dönerci celal usta


İçinde "servis" olan yorumlar
4
4.0
elçin
4
4 yıl önce
çakmak
oh mis :) - ümraniye'de oturan bir arkadasim sayesinde deneme sansini yakalim. ayni ali usta gibi, döner iskender var. biz o gün iskender yemeyi tercih ettik. iskenderi çok lezzetli idi, yanindaki yogurdun kivami, salçanin tadi ekmeklerim yumusamasi, tereyag orani gayet basarili idi. yemegin üstüne bir bol findikli sütlaç yedik ki çok güzeldi. ben çok pirinçli sütlaç sevmem, ancak bu tam benim agzima layikti. ortam muhtesem degil, ancak yeni moda dönerci konseptini burada da görebilirsiniz. fiyatlar normal,servishizli, tuvaletler temiz, restaurant da genel itibari ile hijyendi. yolunuz düserse tavsiye ederim
0
lokantalarim
4
4 yıl önce
çakmak
gözlerini sıkı sıkı kapatmalısın…ne görüyorsun gözkapaklarının lacivert dehlizlerinde? i̇ncecik kesilmiş, dilim dilim, lavaşlara gark olmuş, sessiz- sakin bir güç dansediyor: döner! neden? bilemiyorsun sebebini. rüyalarını iki tema süslüyor bir süredir: 1-kendini kızıltoprak’ta sakin sakin araba sürerken görüyorsun gecenin bir saatinde. birden, dehşetle arabanın farlarının çalışmadığını fark ediyorsun. sonra anlıyorsun ki, arabanın motoru da çalışmıyor. ardından görüyorsun ki, sadece seninki değil çevredeki hiçbir arabanın motoru çalışmıyor. i̇nsanların hayret dolu sesleri yankılanıyor sokaklarda. hiçbir elektronik cihaz çalışmıyor aslında. hiç beklemediğin bir anda, büyük bir sıcak dalgası hissediyorsun yüzünde ve bedeninde. anlıyorsun! nedenini hiçbir şekilde kavrayamadığın bir senaryo içinde debeleniyorsun. atom bombası atıldığını, önce makinaların bozulduğunu, ardından bir sıcak dalgası geldiğini düşünüyorsun. az sonra kızaracaksın. kim yapmış olabilir bu saçmalığı? kim bu kadar aptal olabilir? hep bu noktada uyanıyorsun. 2- döner yiyorsun sürekli tekrarlanan rüyalarında. rüyanda içini kaplayan lezzet duygusunun gerçek hayatta hissetiğinle birebir aynı olması ürkütücü. her şey beyinde cereyan ediyor. genelde her atom bombası rüyasının ertesi günü, bir de döner rüyası süslüyor hayal dünyanı ve örümcekler bağlamış bilinçaltını. acaba (kendi iç) dünyanın yok olmasına dair duyduğun derin endişe, bir daha döner yiyemeyeceğine yönelik korkularınla mı örtüşüyor sinsice?

x-men serisinde bir karakter vardır. momentumu aldı mı duvarları yıka yıka ilerler; kimse tarafından durdurulamaz. son bir aydır döner yeme alışkanlıkların işte aynen bu kahramananın yaşam tarzına doğru evriliyor. momentumu almış bir şekilde bir dönerciden ötekine ilerliyorsun. hepsinin tadına bakmalı, hepsini tüketmeli, her gittiğin dükkanı üç beş satır da olsa, kırık dökük türkçenle yazmasılın. seni durdurmaya gücü yetebilecek iki senaryo mevcut: 1-tüm dönercileri dolaşmış olmak 2-ölümcül bir hastalığa yakalanıp bir daha döner yiyemeyecek olmak. (hastalığın adı “donerius” olabilir)

bu kafayla giriyorsun dönerci celal usta’nın kapısından içeri. rastignac misali, keşfedilecek yeni dünyaları ele geçirmeye kararlısın. sir francis drake’i andıran bir korsan tavrın da var ama. yeni dünyada keşfettiğin her şeyin, majestelerinin izniyle kendi kontrolünde olmasını arzu ediyorsun. sömürmek, kullanıp atmak, hayal kurmak, yüceltmek için ordasın. ama bildiğin önemli bir ayrıntı da var: hayat izafiyetten ibarettir. edebiyat faresi bir zat bunu şöyle ifade edecektir şüphesiz: “binbir gece masalları’nı tek başına okumak manasızdır mirim; sen canterbury tales ve deccameron’u hatmetmeden bu üç eserin hiçbirini tam anlayamazsın…”

hülasa-i kelam, karşılaştırmalı bir döner girdabının tam ortasında buluyorsun kendini. tatar salim’in “eli yüzü düzgün” mekan avantajını burada da görüyorsun. kırık dökük, eprimiş bir lokanta değil, adam gibi bir yer karşılıyor seni bayramoğlu’na nazaran. geniş, rahat, havadar… en kalabalık olabilecek öğle saatinde gitmene rağmen çok rahat oturuyorsun.servishızlı ve güleryüzlü. buna da tam puan. mekanı bulmak, senin gibi ümraniye kırsalına yeterince aşina olmayan gafiller için hayli zor. burada yapabilecek bir şey yok. atakent denen uydunun içinde bir yerlerde lokanta. tarif beklemesin kimse, zira sen de navigasyon cihazı ile buldun celal’i.

döneri padişahlara layık, yağlı, dolu dolu, tatminkar. lavaşı, en son eleştirdiğin üç mekanın içinde en iyisi. i̇nce değil, hamuru hissediyorsun iliklerinde. salatası tatar salim’den sonra ikinci sırada. turşuları gayet iyi. fiyatı da bayramoğlu ve salim ile birebir aynı. (i̇çinden ikircikli bir ses, memleketteki tüm dönercilerin aynı kişi tarafından yönetildiğini fısıldıyor. buraları hem insanlardan para kazanmak, hem de gizli operasyonlarını yönetmek için kullanan bir örgüt canlandırıyorsun imgeleminde. örgütün adını koyamıyorsun bir türlü)

mutlu ayrılıyorsun celal usta’dan. sonraki dönerciye doğru yelken açıyorsun…

dönerci celal usta
atakent mahallesi reşitpaşa caddesi
no:75 e-d ümraniye – i̇stanbul
telefon: +90 216 329 35 40 – 41


-----28 feb, 2014-----

http://lokantalarim.blogspot.com.tr/2014/02/donerci-celal-usta.html
gözlerini siki siki kapatmalisin...ne görüyorsun gözkapaklarinin lacivert dehlizlerinde? incecik kesilmis, dilim dilim, lavaslara gark olmus, sessiz- sakin bir güç dansediyor: döner! neden? bilemiyorsun sebebini. rüyalarini iki tema süslüyor bir süredir: 1-kendini kiziltoprak'ta sakin sakin araba sürerken görüyorsun gecenin bir saatinde. birden, dehsetle arabanin farlarinin çalismadigini fark ediyorsun. sonra anliyorsun ki, arabanin motoru da çalismiyor. ardindan görüyorsun ki, sadece seninki degil çevredeki hiçbir arabanin motoru çalismiyor. insanlarin hayret dolu sesleri yankilaniyor sokaklarda. hiçbir elektronik cihaz çalismiyor aslinda. hiç beklemedigin bir anda, büyük bir sicak dalgasi hissediyorsun yüzünde ve bedeninde. anliyorsun! nedenini hiçbir sekilde kavrayamadigin bir senaryo içinde debeleniyorsun. atom bombasi atildigini, önce makinalarin bozuldugunu, ardindan bir sicak dalgasi geldigini düsünüyorsun. az sonra kizaracaksin. kim yapmis olabilir bu saçmaligi? kim bu kadar aptal olabilir? hep bu noktada uyaniyorsun. 2- döner yiyorsun sürekli tekrarlanan rüyalarinda. rüyanda içini kaplayan lezzet duygusunun gerçek hayatta hissetiginle birebir ayni olmasi ürkütücü. her sey beyinde cereyan ediyor. genelde her atom bombasi rüyasinin ertesi günü, bir de döner rüyasi süslüyor hayal dünyani ve örümcekler baglamis bilinçaltini. acaba (kendi iç) dünyanin yok olmasina dair duydugun derin endise, bir daha döner yiyemeyecegine yönelik korkularinla mi örtüsüyor sinsice?

x-men serisinde bir karakter vardir. momentumu aldi mi duvarlari yika yika ilerler; kimse tarafindan durdurulamaz. son bir aydir döner yeme aliskanliklarin iste aynen bu kahramananin yasam tarzina dogru evriliyor. momentumu almis bir sekilde bir dönerciden ötekine ilerliyorsun. hepsinin tadina bakmali, hepsini tüketmeli, her gittigin dükkani üç bes satir da olsa, kirik dökük türkçenle yazmasilin. seni durdurmaya gücü yetebilecek iki senaryo mevcut: 1-tüm dönercileri dolasmis olmak 2-ölümcül bir hastaliga yakalanip bir daha döner yiyemeyecek olmak. (hastaligin adi "donerius" olabilir)

bu kafayla giriyorsun dönerci celal usta'nin kapisindan içeri. rastignac misali, kesfedilecek yeni dünyalari ele geçirmeye kararlisin. sir francis drake'i andiran bir korsan tavrin da var ama. yeni dünyada kesfettigin her seyin, majestelerinin izniyle kendi kontrolünde olmasini arzu ediyorsun. sömürmek, kullanip atmak, hayal kurmak, yüceltmek için ordasin. ama bildigin önemli bir ayrinti da var: hayat izafiyetten ibarettir. edebiyat faresi bir zat bunu söyle ifade edecektir süphesiz: "binbir gece masallari'ni tek basina okumak manasizdir mirim; sen canterbury tales ve deccameron'u hatmetmeden bu üç eserin hiçbirini tam anlayamazsin..."

hülasa-i kelam, karsilastirmali bir döner girdabinin tam ortasinda buluyorsun kendini. tatar salim'in "eli yüzü düzgün" mekan avantajini burada da görüyorsun. kirik dökük, eprimis bir lokanta degil, adam gibi bir yer karsiliyor seni bayramoglu'na nazaran. genis, rahat, havadar... en kalabalik olabilecek ögle saatinde gitmene ragmen çok rahat oturuyorsun.servishizli ve güleryüzlü. buna da tam puan. mekani bulmak, senin gibi ümraniye kirsalina yeterince asina olmayan gafiller için hayli zor. burada yapabilecek bir sey yok. atakent denen uydunun içinde bir yerlerde lokanta. tarif beklemesin kimse, zira sen de navigasyon cihazi ile buldun celal'i.

döneri padisahlara layik, yagli, dolu dolu, tatminkar. lavasi, en son elestirdigin üç mekanin içinde en iyisi. ince degil, hamuru hissediyorsun iliklerinde. salatasi tatar salim'den sonra ikinci sirada. tursulari gayet iyi. fiyati da bayramoglu ve salim ile birebir ayni. (içinden ikircikli bir ses, memleketteki tüm dönercilerin ayni kisi tarafindan yönetildigini fisildiyor. buralari hem insanlardan para kazanmak, hem de gizli operasyonlarini yönetmek için kullanan bir örgüt canlandiriyorsun imgeleminde. örgütün adini koyamiyorsun bir türlü)

mutlu ayriliyorsun celal usta'dan. sonraki dönerciye dogru yelken açiyorsun...
0
mehmet
5
4 yıl önce
çakmak
i̇stanbulda en lezzetli doneri yiyebileceginiz yerlerden bir tanesi. doner nefis, patatesler taze, gelen lavaslar sicak, salata kivaminda,servishizli, lezzet dort dortluk, standart hep ayni hicbir zaman gittigimde kotu oldugunu gormedim. bunda sahiplerinin ve ogullarinin orada olmasinin etkili oldugunu dusunuyorum.

0
emrullah
3
4 yıl önce
çakmak
etin lezzeti muhtesemdi. bi iskender yemege gidin.servisde gayet hizli isliyor. yalniz dönerci ali usta'ya göre biraz kisiyorlar tabaklardan. yalniz fiyat fazla. iskender, patates salata ve çorbaya 30 tl ödedik.
0
serdar
2
4 yıl önce
çakmak
dönerci celal usta istanbul'daki en iyi 10 dönerci listesine girmeyi hak etmiyor bence. lezzet,servisve hele ambiyans zayif. sokak arasi lokantasi; hem de en kazigindan. masalarin üstü çizili, kazinmis.
0
burnout
4
4 yıl önce
çakmak
çitir dürüm içine yaprak döneri, üstüne patates kizartmasini ve de bir adet minik yesil biberi sarip köpük ayranla için. ben bu durumdayken bir keresinde mutluluktan gözlerim doldu.servisderseniz, siparisten üç dakika geçmeden sofrayi donatirlar. yalniz tatliya gerek yok. is arkadaslarimla gidiyordum, çoluk çocuk topladim onlari da götürdüm. küçük kizim bile nasil yedigini bilemedi. yiyin...
0
muge
4
4 yıl önce
çakmak
standard donercilere gore kesinlikle daha lezzetli ama benim icin bir bayramoglu doner olmadi malesef. bayramoglunun doneri daha lezzetli, lavasi daha guzel, ince ve sicak. devamli lavasi yenilemeleri ve isitmalarida bence bir arti. ama celal ustadaservisdaha iyiydi. buarada doner demisken besktas karadenizi anmamak olmaz.. bayramoglu ve karadeniz favorim
0
zynpizm
5
4 yıl önce
çakmak
bayramoğlu döner gibi ismi nam salan bir mekan. hizmet güzel,servishızlı, döneri lezzetli. anne patatesi ve salatayla ikram ediliyor. her daim ailecek tercihlerimizden biri.
0
sertaç
4
4 yıl önce
çakmak
mekan güzel döner de güzel lakin fiyat performans a göre dönerin biraz daha ucuz olmasini beklerim hizliservisotopark olmasi güzel kolay ulasim , ayrica karsilastirisak ikram çaylarda güzel diyebilirim
0
metin
4
4 yıl önce
çakmak
döneri lezzetli ikramları yeterli lavaşı ve tırnak pideyi kendileri yapıyorlar tatlı yemek isterseniz künefe ve sütlacı başarılı,servishızlı paket servisleri çok hızlı.
0
gizem
4
4 yıl önce
çakmak
yediğim en iyi dönerlerden biri. çok kalabalık olmasına rağmenservisde gayet hızlı. herkes sadece döner için gidiyor, fakat mercimek çorbasını da şiddetle tavsiye ederim. açık ara farkla içtiğim en iyi mercimek çorbası.
0
arzum
5
4 yıl önce
çakmak
gerçekten çok lezzetli :) - dönerci celal ustayi herkese tavsiye ediyorum, özellikle iskenderini yemelisiniz... hemservishem de dönerinin tadi mükemmel...
0
gezenti
4
4 yıl önce
çakmak
ailece gidilecekler listemde bir süredir bekleyen dönerci celal usta ile buluşmamız nihayet dün akşam gerçekleşti. bir konuda beklenti çok yüksek olunca çok keyif almak zor olur ya, bu nedenledir belki dönerine taptım diyemem. i̇lk açıldığı zaman tatar salim'deki döneri daha çok sevmiştim misal. ama güzel sonuçta. ne yapsın adamlar kuş konduracak değiller.servishızlı ve güleryüzlü. lavaş ince ve lezzetli. yayık ayran olması gerekenden ekşi. salatayı limonu yanındaservisetmeleri benim için önemli bir detay. yine de bu lokasyondaki bir mekanda bir porsiyon döner için 17 tl çok derim ben...


-----22 aug, 2014-----

ailece gidilecekler listemde bir süredir bekleyen dönerci celal usta ile bulusmamiz nihayet dün aksam gerçeklesti. bir konuda beklenti çok yüksek olunca çok keyif almak zor olur ya, bu nedenledir belki dönerine taptim diyemem. ilk açildigi zaman tatar salim'deki döneri daha çok sevmistim misal. ama güzel sonuçta. ne yapsin adamlar kus konduracak degiller.servishizli ve güleryüzlü. lavas ince ve lezzetli. yayik ayran olmasi gerekenden eksi. salatayi limonu yanindaservisetmeleri benim için önemli bir detay. yine de bu lokasyondaki bir mekanda bir porsiyon döner için 17 tl çok derim ben...
0
cenk
5
4 yıl önce
çakmak
o kadar yolu ve trafigi çektiginize degiyor. - ne yapalim istanbul'da yasamanin bedeli her geçen gün biraz daha acimasiz olsa da sonuç olarak varilan nokta memnun ediyorsa bize de çekmek düsüyor. ümraniye'de bulunan celal ustayi herkese tavsiye ederim.serviskusursuz, et muhtesem; kesinlikle kurumamis, ip ince, çok lezzetli, pilav ve patates kizartmasi ile lavas üstündeservisedilen yaprak döner! yüzünüzü hummali bir sekilde durmaksizin 3 adet 100'er kiloluk (günde 5-6 adet bitiyormus) döneri kesen ustalara dönerek oturmalisiniz mutlaka. en az iki porsiyon yersiniz ve kesinlikle rahatsiz olmazsiniz. üstüne ikram ettikleri 2 bardak çayi içtikten sonra çitir çitir künefeleri için midenizde gerekli yer açilmis demektir! normalde künefeyi mutlaka en az bir arkadasim ile paylasmayi tercih ederim, ama burada buna hiç gerek yok. çok çok hafif. bu arada mekani biraz daha genislettiler ve artik kendilerine ait bir otoparklari da var. lavas üstü bir porsiyon döner 14 lira.
0
serkan
5
4 yıl önce
çakmak
gerekservisolsun, gerek lezzet olsun tam puani hakeden bir yer. kalitesine gore fiyatlari da gayet makul. lavas ustu doner tavsiye ederim.
0
oturum aç
hesap oluştur