caddesinde marks and spencer mağazasının olduğu ara sokakta kalıyor gayet merkezi.

lezzet avcıları için değil sosyal mecraya resim koymak dışında bir amacı olmayan kesime hitap eden bir mekan. maalsef masaya oturduktan sonra 1 saatlik süreniz var?. her masada ayrı ayrı "tarafiniza 1 saatli̇k rezerve edi̇lmi̇şti̇r" benzeri bir yazı kartlığı mevcut yani oturup sohbet etmek için pek uygun bir yer değil. kafe içinde de kuyruk olmuş bir grup ve resim çektirme hengamesi mevcut. "i̇çeride ne var da bu kadar insan dışarıdasırabekliyor" diye sadece gözlem için girdiğimde peşimden koşan kızın "i̇si̇m yazdirmadiniz, resi̇m çekemezsi̇ni̇z" uyarıları hizmet sektörü prensibi için fazla kabaca geldi. ayrıca standart ölçünün ve sunumunun bu olduğunu idda ettikleri klasik türk kahvesi fincanından bir boy büyük fincanda sundukları 3 yudumda biten macchiatoları tam bir şok etkisi (15 lira). fiyatların yüksek oluşu da cabası (su 9 lira)... tek olumlu yanı frambuazlı san sebastian lezzetliydi."

mekân sosyal medyaya resim koymak için açılmış adeta ben gittim. mekanların iç atmosferini dizaynına da bakarim sadece lezzet değil 1 saatsırabekliyorsunuz, içerde 1 saat süreniz var. fotoğrafçılık için arka plan mükemmel. yeme içme çok kötü ve çok pahalı zaten mekanın amacı belli fotoğraf ? lezzet çok önemli ve lezzet sıfır 2 puan sadece ambiyans ?

hafta içi gittiğim bu kafede dışarıda yarım saat kadarsırabekledim. şansımıza iki kişilik masa boştu daha fazla kişi olsak daha çok bekleyebilirdik. evet mekan, ambiyans çok çok güzel ama bir fotoğraf için değmeyecek bir rezillik çekiyorsunuz. kahveyi ekstra sıcak istememe rağmen soğuk geldi orman meyveli pasta lezzet olarak 4/10 fiyatı ise 3/10. fiyatlar oldukça yüksek ki fotoğraf çekme çılgınlığı ve fotoğraf çekme sırası insanı şok ediyor, bayıyor. bunları çekeceğinize sahile atın kendinizi ??

bu yorumu yapıp yapmamak arasındaydım ancak yaşadığımı paylaşmak istedim. talihsizmiydik yada çok talihli olduğumuz için mi bilmiyorum ancak mekana gittiğimizde şanslıydık kisırayoktu içeriye girdik ancak aynı zamanda karşılayan biriside yoktu. mekana ilk kez gittiğimiz için bir kaç adım atarak mekanın içine bakmak istemiştik. girişte en öndeki masa boştu eğer iç tarafta boş yer varda oraya oturmak isteyecektik doğal olarak. i̇ç tarafa bakınınca boş yer olmadığını fark ettik. geri dönerek boş masaya oturmak isterken kasanın oradan takim elbiseli birisi gelerek kapıdan giren grubu direk boş masaya aldı. beyefendi biz daha önce girmiştik dediğimde bana cevap vermedi. pardon ama bizi hem karşılamıyorsunuz hemde sıraya girmesi gereken biz mi oluyoruz dediğimde resmen kovmaktan beter etti. yine de mekan için caddeye gittiğimizden bekleyecektik ancak o kişi o kadar kabaydı ki bir daha değil bu cafeye bu kişinin çalıştığını fark ettiğim hiç bir yere gitmeyeceğime çok eminim. ucuz yırttık.

arkadaşımla sosyal medyadan görüp merak ettiğimiz emilia kafe’ye hafta sonu gittik. ciddi bir kalabalık dışarda bekliyordu. biz de sıraya girdik. bir saatsırabekledik(!) beklerken hafta sonu da rezervasyon aldıklarını öğrendik, ayrıca iki kişiyiz diye dört kişilik ya da üç kişilik masalara almadılar, bu yüzden bizden sonra sıraya girenler üç dört kişi diye bizden önce alındı. haftasonu zaten çok yoğun olurken bu uygulamalar haftasonunuzu çileye çeviriyor. nihayet oturduktan sonra pembe lattesini ve adını hatırlayamadığım orman meyveli ve çikolatalı bir tatlı tercih ettik. tatlısı çok hafif ve güzeldi. kafenin dizaynı çok iyi; hangi masada oturursanız oturun instagramlık fotolar(!) elde edersiniz. hatta biz gittiğimizde baya bir çift nişan fotoğrafları çektiriyordu. oturduk hadi tatlı da güzel keyfimiz yerine geldi derken, 15 dakika sonra hesabınızı almak zorundayız dendi(!) yani iki saat oturma hakkımız varmış..... bunun üzerine tatlar epey bi kaçtı. özetle eğer gideyim iki instagramlık fotom olsun diyorsanız en azından hafta içi gitmeye çalışın. çile çekmeyin. ben ise bir daha gitmem.

i̇çerideki kitlenin mekanda ne satıldığından neye hizmet verdiklerinden haberi yok. kapıdasırabekleyen bir grup var ki evlere şenlik. pembe baklavanız eşliğinde,fotoğraf çektirirken şekilden şekile girenleri izlemek istiyorsanız mutlaka gidin...

sosyal medyada görüp de çok beğenmiştik. hafta içi 3-4 arası gidelim dedik ama inanılmaz bir kuyruk vardı. sonuçta orası için gelmiştik ve beklemeye karar verdik. bu sırada etrafa bakınırken salıncağın ve çiçeklerin önünde de resim çektirmek içinsıraolduğunu gördük. etraf tamamen kadın dolu. pink latte söyledik ama açıkçası hiç beğenmedik ve 20₺ bi kahveye vermek pahalı geldi. pembe baklavaya çok talep vardı ama deneyemedim.yani ortam hoş ama aşırı havasız. havalandırma ya da pencere denen olay yok. bi kerelik gidilir ama ikinci kez kesinlikle değmez