sosyete kasabindan restorana - biraz agir bir baslik olabilir ama malesef etten anlayan anlamayan herkesin agzina sakiz olan dükkan, kasap kisminda dry aging (etleri özel sartlarda kemik üzerinde 28 gün beklettikten sonra sunulmasi) metoduyla hazirlanan eti teslim ediyor. önceleri kasabin içinde tek bir masa etrafinda kokusarak yiyebildiginiz bonfile, antrikot, pirzola, sucuk, köfte ve aklima gelmeyen bilimum et çesitleri, simdilerde yan tarafa tasinan daha büyük restoranda servis ediliyor. ne yazik ki bazi seylerin yalniz moda olmasiyla tercih edilir hale geldigi günümüzde müsteri kitlesinin etten çok anladigi için burayi tercih edip etmediginden emin degilim. the house cafe ve paper moon gibi usta restoranlarin kasabiyken birden parlayan dükkan, "ben dükkan'a bayiliriiiim" demis olmak için giden bir gruba da hizmet ediyor bence. kisisel olarak dry aging'in kesinlikle fanatigi degilim, bence lezzetli et, sulu ve kanli olmalidir, ayrica güzelce marine edilip pisirilmelidir; yumusakligini ve tazeligini de buna borçludur. dükkan'in etleri ruhsuz ve sucuk tadinda geliyor bana. damak zevki kisiye çok özel birsey oldugundan bu benim kisisel gözlemim, iyi veya kötü oldugunu söyleyemeyecegim. ama konsept basarili mi dersek -evet basarili.