bir amerikali, bir meksikali, bir italyan, bir turk ayni masada bulusursa, bu farkli dunyalardan gelen ve damak tatlari gelismis olan her bir insandan gecer not almak her restaurantin harci degildir.
aslinda hikayemizbutchaile ilgili olarak tesaduflerle basladi. yurtdisindan gelecek olan konuklarimi agirlamak noktasinda anjelique den reservasyon yaptirmistim. ama bazi ucuslardaki rotar nedeniyle rezervasyonu iptal ettirip, nereye gidelim diye dusunurken, yakin zamanda acildigini bildigim, dubai de ve ankara da subeleri olanbutchaya sans vermek istedik. normalde otel restaurantlarini cok tercih etmeme ragmen, ankaradaki metnini duydugum butchaya direksiyonu kirdik.
mekana girer girmez dekorasyon sizi aninda etkiliyor. ince bir zevkle ve ayrintilar dusunulerek hazirlandigi col belli. yuksek tavan, icerde yer alan cok guzel bir bonzai, farkli duvar yazilari, los ama fine dining icin ideal bir isik sistemi ve chestierfield tarzi deri uzun, buyuk kanepeler.
acikcasi turkiye de cok fazla restaurant beni girer girmez cok fazla etkilemez amabutchada durum farkli oldu.
hedefimiz trafik azalincaya kadar burada kalmakti ama kalktigimizda saat 23 30 du.
baslangic olarak fume tabagi ve parmesan sectik. fume tabagi 5 farkli fume et den olusuyor. ozellikle bresaola, biberiye eklenerek hazirlanmis ve gercekten enfes. hemen arkasindan bir adet daha soylemeyi hakedecek kadar basarili.
yeni yeni restaurantlarda gormeye basladigim usa den hahn in 3 farkli sarabi varbutchada. baslangiclar la beraber pinot noir actik.
nedendir bilinmez ama turkiye de kaliteli parmesan bulmak cok zor.butchada bundan kacamamis. parmesan kotu degil ama vasat. daha iyisini hakediyor.
izgara kuskonmaz, ozellikle beyaz asparagus favorilerimden. kimi uzerine parmesan kimi tereyagi kimi ozel sos koyarak servis eder. her sekilde cok begenirim,butchada izgara kuskonmazi biraz parmesanla servis ediyorlar. vasat ustu acikcasi, basarili.
iki adet corba var menude, kuskonmaz ve kemik suyu corbasi. kemik suyu corbasini her yerde bulmak kolay degil, zaten cok bilinmiyor. ben kuskonmazi denedim ama tum yemeklerde restaurantin temel bir problemi olarak gordugum tuz miktarini ayarlayamama yuzunde corbayi geri gondermek zorunda kaldim.
son ara sicagimiz ise mermer oldu. mutlaka denenmesi gereken, bir hayvandan oldukca az cikan,(dana sirt ve kurek) hafif yagli ama oldukca lezzetli bir baslangic. uzun, ince ve porsiyonda iki adet olan mermer tam bir lezzet patlamasi yaratiyor bizde.
fiyatlar çok lüks bir-ikisi dışında, diğer steakhouse’larla benzer çizgide, hatta bazı yemeklerde “bir tık” altında. kemik suyu çorbası 15, füme et tabağı 39,butchaburger 29, bonfile 57, antrikot 58 lira. tek köfte (6 lira) ve iri dilim sucuk (8 lira) gibi servisler olması da güzel. en pahalısı ise süt danasından bütün “baby” bonfile; 250 lira.
sarap menusu benzerlerine gore daha basarili, 140 cesit sarap var. en onemlisi kadeh sarap cesidinin fazla olmasi ki bu benim icim oldukca onemli bir gosterge.
kuzu sirt ve bonfile oldukca basarili, tam istedigimiz kivamda servis ediliyor. etler ankara dan geliyor. mensei leri balikesir ve afyon. ankara da ki soguk hava depolarinda saklanip buraya geliyor.
tam tatli menusune gececektik mi bekledigimiz misafirlerin otellerine ulastigini ogrenince hemen kendilerinibutchaya davet ettik.
onlarin da katilmasi ile yazimin girisinda bahsettigim international tat da bir gruba donustuk.
hahn in ardindan yabanci konuklarimiza butik bir sarap ureticisi tarafindan hazirlanan ve guzel bir kupaj oldugunu dusundugum château kalpak ve beni hic yaniltmayan tempus actirdik.
butcha kalabalil gruplarla sohbet etmeye elverisli masalara da sahip, bu noktada keyifli ve uzun sohbetler yapilabilir buyukce bir masa etrafinda.
tatlilar ise bence etleri kadar basarili. baklava denilince turkiye de uzerine gercekten tanimadigim antep kocak dan gunluk gelen bir tepsi havuc dilimini gosterdikleri zaman hali hazirda pismaniye, tarcin ve vanilyali dondurma ile servis edilen, sarap icinde pisirilerek kivamini bulan cok lezzetli bir armut tatlisini yemistim bile. ama kocak ismi istanbul da benim bu tatlinin uzerine bir dilim yememe neden oldu.
tatli sirasinda sunulan digestive arabasi keyifli. ama restaurant da porto olmamasi buyuk eksiklik. armut tatlisi ile porto nun inanilmaz eslesecegini dusunuyorum.
yemek sirasi ve sonrasinda herkes et kalitesi ve lezzet konusunda hem fikirdi. tuz kullaniminin ayarlanmasi ve ufak bir iki eksiklik disinda(ekmekleri ve baslangicta servis ettikleri zeytinyagi vasat, ekmek cesitleri arttirmalilar)butchagorulmesi, gidilmesi, to do ya eklenmesini hak eden bir yer olmus.
kendine ozgu lezzetleri artirirsa, istanbula ozel bir kimlik ve ambians gelistirirse cok daha iyi olacagini dusunuyorum. fiyat-kalite orani diger pahali istanbul steakhouse lari ile kiyaslanirsa cok iyi.
tekrar gider miyim, kesinlikle evet