atelier real food - the ritz-carlton, istanbul


İçinde "yemek" olan yorumlar
4
4.4
ahmet
4
2 yıl önce
the ritz-carlton
brunch için gittiğimiz mekanın atmosferi ve manzarası güzeldi. i̇stanbul a bir de bu açıdan bakmak gerekiyor. çok erken saatte gitmeyin çünkü brunch servisi saat 12 de başlıyor bilginize. biz 10 dk bekledik :) americano nun tadı güzeldi. çok kalabalık olmayan bu mekan hafta sonu rahat bir şekilde bişeyleryemekisteyenler için çok ideal. açık büfe ye gelince birçok çeşit peynir ve soğuk çeşitleri bulunmakta, sushi bile var. kruvasanlar ve ekmeklerin tadı lezzetliydi. tatlı menüsünün çok iyi oldugu söylenemez. fiyatlar ortalama mekanların bir tık üstünde ama böyle güzel manzara ve nezihliğin yanında ucuz bile sayılabilir....
0
deniz
5
4 yıl önce
the ritz-carlton
14 subat sevgililer günü için gitmiştik, menü ve çalışan ilgisi harikaydı. hatta bana kalırsa karşılama ve ilgi menüden daha iyidi eksik yoktu kesinlikle. kahvaltılarında da bulundum manzara veyemekkalitesi harika. tek eksik bulduğum kısım akşamları ışıktan dolayı camdan manzara yansıyor ve yeterince iyi görünmüyor. geri kalan her şey muazzamdı.
0
ffidan93
5
5 yıl önce
the ritz-carlton
bizimle ilgilenen garson çok kibar ve güler yüzlüydü. ekmekleriyemekboyunca sıcak kalmasını sağlayan konya’dan gelen tas bir harikaydı. i̇stanbul’daki fine dining restoranlari bir bir deneyimlenen biz icin çok güzel bir hizmetti.
0
bekir
5
7 yıl önce
the ritz-carlton
öncelikle, karadeniz yemekleri menüsü'nün bulunduğu bir akşamyemekiçin geldiğimiz bir mekan. ambiansı, manzarası, masa düzeni, servis elemanlarının ilgisi daha oturur oturmaz özel olduklarını hissettiriyor. menü çok zengin ve çeşitli yöresel tadlar bulunuyor. biz o akşam karadeniz ağırlıklı yemekleri tercih ettik, kalkan ve karedeniz böreğinden özellikle bahsetmek gerekir ki süperdiler. başlangıçlar, zeytinyağlılar ve et yemekleri de aynı kalitedeydiyemeksonunda çok memnunduk

ertesi gün brunch için de aynı mekana geldik. kahvaltı dediğimizde "anne kahvaltısı" ne kadar özel ve özlenesi ise brunch da ismine uygun olarak o kadar güzel ve özeldi. odun fırınından yayılan hamur kokusuyla kahvaltı yapmanın güzelliğini ve özlemini yaşattılar. büfe zengin, ürünlerin hepsi çok kaliteliydi. bol sohbetli çok keyifli bir brunch sonrası manzara eşliğinde kahvemizi de içtikten sonra mekandan ayrılırken tekrar gelme konusunda tam bir fikir birliği içerisindeydik. olumlu şeylerin çocuklarımızın belleklerinde yer edebilmesi adına getirilmesi gereken bir mekan. teşekkür ederiz....

2017-2018 brunch sezonunun ilk brunch'ında yine buradayız. bu kez daha organize, daha çeşitli lezzetler, daha ilgili ve daha yoğun ilgi var. herşey çok güzel. keyifli, lezzetli bir pazar brunch'ı yaptık. yine geleceğiz kesin. organize....

2018-2019 ilk brunch'ında yine buradayız. organizasyon, lezzet çeşitliliği, kalite, ilgi ve huzur devam ediyor. brunch'ın devam ettiği süreçte ilgi hiç eksilmedi. masa ziyaretleri, büfenin tazelenmesi, her hangi bir sorun yaşanmaması için mutfak görevlilerinden, servis görevlilerine ve i̇şletme yetkililerine kadar herkesin dikkat çekici bir ilgi ve özeni vardı. güzeldi. devamı olacak...
0
pelin
5
7 yıl önce
the ritz-carlton
atelier food , şık bir mekan . eğer memursanız yılda bir kez gidebilirsiniz çünkü fiyatları tuzlu , ama bu fiyatlara uygunyemekmi derseniz lezzetleri muhteşem :) somon ile et tam kıvamında pişmiş muhteşemdi . servis çok iyi , çalışanları da güleryüzlü böyle tuzlu hafif kasıntı bir mekan için profesyonel çalışan , müşteriye saygılı bir yer ... arada bir kendiniz şımartıp lezzetli ve kaliteliyemekyemek isterseniz tercih edilmesi gereken bir yer. bu arada manzarası güzel vodafane arena manzaralı sevenlere :))
0
şehrin
4
8 yıl önce
the ritz-carlton
manzara olarak muhteşem bir konuma sahip, akşamları oturupyemekyiyebileceğiniz kafanızı dinleyeceğiz bir mekan. ekmekleri kendileri yapıp servis ediyorlar doğal olarak sıcacık geliyor masanıza ve yanında servis edilen zeytinyağı ile atıştırmalık olarak ana yemeği beklerken oyalanmış oluyorsunuz.
ahtapot ızgara sonrasında ise tatlı isterdim hepsi gayet başarılı idi. 
yemek sonrasında istemiş olduğumuz iki bardak çay için 30 tl ödeyince bütün lezzetler damağımızdan silinip gitmiş oldu. bir daha gider misiniz diye sorarsanız kesinlikle hayır.
yemekleri, tatlıları çok lezzetli ama o çay hepsini unutturdu...:(((
0
billur
3
8 yıl önce
the ritz-carlton
ögle yemegi icin gittim. aşçılarindan daha üstün performans ve daha iyi menü beklerdim. açık büfe olan menüsünde evimizde kendimizin yapamayacağı hiçbiryemekyoktu. kuzu güveç tam istenilen kıvamda pismemiş tavuk güvecin ise içinde kıkırdaklar var. yanlız manzarası şahane çalısanlari güler yüzlü ve ilgili. ben yemekleri beğenmedim. ama ortamı icin kahve icmek icin tekrar giderim
0
ayhan
4
8 yıl önce
the ritz-carlton
ritz carlton'in lobisinin icinden girilen restaurant'in ambiyans ve manzarasi cok iyi. servis kalitesini de cok iyi buldugum restaurantta fransiz sef oldugu icin menude genelde fransiz esintileri var. fakat hamburger ve doneri fransiz bakis acisiyla yapmayi da ihmal etmiyorlar. oglen ve aksam farkli menuyle hizmet veren mekandaki bircok yemegi denedim ve hepsinin de tadinin guzel-cok guzel oldugunu soyleyebilirim. en buyuk eksiyi porsiyon buyukluklerinde aliyor.yemekoncesi gelen muhtesem ekmek-zeytinyagi-zeytin ezmesini geri cevirmeyin, yoksa doymak icin bir anayemekdaha soylersiniz.
0
merve
5
9 yıl önce
the ritz-carlton
mekan:
pazar brunch'ı için ziyaret ettik. bu haftaya ozel olarak paskalya konsepti vardı. girişte bizi karşılayan piyano ile süper keyifli müzik eşliğinde yaptık brunch'ımızı. brunchla birlikte prosecco ikram ediliyor. manzara i̇nönü stadiyla boğaz; dolayisiyla restoran çok ferah. tüm çalışanları çok nazik. restoran chef'i ülke ülke gezmiş, hossohbet biri -yemeküzerine iyi öneriler alabilirsiniz.

yemekler:
etler çok başarılıydı. özellikle bonfile, kuzu çevirme ve şarküteri bölümü çok güzel. sushi bölümünde 5-6 çeşit vardi; lezzetliydi ama daha iyi olabilir. orta kısımda soğuklar arasında soğuk çorbalar vardı. naneli bezelye ve domatesli karpuzlu arasından ben naneli olanı sevdim; fresh bir hazırlık yapıyor :) tatlılar arasından dondurmalar ve soslarına bayıldım; çok doğal.

genel olarak:
masa masa binlerce çeşit yok; olanlar kaliteli (ama biraz daha peynir çeşidi fena olmazdı:)). gidin, bu güzel manzaraya karşı yapın derim brunch'ınızı; kişi başı 111 tl.
0
spontanist
5
9 yıl önce
the ritz-carlton
pazar gunu brunch'ini denemek icin gittigim the ritz carlton hotel'in icinde bulunan atelier real food'a gittim.daha restoran kismina gecmeden hizmet basliyor.giris katinda olmasina ragmen inanilmaz bir manzara ile karsilasiyorsunuz.butun bogaz ayaklarinizin altinda eger besiktasliysaniz inonu stad'inin insaatini yakindan takip edebilirsiniz.12 de basliyor brunch kisi basi 110 tl ama neler yok neler.ilk olarak cok iyi hizmetle karsilasiyorsunuz bu brunch'i daha keyifli hale getiriyor.5 bolumden olusuyor sicak yemeklerin bulundugu sushi bolumu sarkuteri bolumu soguk mezeler ve salatalar son olarakda tatli.ilk olarak en sevdigimyemekolan sushiden baslamak istiyorum 8 cesit bulunuyor hepsini deneyemedim tuna nigiri ve sake sashimi denedim oldukca lezzetliydi brunch'a gore.sarkuteri bolumu'de oldukca zengindi istediginiz hemen hemen butun salam cesitleri vardi dilli jambondan domuz prosciutto'ya kadar.ve yeterli olucak kadar ithal ve turk peynir vardi.soguz mezelerde baya cesit vardi fakat denicek yerim kalmamisti salatalarini denedim.sicak bolumunde sefler cok samimiydi baslarindaki yabanci sef herkesle ilgileniyordu.omlet yedik mantarli jambonlu ve kasarli cok lezzetliydi.sonrasinda dana rosto ve tuzda somon'un tadina baktim ikiside lezzetliydi ozellikle tuzda somon.bu arada kahvaltida istediginiz kadar sikma meyve sulari veriliyor.sonunda tatli bolumune geldik lezzetlerin arasinda kayboldum resmen :) tatli olarakda red velvet pasta ve sekerpareyi denedim sekerpare cok iyidi red velvet'da oyle fakat macaron guzel degildi ama o kadar da olucak.yemekden sonra prosecco(kopuklu sarap) servis edildi.genel olarak gittigim en iyi brunchlardan biriydi.alternatiflerine gore biraz pahali olabilir fakat kesinlikle lezzetleriyle bu farki kapatiyor.?

rizt carlton'in icinde bulunan real food artelier'dayiz. mekan, otelin giris katinda bulunmasina ragmen musterilerine bogazin o muthis butunlugunu sunabiliyor.?
-----
yenilenen menusunde ise anadolu mutfagindan da esintiler var.biz tercihimizi yaninda yabani mantarli, firinlanmis patatesle sunulan rib eye steakten yana kullandik.?
-----
et guzel dinlendirilmis ve gerektigi kadar yumusakti. size onerim eti orta-az pismis yemenizdir.et ile sos guzel bir uyum yakalamisti.bogaz karsisinda yasiyacaginiz bu tecrubeyi butunlicek kirmizi sarap onerim kavaklidere egeo.??? @artelierrealfood
0
nilay
5
9 yıl önce
the ritz-carlton
genelde brunch' ını öven yorumlar gördüm. ben de bir akşam yemeğine karşı duyduğum sempatiden bahsedeyim :))
ambiansı, hizmeti, lezzeti, dekoru herşeyiyle bulunduğu mekana ve manzaraya çok yakışır bir restoran olmuş. restorana ilk girdiğim andan başlarsam eğer, cam kenarında manzara kenarındaki masalardan ziyade diğer taraftaki yuvarlak masalara vuruldum diyebilirim. rahat ve yüksek koltuklu yuvarlak masalarla herkesten ve herşeyden izole tam manzaraya karşı olarak arkadaşlarınız ile sohbet ederek yemeğinizi yiyebilirsiniz.
bir de teras, kış bahçesi bölümü mevcut burası daha da keyifli. minik portakal ağaçlarıyla daha sempatik :)) yazın keyifli olacağına eminim.

yemeklerimize gelirsek, lezzetlerinden önce yemeklerin sunumları ve kokuları cezbediyor sizi. menüsü çok kalabalık değil ama yeterli olarak tanımlayabiliriz. böyle olunca yemekler daha özenli, odaklanılmış ve dağılmamış oluyor. menüyü geniş tutmak için dağılıp, herşeyi yapmaya çalışıp hiçbirini yapamayan birçok yer mevcut.
yemeklerden önce kendi yaptıkları ekmekleri sıcak taş üstünde getirmeleri ve o ekmeklerin sürekli sıcak kalması ilk lezzet anını yaşattı.
başlangıç olarak mini kalamar denedim. özel sosuyla ızgara olarak pişirilmiş kalamarla oldukça lezzetliydiki dediğim gibi lezzetinden önce kokusu etkiledi. hafif ekşimsi sosu çok güzel bir tat vermişti. anayemekolarak sanırım biraz klasiğe kaçtım deniz mahsüllü risotto yedim. deniz ürününden başlayınca öyle devam etmek istedim. balık seçenekleri biraz kısıtlıydı ama et seçenekleri çok lezzetli duruyordu :))
bu arada yemeklerin hizmeti çok hızlıydı. ayrıca memnun kaldığım ayrıntılardan biriydi. 'risotto geç pişer hanımefendi' gibi bir açıklamaya maruz kalmadan ana yemeğim geliverdi. i̇çinde bezelyeler bulunan risotto ile umduğumdan daha hoş bir deniz mahsüllü risotto ile karşılaştım. tavsiye ederim.
bu arada yemeklerin porsiyonları oldukça iyi ayarlanmış. resimde biraz küçük gibi dursada, kimse aç kalkamaz bilginiz olsun :))

tatlı kısmı çok eğlenceliydi. tatlı menüsü tatlı arabasıyla geliyor. tatlısını görerek, içindeki malzemeleri, yapımı gibi özelliklerini garsonunuzdan öğrenerek seçiyorsunuz. bildiğiniz tatlılara farklı lezzetler eklenerek kendilerine uyarlamışlar, iyi de yapmışlar :)))

şarap menüsü için yeterliydi diyebilirim. ne çok geniş ne de az. kararında :))
hoş bir ambiansta, lezzetli yemekler yiyelim derseniz tavsiye ederim. fiyatlara gelirsek çok aşırı pahalı olmamakla birlikte, bulunduğu oteli de göz önüne alırsak olması gerektiği gibi. başlangıç, ana yemek, tatlı, kadeh şarap gibi tek kişilik menü için 150 tl ödeyebilirsiniz.

ben beğendim özetle :)))
0
youfoodist
4
9 yıl önce
the ritz-carlton
ritz carlton'ın içinde bulunan mekan girişi ile beni ilk andan mutlu etti. duvarda boydan boyayemekile ilgili atasözleri yazıyor:) başlangıç olarak fırınlanmış dana ilik, ahtapot ızgara ve levrek tartar söyledik. ahtapot ızgara çok iyidi, dana ilik sevenler için dana iliği tavsiye ederim. levrek tartar beklediğim gibi değildi hoşuma gitmedi. anayemekolarak debiz mahsüllü güveç ve dana bonfile yedik. deniz mahsüllü güveç inanılmaz güzeldi, safranlı sosu bir harika. dana bonfile güzeldi ekstra bir özelliği yoktu. ambiyans olarak da keyifli, tavsiye edebilirim.
0
oya
5
9 yıl önce
the ritz-carlton
gerçek ve lezzetli bir  brunch keyfi yaşamak istiyorsanız taksim'de ritz carlton i̇stanbul bünyesinde yer alan ve adı "atelier real food" olan restoranı mutlaka denemelisiniz.

i̇stanbul’un bu yeni renuve edilen restoranı "atelier real food" adını zanaatkarların üretimlerini gerçekleştirdikleri yerden esinlenerek alan ve ‘gerçek yemek’ tabirini de adıyla birlikte kullanacak kadar iddialı bir mekan. biz pazar günü roast-brunch için gittik.

daha kapıdan adımımı atar atmaz içimi kaplayan huzuru aydınlık, dekorasyonu, sade ama şık mobilyaları ile  her geleni evinde hissettirecek kadar yakın, ilgili ama laubaliliğe varmayan, ihtiyacınızı sizden önce hissederek çözen son derece kibar personeline borçlu olduğumu düşünüyorum.

bu nefis boğaz manzaralı keyifli mekanda dekorasyondan menüsüne kadar her noktada sadeliği, şıklığı ve lezzeti hissedebiliyorsunuz. mekanın çağdaş dekorasyonu portekizli mimar patricia pina tarafından tasarlanmış ve mobilyalar da mekana özel olarak üretilmiş. pazar günü brunch 12 - 15 arasında açık büfe olarak servis veriyor. adam başı 110 tl. çay-kahve vb. soft içecekler buna dahil. i̇lk bakışta biraz pahalı gibi göründe de bu kaliteye değer diyorum. ara sıra kendimizi şımartmak, özel hissetmek gibisi var mı?

açık büfe olmasına rağmen personelin devamlı ilgisi, ne tip içme suyu istediğimizin sorulmasından,yemektabaklarının sürekli değiştirilip temiz tabakların önünümüze konması,çay ve kahve servisinin masaya yapılması doğrusu keyfime keyif kattı.

kibar, sıcak kanlı, yakışıklı ve lezzetli bir eli olan, yenilikçi  i̇sviçreli genç executive chef simon wipf'in hazırlayıp masamıza kadar getirip sunduğu özel ikramlıklardan yumurta ve tatlı tabağı muhteşem ötesi idi, ayrıca buna hoş sohbetini de katarak bize yaşattığı keyif de inanılmazdı.

her türlü peynir çeşitleri yanında erik peltesi, ceviz, kayısı sunumu ile; dil söğüş dahil taptaze et çeşitleri, ılık, tazecik fırından yeni çıkmış ekmekleri ile kahvaltı çeşitleri yanında bir de suşhi köşesi vardı ki tam bir şölen.

tuzda balık, duxelle beef, tencere yemeklerinden patlıcan beğendili et, tane tane düşmüş domatesli bulgur pilavı, barbunyeden taze fasulyeye zeytinyağlı çeşitleri, çeşitli salataları ki içinden, yoğurtlu ıspanak salatası, patlıcan salatası ve sunumu ile de beni benden alan humus gözümün önünden uzun süre gitmeyecek gibi. ara sıcak olarak gelen incecik, kıtır kıymalı ve peynirli pidesi çok güzeldi..

muhteşem yemeklerin yanısıra  hem göze hem de damağa hitap eden tiramisu, cheesecake, çeşitli petifürler, meyveli krem anglezler, meyve çeşitleri gibi asla  tatmadan yapamayacağınız hafif ve leziz tatlılar. bunun yanında baklavasından şekerparesine, fırın sütlacına kadar türk tatlıları ile tatlı büfesi. dondurmalardan çileklisi. ekmeklerden zeytinlisi diyorum da başka bişey diyemiyorum.

atelier real food’ta kullanılan ürünlerin hepsi taze, günlük ve doğal. roast ve brunch konseptini biraraya getiren “sunday roast” adı verilen bu kaliteli, nezih pazar günü brunch'ını  eğer sizler de denerseniz eminim tadı damağınızda kalacak!

köpüklü şarap ikramı ile başlayan keyfimiz kahvelerin en lezzetlisi ile son bulurken ritz gibi tüm detaylara dikkat edip kaliteyi sunan bir mekandan başka ne bekleyebilirdim ki diyorum. tam da olması gerektiği gibi.

bu zarif jestleri ile ile bizlere bir damak şöleni yaşatan zomato ailesine, chef simon wipt ve ritz carlton i̇stanbul'a sonsuz teşekkürlerimle.

adres:
süzer plaza, askerocağı caddesi, no 6
34367, elmadağ, şişli
90 212 334 44 44
0
üşengeç
5
9 yıl önce
the ritz-carlton
boğaz manzarasında en doğal lezzetler: "atelier real food"

the ritz carlton istanbul hotel giriş katında yeni açılan "atelier real food" isimli restaurant, "slow food" akımıyla, basit ama lezzetli yemekler sunmak için tasarlanmış ve "gerçek yemek" tabirini isminde kullanacak kadar da bu konuda iddialı bir mekan. restaurantın dekorasyonu oldukça şık, sade ve modern... o bilindik ritz carlton'un ağırlığı burada hiç hissedilmiyor. çünkü hotelin bu bölümünde detaylı bir yenilenmeye gidilerek, portekizli bir mimar tarafından çağdaş tarzda dekore edilip, tüm mobilyaları özel olarak hazırlandıktan sonra hizmete girmiş. hotelin girişi dahil, diğer kısımları da aynı yenilenme sürecine alınmış, ki bence artık zamanı geldiği için, çok da iyi olmuş. boğaz manzarası ve i̇nönü stadyumu manzaralı bu restorandan, kız kulesi de görülebiliyor.

i̇sviçreli executive chef simon wipf, daha önce paris, hong kong ve dubai'de de en önemli restoranların mutfaklarında şeflik yapmış, güler yüzlü, sıcakkanlı ve belli ki işini çok severek yapan bir genç. türk lezzetlerini, bir yabancının dokunuşuyla sunduğu doğal ve organik malzemeler kullanılarak yapılan yemekleri kesinlikle denenmeye fazlasıyla değer. . açık mutfağın önünde özel davetler için hazırlanan 12 kişilik ve ahşaptan, bir de şef'in masası (chef's table) mevcut. bu davetlerde o gün şef'in sunmak istediği sürpriz tatları ve eşleştirdiği sarapları tadımlama imkanınız olabiliyor.

pazar brunchı haricinde, her gün saat 18:30- 23:00 arasında hizmet veren atelier real food'un fark yaratan en büyük özelliklerinden birisi açık mutfağın ön bölümünde bulunan ve fransa'dan özel olarak getirilen rotisserie'si... bu makine sayesinde dana, kuzu ve tavuk etleri, "çevirme" mantığında ateşin yanında, ağır ağır döndürülerek, her yanı eşit miktarda ve içinde kendi suyunu muhafaza eder halde çok leziz bir şekilde pişiriliyor.

"doğadan masaya" şeklindeki yenilikçi bir anlayışı benimsenen mekanda, kullanılan ürünlerin taze, günlük ve doğal olmasına özellikle dikkat ediyorlar. bunun için de yerel tedarikçilerle çalışarak, her malzemeyi memleketinden getirtiyorlar. organik zeytinyağları çanakkale'de özel olarak hazırlanıyor. doğal ve kaliteli malzeme kullanmaya o kadar özeniyorlar ki, yazın hotelin 2. katındaki bahçede kendi domateslerini ve fesleğenlerini bile yine kendileri üretiyorlar. sezonsal ürünler kullandıkları için de menüde sezonsal değişiklikler yapmayı planlıyorlar.

restaurantın sigara içmek isteyen misafirleri için "atelier teras" adı verilen bir de kış bahçesi bulunuyor. bu bölüm özellikle pazar brunchlarında çok tercih ediliyormuş. biraz da pazar brunchı'ndan bahsetmem gerekirse, saat 12:00 ile 15:00 arası açık büfe olarak servis edilen bu geç kahvaltıda, aklınıza gelebilecek tüm kahvaltı çeşitleri yanısıra, bu konuda bir "uzay" sayılabilecek "sushi"sine kadar sunuluyormuş. tavuk-dana ve kuzu ikramı da yapılan bu açık büfe kahvaltıda, dana bonfile içi mantar ile doldurulup, bir şiş'e geçirilip rotissserie'de pişirilerek servis ediliyormuş. herkese limitsiz çay, kahve, meşrubat, taze sıkılmış meyvesuyu, hatta 1'er kadeh prosecco şarabına kadar tüm detayların düşünüldüğü bu kahvaltının fiyatı ise 111 tl olarak belirlenmiş.

atelier real food 'daki lezzet yolculuğumuz hakkında da biraz bilgi vermem gerekirse;

restaurantın el yapımı ekmekleri, konya'dan özel olarak getirilen "sile taşı" üzerinde servis ediliyor ve bu sayede sıcaklıklarınıyemekboyunca muhafaza edebiliyorlar. i̇lk olarak, tuzlu biscotti mantığında hazırlanan keçi peynirli kıtır ekmek, domates, salatalık, avokado ve akdeniz yeşillikleri ile hazırlanan "karışık bahçe yeşillikleri" salatası ile, çok taze ve hafif bir başlangıç yaptık. ara sıcak tercihimiz olan ahtapot izgara ise önceden haşlanıp, şarap sosunda bekletilip, 70 c derecede pişiriliyor ve yumuşacık şekilde servis ediliyor. tadı damakta kalan bir lezzeti var gerçekten.

anayemekiçin ilk olarak karışık izgarayı denedim. bu tabaktan en çok pirzola ve tavuk ile yanında servis edilen meyhane pilavını beğendim. köftenin lezzeti onlara göre biraz daha vasattı. ancaaaaak bir dana kaburga yapıyorlar ki, tadından yenmez. daha bıçağı uzaktan gösterdiğinizde kemiğinden ayrılan, muhteşem bir lezzetten bahsediyorum size. karamelize arpacık soğan ve patates püresi yatağında servis edilen bu yemekte aklım kaldı ve tekrar tekrar gitme bahanem oldu diyebilirim.

tatlılara gelince, günlük değişen tatlı arabasından, her güne özel olarak hazırlanan farklı seçenekler arasından seçim yapma imkanınız var. espressomuz yanında o günün tatlı arabasından bizim tercihimiz, cam kavanoz içinde servis edilen içi meyveli vanilyalı krema hafif bir tatlı oldu. 

genel olarak fiyat ortalaması hakkında da bilgi vermem gerekirse, ana yemekler 50-70 tl arası, salatalar 25 tl civarı, tatlı 20 tl ve bir kadeh şarap ise 35 tl üzerinden düşünülürse, kişi başı ortalama 120-150 tl arası hesap ödeniyor.

bizi daha kapıdan güleryüzle karşılayıp, mekanla ilgili merak ettiğimiz konularda bilgilendirme yapan veyemekseçim aşamasında, sevdiğimiz ve denemek istediğimiz lezzetlerin neler olduğuna kulak verip, menüden bunlara en uyumlu şekilde tavsiyelerde bulunan şef garsonumuz mürvet hanım işinin gerektirdiği bilgi birikimi ve doğru şekilde aktarma bilincine sahip, dünya tatlısı bir hanımdı. restaurant müdürü üzeyir bey ise, mekandan memnun ayrılmamız için tüm misafirleriyle olduğu gibi bizimle de çok ilgilendi. sonrasında romeo ve giulietta'nın galası'na yetişmemiz gerektiği için normalyemeksaatinden biraz erken sayılabilecek bir saatte gelmiştik ama burada su gibi akan 2,5 saate yakın, oldukça keyifli bir zaman dilimi geçirdik.
0
traveljungle
4
9 yıl önce
the ritz-carlton
bu yemeğe iki açıdan yorum yapacam... bir taraftan meslek icabı sürekli yediğim otel yemekleri olarak, diğer taraftan da tarafsız bir müşteri olarak . 

gelelim tarafsız müşteri yorumuna; isminden yola çıkarak açıkcası dekorasyonunu biraz daha farklı bekliyordum, elbette güzel bir atmosferi var, ancak real food ismini görünce dekorasyonun da yemekle alakalı olmasını beklemiştim. öyle değilmiş, daha çok gri tonlarıyla ritz-carlton zincirinin ağırlığını yansıtan bir dekorasyon seçilmiş. karşılama sıcak ve samimi. menü de masaları gibi minimalist olmuş ve böylesi de çok iyi olmuş. fazla kalabalık menüler hep kafa karıştırır. ritz-carlton'un yemeklerini hep çok sevmişimdir, dolayısıyla yine güzel biryemekyedim. siparişin ardından sıcak taş üzerinde ev yapımı ekmeklerin tadına doyamadım desem yeridir. başlangıç olarak sebzeli tarz çok lezziz ve tam kıvamında pişmiş olarak geldi. anayemekolarak tercih ettiğim bonfile yalın ve istediğim gibi pişirilmişti. puan kırmama sebep olan maalesef tatlı oldu. sundukları tatlılar arasından meyveli tart beklediğim kadar başarılı değildi. tatlar çok karışmış, dolayısıyla tartı ağırlaştırmıştı. 

mesleki yoruma gelecek olursak; ortamdan bahsetmeyecem, ama servis konusunda biraz daha gelişmesi gerektiğini düşünüyorum. servisdeki arkadaşlar çok güleryüzlü ve sıcak ama örneğin tabak servis edilirken üzerindeki ürün ters döndüyse müsade isteyip mutafağa gidip düzletilip geri gelmesi gerekir. masadan kalkarken müsteriyi mutlaka yolcu etmek üzere bir çalışanın mutlaka bulunması gerekir. onun dışında yemekler konusunda meslek icabı değerlendirme yaptığımda 'olağandışı' biryemekyediğimi düşünmüyorum. 5 yıldızlı birçok otel gibi elbette ritz-carlton'un da yemekleri belli bir düzeyde olduğu kesin. fiyatlar da aynı düzeyde seyir ettiğini belirtmeliyim. ama bu yorumum tamamen mesleki deformasyonla yapılmıştır, dolayısıyla lütfen bu paragrafı çok da ciddiye almayın. ritz-carlton da kempinski gibi ekol otellerden, dolayısıyla çalışanları yetiştirip geliştireceğinden eminim.
0
oturum aç
hesap oluştur