şube, eminönü'ne kıyasla oldukça büyük. i̇ç ve dış mekanı mevcut, bu da sigara içen ve içmeyenlere tercih imkanı sunuyor. i̇ç mekan oldukça geniş ve çok güzel dekore edilmiş. çok sıkışık değil.
hamburgere gelirsek 120 ve 240 gramlık virginiaburgerdenedik. yanındaki patatesle birlikte (patatese aşağıda özellikle değineceğim) 120 gramlık da bir kişiyi hayli hayli doyurur. hamburger etleri sorulmamasına rağmen iyi pişmişti, içlerinde çok hafif bir pembelik vardı ama pişmemiş hissi vermiyordu. i̇yi pişmiş olmasına rağmen sulu bırakmayı başarmışlar. 240 gramlar iki tane 120 gramı üst üste koyarak yapılıyor. bazı arkadaşlar üst üste konunca yenmiyor, bulaşıyor demişler ama etten ve soğanlardan damlayan su bence hamburger yeme eylemine lezzet katıyor :) peynir çok güzel erimişti. karamelize soğanın pişme oranı güzeldi. hamburger etiyle iyi derecede kaynaşmışlar.
patatese gelirsek tam bir felaket. değişik bir şey denemeye çalışmışlar, muhtemelen ev işi yapalım, anne patatesi gibi olsun demişler ama olmamış. hamburger bu kadar güzelken patatesi nasıl bu kadar kötü yaptınız diye sorduğumuzda da patatesin çuvalla geldiğini, patatesi kendilerinin doğrayıp kızarttığını, bazı çuvalların kötü çıkabildiğini, çok yağ çekebildiğini söylediler ama bu bir bahane değil. 35 liralık hamburgerin yanında vıcık vıcık, yumuşak bir patates kızartması hamburgerin klasını bozmuş. patatesin miktarı belki hamburgerden bile fazlaydı ama niceliği artırarak niteliği kapamaya çalışmışlar hissi uyandı bizde.
sonuç olarak hamburgerleri çok başarılı, patatesleri başarısız.
ayrıca suya 10 lira alan mekanları, hizmet vermeden hizmet ücreti kesen hamburgercileri düşünürsek cam şişe suyu sınırsız olarak ücretsiz vermeleri çok ince hareket.