adana yüzevler kebap


İçinde "kebap" olan yorumlar
4
3.6
mert
3
4 yıl önce
etiler
süper degil - bir kere mekan çok sikisik dizayn edilmis, masalar dip dibe. her seyin tadina bakmak adina karisikkebapistedik, adana-kaburga-pirzola ve et sis'den olusan bir tabak geldi. 4 kisilik bir menü bu arada. masaya karisik meze serpistiriyorlar, ikram sanmayin ücrete tabi. porsiyonlar doyurucu, personel idare eder. lezzet; adana ortalama, pirzola güzel, et sis idare eder, kaburga kayis gibi. fiyatlar ise hiç de hafife alinacak cinsten degil. açikçasi çok daha iyisini bekliyorum, umdugumu bulamadim.
0
zeynep
4
4 yıl önce
etiler
bugün kemal kükrer şalgamlarının 100.yılı için burdayım şalgamlarının lezzeti enfes hele acılsının içimi rahat ve genzi yakmoypr mekanın mezeleri nin lezzeti yerinde ama bir ege mutfağının yerini tutmuyorkebapişleri olunca ona pek lafımız düşmüyor tatlılarındanda burma ve antep fıstıklı tatlısı benim favorim oluyor
0
lokantalarim
4
4 yıl önce
etiler
http://lokantalarim.blogspot.com.tr/2014/04/adana-yuzevler-kebapcs.html

gözlerini kapatmalısın. uzatma işte artık. yemek, yazmak, yaşamak, ihtiyaç bunların hepsi. yaşarken güzel yemekler yemek ve bunları yazmaktan daha ötesi var mı peki? senin için yok. kafanın içinde tam gaz oynanan tiyatro kimilerine anlamsız geliyor belki. belki de haklılar; boş şeyler düşünüp, boş işlerle uğraşıyorsun. john lennon "working class hero" şarkısında aynen şunu söyler: "they hate you if you're clever and they despise a fool"... ne akıllı ne de aptal olmak işe yarıyor demek ki. toplum ikisini de sevmiyor, ne yapıp ederek dışlıyor. toplum dediğin canavar, ortayolcuları seviyor ezelden beri. hele bu ülkede rüzgarın yönü sürekli değiştiği için, sivri fikirleri ifade etmek ciddi bir risk taşıyor. kapatmalısın gözlerini, gereksiz bu düşünceler. uzatma. bir kitapçının ortasında, rafları işgal eden binlerce kitaba göz gezdiriyorsun. "i̇çindeki devi uyandır" miden bulanıyor. "ben başardım, sen de başarabilirsin" ellerinde bir titreme. "yaşamına format at" sert bir öğürme duygusu bedenini alayıp geçiyor. "i̇stemenin gücü" dizlerinde bir boşalma hissi peydahlanıyor. sert bir tekme ile devirmek istiyorsun rafları. kitapların önünde durmuş yumruklarını sıkmış halinle seni tuhaf karşılıyordur insanlar. bir yerde hata yapıyorsun. buse terim'in blogger olduğu ülkede, çok acilen bu işi bırakman lazım belki de. uğraşmamalısın. bir yararı olmayacak büyük olasılıkla çünkü. zaman makinesi icat edilmesi durumunda 25 sene önceye gider, ünversiteye tekrar girer, büyük olaslıkla diyetisyen olurdun. ya da yaşam koçluğuna verirdin bünyeyi. beyaz türkler taksitlerini ödeyemedikleri cep telefonları ve kıçlarına büyük gelen lüks arabalar dışında diyetisyen ve yaşam koçlarına harcıyorlar en büyük parayı. onlara fazla gelen paralarını alırdın bir güzel. zengin olurdun, bir güzel semirirdin. yemeyenin zaten zayıflayacağını ve gerçekten aptallık yapmayanın yaşamda başarılı olacağı gerçeğini bilip kendi kendine kahkahalar atardın kuytu köşelerde. ama ne yazık ki zaman makinesi henüz icat edilmedi ve sen bir kitapçıda sinirlendiğinle kalıyorsun. i̇yi birkebapyemelisin. kendine gelmeni, unutmanı, beynini uyuşturmanı sağlayacak formül bu: i̇yi birkebap! ama öyle lastik gibi, satırlara küskün, fabrikasyon bir et curcunası değil, satır tarafından anası ağlatılmış, içine kaliteli acı basılmış, şalgam suyuyla taçlandırılacak bir güzellik peşindesin sen.

gözlerini adana yüzevler'de açıyorsun. bir sürü yeşillik var masada; adeta çiçek bahçesi gibi. soğan, roka, gavurdağımsı bir salata, tulum peyniri, lavaş. doksanlar'da mıydı bu lokantayla tanışman? göztepe'de hani. sonra etiler'e de geldi. adana'ya gidip yediğinde hiçbir fark görmemiştin. demek ki artık adana'ya gitmeye gerek yok iyi birkebapyemek için, diye düşünmüştün. i̇stanbul'a getirmişler adana'yı. gülümsüyorsun. tıpkı döner mevzuunda olduğu gibi, memleket insanınınkebapkonusunda da ciddi bir uzmanlığı olduğunu biliyorsun. şimdi "bilmemneredeki kebabı dene esas" gibi yorumların gırla gideceğini de biliyorsun. "orası çok bozdu" gibisinden beylik yumurtlamaların önünün kesilemeyeceğini de biliyorsun. aldırma gönül aldırma! lahmacun geliyor mini mini... utanmasan tek lokmada bertaraf edeceksin, ama kibar taklidini çok iyi yaparsın. i̇ki lokmada lüp! küçük pide için de geçerli. son derece lezzetli, son derece bilinerek yapılmış güzellikler bunlar. ama dur, abartma, doyma, kebaba yer bırak. ayıp etme bu güzelliğe. çöpşiş ve ciğer konuyor masaya. sakinsin ama coşkulusun da. bu çöpşiş ise eğer, her yeri pıtırak gibi işgal eden "çöpçü" gibi lokantalarda verdikleri yemek nedir? peki bu ciğerse, canımciğerim gibi halkımızın favorisi mekanlarda yediğin nesneler ne menem şeyler? bu açıklanmalı. o kadar güzel ki ciğer şiş, kendinden geçmene ramak kalıyor. yağlı, diri, yumuşacık, öfkeli ve sakinleştirici. anlaşılması zor. lavaşın arasına sokuşturduğun kuzu çöpşiş ise bir zamanlar selçuk'ta yediklerin gibi adeta tanrısal. kendini o kadar zor frenliyorsun ki! daha on porsiyon söyleyebilirsin bunlardan. çatlayana kadar da yersin. amakebapgeliyor ağır ağır. acılı mı acılı. evet bostancı'daki yusuf usta'nın, samatya'daki ali haydar'ın, kurtköy'deki özsu'nun kebapları çok güzel. hepsini çok severek indiriyorsun mideye. ama bu başka. bu insanı insanlıktan çıkarıyor. eğer bu kebapsa, develi, sahan gibi yerlerde verdikleri ne? onlara başka bir isim koymalı. sadece hangar gibi mekanlar açıp beyaz örtülü masalarla döşeyip, kapıda on kişiyle karşılama merasimi yapmakla iyi lokanta olunmuyor. türkler iyi yemekten değil, iyi ağırlanmaktan hoşlanıyorlar ve bu sebepten adı geçen yerlerin seveni çok. kebaptan bir çatal alıyorsun. ağzından dağılmasına izin veriyorsun. o da kendini sunuyor sana. sakin ve güvenli. uzun bir geçmişi var ama o kadar genç ve enerjik ki. acısı yerinde. etin her bir dokusunu hissediyorsun. kuyruk yağına tapanlar cemiyetininin müstesna bir üyesi olarak, bu yağın öyküsünü anlatmasına izin veriyorsun. hafif sulu. ben varım diyor bu et. ben yaşıyorum diyor. öfkelenme, yaşamana bak diyor. ben senin terapistin olurum diyor.

yerinden kalkıyorsun. gerçekten sakinsin. buse terim mi? çok uzaklarda şimdi. müzeyyen senar ve zeki müren'i canlı izledin, rakı içmelerini gördün bir zamanlar. yüzevler'dekebapyedin, fenerbahçe'nin galatasaray'ı 4-3 yendiği maçta tribündeydin. biber gazı yedin. iron maiden'i seyrettin. the beach filminin çekildiği kumsalı gördün. belki de hayat o kadar kötü bir şey değil be arkadaş...

adana merkez : ziyapaşa bulvarı, yüzevler apt. zemin kat.no:25/a seyhan/adana
telefon : 0322 454 75 13
faks : 0322 459 47 37
e-posta : iletisim@yuzevler.com.tr
türk telekom arena şube : türk telekom arena şişli /i̇stanbul
telefon : 0212 287 01 01
faks : 0212 287 01 01
e-posta : arena@yuzevler.com.tr
etiler şube : nispetiye cad. no:10
telefon : 0212 287 01 01
faks : 0212 287 01 01
e-posta : etiler@yuzevler.com.tr
maslak şube : ahi evren cad. nazmi akbaci tic. mrkz. no:210
telefon : 0212 346 21 71
faks : 0212 346 21 74
e-posta : maslak@yuzevler.com.tr
göztepe şube : göztepe i̇stasyon cad.no:17 göztepe kadıköy/i̇stanbul
telefon : 0216 355 18 80
faks : 0216 467 59 08
e-posta : goztepe@yuzevler.com.tr


-----29 apr, 2014-----

http://lokantalarim.blogspot.com.tr/2014/04/adana-yuzevler-kebapcs.html

gözlerini kapatmalisin. uzatma iste artik. yemek, yazmak, yasamak, ihtiyaç bunlarin hepsi. yasarken güzel yemekler yemek ve bunlari yazmaktan daha ötesi var mi peki? senin için yok. kafanin içinde tam gaz oynanan tiyatro kimilerine anlamsiz geliyor belki. belki de haklilar; bos seyler düsünüp, bos islerle ugrasiyorsun. john lennon "working class hero" sarkisinda aynen sunu söyler: "they hate you if you're clever and they despise a fool"... ne akilli ne de aptal olmak ise yariyor demek ki. toplum ikisini de sevmiyor, ne yapip ederek disliyor. toplum dedigin canavar, ortayolculari seviyor ezelden beri. hele bu ülkede rüzgarin yönü sürekli degistigi için, sivri fikirleri ifade etmek ciddi bir risk tasiyor. kapatmalisin gözlerini, gereksiz bu düsünceler. uzatma. bir kitapçinin ortasinda, raflari isgal eden binlerce kitaba göz gezdiriyorsun. "içindeki devi uyandir" miden bulaniyor. "ben basardim, sen de basarabilirsin" ellerinde bir titreme. "yasamina format at" sert bir ögürme duygusu bedenini alayip geçiyor. "istemenin gücü" dizlerinde bir bosalma hissi peydahlaniyor. sert bir tekme ile devirmek istiyorsun raflari. kitaplarin önünde durmus yumruklarini sikmis halinle seni tuhaf karsiliyordur insanlar. bir yerde hata yapiyorsun. buse terim'in blogger oldugu ülkede, çok acilen bu isi birakman lazim belki de. ugrasmamalisin. bir yarari olmayacak büyük olasilikla çünkü. zaman makinesi icat edilmesi durumunda 25 sene önceye gider, ünversiteye tekrar girer, büyük olaslikla diyetisyen olurdun. ya da yasam koçluguna verirdin bünyeyi. beyaz türkler taksitlerini ödeyemedikleri cep telefonlari ve kiçlarina büyük gelen lüks arabalar disinda diyetisyen ve yasam koçlarina harciyorlar en büyük parayi. onlara fazla gelen paralarini alirdin bir güzel. zengin olurdun, bir güzel semirirdin. yemeyenin zaten zayiflayacagini ve gerçekten aptallik yapmayanin yasamda basarili olacagi gerçegini bilip kendi kendine kahkahalar atardin kuytu köselerde. ama ne yazik ki zaman makinesi henüz icat edilmedi ve sen bir kitapçida sinirlendiginle kaliyorsun. iyi birkebapyemelisin. kendine gelmeni, unutmani, beynini uyusturmani saglayacak formül bu: iyi birkebap! ama öyle lastik gibi, satirlara küskün, fabrikasyon bir et curcunasi degil, satir tarafindan anasi aglatilmis, içine kaliteli aci basilmis, salgam suyuyla taçlandirilacak bir güzellik pesindesin sen.

gözlerini adana yüzevler'de açiyorsun. bir sürü yesillik var masada; adeta çiçek bahçesi gibi. sogan, roka, gavurdagimsi bir salata, tulum peyniri, lavas. doksanlar'da miydi bu lokantayla tanisman? göztepe'de hani. sonra etiler'e de geldi. adana'ya gidip yediginde hiçbir fark görmemistin. demek ki artik adana'ya gitmeye gerek yok iyi birkebapyemek için, diye düsünmüstün. istanbul'a getirmisler adana'yi. gülümsüyorsun. tipki döner mevzuunda oldugu gibi, memleket insanininkebapkonusunda da ciddi bir uzmanligi oldugunu biliyorsun. simdi "bilmemneredeki kebabi dene esas" gibi yorumlarin girla gidecegini de biliyorsun. "orasi çok bozdu" gibisinden beylik yumurtlamalarin önünün kesilemeyecegini de biliyorsun. aldirma gönül aldirma! lahmacun geliyor mini mini... utanmasan tek lokmada bertaraf edeceksin, ama kibar taklidini çok iyi yaparsin. iki lokmada lüp! küçük pide için de geçerli. son derece lezzetli, son derece bilinerek yapilmis güzellikler bunlar. ama dur, abartma, doyma, kebaba yer birak. ayip etme bu güzellige. çöpsis ve ciger konuyor masaya. sakinsin ama coskulusun da. bu çöpsis ise eger, her yeri pitirak gibi isgal eden "çöpçü" gibi lokantalarda verdikleri yemek nedir? peki bu cigerse, canimcigerim gibi halkimizin favorisi mekanlarda yedigin nesneler ne menem seyler? bu açiklanmali. o kadar güzel ki ciger sis, kendinden geçmene ramak kaliyor. yagli, diri, yumusacik, öfkeli ve sakinlestirici. anlasilmasi zor. lavasin arasina sokusturdugun kuzu çöpsis ise bir zamanlar selçuk'ta yediklerin gibi adeta tanrisal. kendini o kadar zor frenliyorsun ki! daha on porsiyon söyleyebilirsin bunlardan. çatlayana kadar da yersin. amakebapgeliyor agir agir. acili mi acili. evet bostanci'daki yusuf usta'nin, samatya'daki ali haydar'in, kurtköy'deki özsu'nun kebaplari çok güzel. hepsini çok severek indiriyorsun mideye. ama bu baska. bu insani insanliktan çikariyor. eger bu kebapsa, develi, sahan gibi yerlerde verdikleri ne? onlara baska bir isim koymali. sadece hangar gibi mekanlar açip beyaz örtülü masalarla döseyip, kapida on kisiyle karsilama merasimi yapmakla iyi lokanta olunmuyor. türkler iyi yemekten degil, iyi agirlanmaktan hoslaniyorlar ve bu sebepten adi geçen yerlerin seveni çok. kebaptan bir çatal aliyorsun. agzindan dagilmasina izin veriyorsun. o da kendini sunuyor sana. sakin ve güvenli. uzun bir geçmisi var ama o kadar genç ve enerjik ki. acisi yerinde. etin her bir dokusunu hissediyorsun. kuyruk yagina tapanlar cemiyetininin müstesna bir üyesi olarak, bu yagin öyküsünü anlatmasina izin veriyorsun. hafif sulu. ben varim diyor bu et. ben yasiyorum diyor. öfkelenme, yasamana bak diyor. ben senin terapistin olurum diyor.

yerinden kalkiyorsun. gerçekten sakinsin. buse terim mi? çok uzaklarda simdi. müzeyyen senar ve zeki müren'i canli izledin, raki içmelerini gördün bir zamanlar. yüzevler'dekebapyedin, fenerbahçe'nin galatasaray'i 4-3 yendigi maçta tribündeydin. biber gazi yedin. iron maiden'i seyrettin. the beach filminin çekildigi kumsali gördün. belki de hayat o kadar kötü bir sey degil be arkadas...

adana merkez : ziyapasa bulvari, yüzevler apt. zemin kat.no:25/a seyhan/adana
telefon : 0322 454 75 13
faks : 0322 459 47 37
e-posta : iletisim@yuzevler.com.tr
türk telekom arena sube : türk telekom arena sisli /istanbul
telefon : 0212 287 01 01
faks : 0212 287 01 01
e-posta : arena@yuzevler.com.tr
etiler sube : nispetiye cad. no:10
telefon : 0212 287 01 01
faks : 0212 287 01 01
e-posta : etiler@yuzevler.com.tr
maslak sube : ahi evren cad. nazmi akbaci tic. mrkz. no:210
telefon : 0212 346 21 71
faks : 0212 346 21 74
e-posta : maslak@yuzevler.com.tr
göztepe sube : göztepe istasyon cad.no:17 göztepe kadiköy/istanbul
telefon : 0216 355 18 80
faks : 0216 467 59 08
e-posta : goztepe@yuzevler.com.tr
0
nergis
4
4 yıl önce
etiler
yol degistirtir - yolumu degistirip gittigim bir yer. evet daha güzelkebapyapan yerler muhakkak vardir; ama adana yüzevler'de çook lezzetli bence. salatalari fazla abartmadan esas yemegin hedeflenmesi, hazimsizlik çekmemek için tavsiye edilir. :)
0
smarty
1
4 yıl önce
etiler
wow such a big disappointment that i really don't know where to start. it's been years that i've been to yuzevler etiler. i was just thinking that i was taking my guests to a goodkebaphouse. somehow it's not the same place as in 10 years ago. it just looks old and the food is not special. they also only have 4 types of low quality wine so you should never invite your foreign guests to there. what you order at the end would certainly make you feel ashamed.
0
serdar
4
4 yıl önce
etiler
kebap ve dahasi... - güzel ve sik bir mekan. genelde sanatçilar ve futbolcular geliyor. servisi çok hizli ve ihtiyaciniz oldugunda hemen yaninizda oluveriyorlar. mezeleri iyi ama çesit arttirilabilir. doguya ait birçok meze eklenebilir.
gelelim kebaplarina... kebaplarin lezzetinden çok istah açici sunumlari ortaya konan büyük tabakta yeralislari muhtesem. ara sicak olarak ciger ve çöp sis yenebilir. çig köftesi degisik ve içindeki farkli baharatlar hissediliyor.kebapolarak adana kebabindan baska birsey yememeniz gerektigini hatirlatirim. diger adanalardan farki etin içinde farkli baharatlarin hissedilmesi ve yag oraninin çok iyi ayarlanmasi. disarida baska yerde yenen adanalarda içine konan kuyruk yagi eti sertlestirdigi gibi agizda hissedilmesi çok kötü. burada gerçek pamuk gibi et yediginiz hissediliyor ve yag orani iyi ayarlanmis midenize oturup yakmiyor.
öneri: çok fazla meze yemeyin yoksa ete yer kalmiyor :)
0
yeictatgez
4
4 yıl önce
etiler
seneler önce gittiğim adana yüzevler kebap’a bir davet (kemal kükrer’in yüzüncü yılı) vasıtasıyla tekrar gittim. etiler’e gidilirken yol üstünde olan bir konumda. alışık olduğumuz kebapçılara göre biraz daha lüks. servis inanılmaz, o kadar çok sayıda kişi olmasına rağmen masada eksik neredeyse bir şey yoktu. rakıyı suyu el kol yapmadan anında takviye etmeleri başarılı. sanırım mutfakları da çok büyük, bu tür büyük bir daveti kaldırabilecek kapasite. önden gelen soğuk mezeler bence ortalamaydı. ara sıcaklar fena değil. adana kebabı ve kuzu şişi başarılıydı. kanat vs. diğerleri standart zaten. bu yemeklerin üstüne sunulan halka tatlısı, fıstıklı irmik ve cevizli kadayıf da başarılıydı. çoğu kebapçıda karşılaştığımız gibi tatlılar laf olsun diye getirilmemişti yani. daha sonrakebapve tatlıları için uğrayabileceğim bir kebapçı..
0
meyra
4
4 yıl önce
etiler
kemal kükrer 'in 100. yıl kutlamasındayım? kalitenin 100 akı kemal kükrer 'kebapşalgamsız olmaz ' sloganıyla etiler adana yüzevler' de yeni şalgam sularını tanıtıyor. bu hafta satışa sunulacak olan acılı ve acısız şalgam suları gerçekten çok lezzetliydi.
özellikle tercihim acılı olan ....

adana yüzevlerin kebaplarıyla çok iyi gidiyor. ayrıca fındık lahmacunu ve peynirli mini pidesinide çok sevdim. i̇yikebapyemek istiyorsanız etiler' deki adana yüzevleri tercih edebilirsiniz .
0
sedat
3
4 yıl önce
etiler
etilerde yüzevlere birkaç kere iftar yemeği için gittim belki bu yüzden olsa gerek servis hızını biraz yavaş buldum.kebapve mezeleride çok sıradan geldi. normal zamanda deneyip kesin kararı vermek lazım
0
defne
4
4 yıl önce
etiler
uzun zamandır i̇stanbulda yediğim en iyi lahmacunu yedim. belki o yereye ait baharatlardan dolayımı bu kadar lezzetliydi yoksa başka bir sebepten mi bilemem ama çok severek yedim. arkadaşımda gaziantep lahmacunu yedi ve çok beğendi( biraz daha soğanı bol bir lahmacun). ekmekleri, salatası ve mezeleride gayet güzel ama adanakebapbenim için biraz yağlıydı ama yinede kötü diyemem.
0
dilekita.com
4
4 yıl önce
etiler
nispetiye caddesi'nin başında yer alan yüzevler kebap, adana merkezli bir kebapçı. etiler civarında kebapçı arayanlar için akla gelen ilk isimlerden biri. benim de favori kebapçılarımdan.

dilekita'nın gözünden +/- tablosu:

+ mezeler ♥
+ adana => çoğu i̇stanbul'daki adanacıdan daha iyi.
+ ciğer şiş ve çöp şiş, mutlaka sipariş verilmeli♥♥
+ salonda her duvarda büyük lcd'ler var. biz gittiğimizde maç vardı ama ses kısık.
+ i̇yi hizmet, yemekleri telaşlı bir şekilde kaldıran garsonlardan nefret ederim. yüzevler'de rahat bir yemek yiyebiliyorsunuz.

- yoğun etiler trafiğine maruz kalabiliyorsunuz
- çok tercih edilen bir mekan , bu sebeple çok kalabalık ve gürültülü. bir süre sonra bu gürültü insanı rahatsız edebiliyor.
- fıstıklı i̇rmik tatlısı, yanında dondurma => tatlısını beğenmedim çünkü içimi kıydı. fıstıklı değil de, irmik helvası olsaydı, daha çok hoşuma giderdi.

kimler/ne i̇çin gitmeli: maç seyretmek aynı zamanda sevdikleriyle beraber olmak isteyenler, "adana" özleyen adanalılar, adanakebapmekanı arayan i̇stanbullular, özel gün veya kutlamalar için..
0
hakkı
4
4 yıl önce
etiler
adanakebapve cop sis favoridir , mekan ferah , servis kotudur.. mezeler basarilidir .adanalilarin tercih ettigi mekanlardan biridir..servise biraz dokunusla cok daha iyi olabilir.
0
tastyistanbul
4
4 yıl önce
etiler
bu aksam yillarin kebapcisi ve unlulerin ugrak yeri adana yuzevler'deydik. leziz sofra iste bu tabagin golgesinde kaldi. kanatlar tam ortadan ikiye ayrilarak her tarafinin esit miktarda aci sosa bulanmasi ve tam kivaminda kizarmasi saglaniyor. fotoğrafta gördüğünüz 3 porsiyonun sunumu. "adana yuzevler'dekebapyemek varken kanat yenir mi!?" demeyin, fikret usta usulu kanat'i mutlaka deneyin.
0
mertguzenge
4
4 yıl önce
etiler
mekanin genelde belli bir musteri kitlesi var.fiyatlar kabul görür seviyede.. mezeler gayet hostu. karisikkebaptabagi yaptirdim ara sicak olarak ciger ve kuzu sis yedim belki olaganustu degildi ama etlerin hepsi sinifi gecer kalitedeydi..merak edenlerin tercih edebilecegi nitelikte bir yer .
0
picksofcess
4
4 yıl önce
etiler
konumu çok iyi olduğu için canımız bir tane lahmacun bile çekse, kendimizi burada bulabiliyoruz. tabi o bir lahmacun yalan oluyor çünkü masaya geliyor da geliyor. aç bir halde ne gelirse kabulümüz oluyor.. burada ana yemeklerden ben yine de en çok lahmacunu seviyorum sanırım.. karışıkkebapaslında adana ağırlıklı yanına da ayıp olmasın diye birkaç çeşit serpiştirilmiş bir tabak. özellikle kanat çok da başarılı değildi bu tabakta. adanası da benim için biraz yağlı. bir de fındık lahmacundan, peynirli minik pideye, yeşilliklere, balon pide ve tereyağına birsürü çeşit masaya yağınca, kendi adıma ana yemeğe çok da yer kalmıyor. ya baştan ekstra hiçbirşey istemiyorum demek gerekiyor, ya da ziyafetin tadını çımartmak..
0
oturum aç
hesap oluştur