unter

haftasonu karaköy sokaklarını doldurup taşıran unter'de, sokakta arkadaşlarınızla biranızı yuvarlarken unter dj'inin çaldığı müziklere de eşlik edebilirsiniz!

istanbul'da en sevdigim gastropub ancak eski havasi pek kalmadi, fiyatlar cok uctu, kitlesi degisti. ancak yemekler cok lezzetli, quinoa kofte, veggie lazanya ve domuz kolu sandvici oneriyorum. ayrica gunduzleri kahvaltilari, aksamlariysa muzikleri cok keyifli.

cool ama henüz oturmamis - henüz çok çok yeni bir mekan olan unter'i arkasindaki nupera grubuna güvenerek bir cumartesi gecesi, hem de özel bir dogumgünü kutlamasi için giderek kesfettik. mekanin sikligina ve tarzina, dekorasyonuna diyecek yok. hakikaten tarziyla karaköy'ün ruhunu çok iyi yakalamis. bunu bir övgü olarak söylemekten hoslanmasam da buralara takilan yabancilarin da yardimiyla türkiye'de oldugunuzu tamamen unutuyorsunuz. güleryüz ve tatli dil konusunda da yüksek puani fazlasiyla hakediyorlar. öglen ve aksam deneyiminin biraz farkli oldugunu kendi gözlerimle gördüm. gece mekani olarak eski zamanlarin buz'unu hatirlatti bana fakat yemeklerde gelistirilmesi gereken yanlar oldugunu düsünüyorum. ahtapot ve bonfile gerçekten çok güzeldi ancak grubumuzdaki lazanya, kuzu kaburga ve tavuk kanat ismarlayanlar ayni derecede memnun kalmadilar. içki konusunda da bloody mary öneriyorlar, dolayisiyla herkesin elinde bir bir tane görebilirsiniz. bir kutlama için degil de, daha rahat bulusmalar için ideal. saniyorum zamanla oturacaktir bu sebeple bu konuya çok takilmiyorum ama rezervasyonda ve masa düzeninde biraz karisiklik yasadik. kalabalik grup olarak gitmek istiyorsaniz üst katinda büyük bir masa ve genis bir alan var. hatta 30-40 kisilik parti vermek isterseniz ideal. belli bir saate kadar dj de oluyor, sömine esliginde bence son derece alternatif bir program. alt kattaki küçük masalarin birlestirilmesinden olusan büyük masa denemesi çok basarili olmadigindan önermiyorum. karaköy'ün yavas yavas gece mekani haline gelmesini basta üzüntüyle karsilamis olsam da aslinda ulasim kolayligi, düz ayak olusu ve yurtdisi memleketlerde olup da bizde bir türlü oturmayan "eski sehir içindeki cool mekanlar" kategorisinde basariyla ilerleyen bir proje. ve unter de simdilik bu projeye çok yakisan bir mekan.

customer service 10 uzerinden 10. hastayim icki icemem dedim, disarida masa yokken iceriden masa ve sandalye cikardilar. beklenmedik bir yorum olacak ama cafe latte'si superdi. ortam da super. cok dejenere olmadan gidip bi bakin derim :)

tgif! sonunda beklenen gün geldi çattı. haftanın en sevdiğimiz gününde, en sevdiğimiz semtlerden biri olan karaköy ile karşınızdayız. bu akşam için hala programınız yoksa gitmekten çok keyif aldığımız unter, dostlarla vakit geçirmek için oldukça keyifli bir seçenek. soğuk havaya inat içkilerinizi samimi sokağında yudumlayıp, sohbetin dibine vurabilir ya da dans edip, eğlenebilirsiniz! hafta sonuna enerjik bir giriş için unter favori mekanlarımızdan. haydi i̇stanbullular, hafta sonunu en güzel şekilde karşılayalım! ?? #istanbulamentem #wintertimeist #tgif

karaköy furyasının ilk mekanlarından unter.. aslında içkileri ve gece ortamıyla ilk gitmeye başlamıştım.. alkollü kokteylleri özellikle armutlu "pear me up" diye bir içkisi vardı baya bir müdavimi olmuştum.. ancak öğle yemeği amacıyla bulunduğum karaköy'de bir de yemekleri denemek istedim.. menüsü çok geniş değil ancak her kişinin seveceği şekilde yemekler mevcut.. ben etobur bir insan olarak kinoalı mercimekli bonfile dilimleri istedim.. arkadaşım da lazanya istedi.. bonfile beklentimin üstünde çok lezzetliydi.. i̇ki kişi öğle yemeğine yaklaşık 100tl gibi bir rakam verdik alkolsüz.. çok uygun değil ama değişik ve lezzetli yemekler yiyebilirsiniz..
afiyet olsun :)


-----18 sep, 2014-----

karaköy furyasinin ilk mekanlarindan unter.. aslinda içkileri ve gece ortamiyla ilk gitmeye baslamistim.. alkollü kokteylleri özellikle armutlu "pear me up" diye bir içkisi vardi baya bir müdavimi olmustum.. ancak ögle yemegi amaciyla bulundugum karaköy'de bir de yemekleri denemek istedim.. menüsü çok genis degil ancak her kisinin sevecegi sekilde yemekler mevcut.. ben etobur bir insan olarak kinoali mercimekli bonfile dilimleri istedim.. arkadasim da lazanya istedi.. bonfile beklentimin üstünde çok lezzetliydi.. iki kisi ögle yemegine yaklasik 100tl gibi bir rakam verdik alkolsüz.. çok uygun degil ama degisik ve lezzetli yemekler yiyebilirsiniz..
afiyet olsun :)

baştan diyorum unter fazla büyütülmüş gözlerde veya büyüdükçe şımaran yerlerden olmuş. rezervasyon için girişte denmesine rağmen üst kata tek dolu masa olarak atıldık. lavabonun sürekli dolu olması da yanıbaşımızda olmasından ötürü rahatsızlık vericiydi. evet iyi bir şeyler de var mesela çalışanlar masada ciddi alakalı mesela boş bir şey görmesin saniye masada durmuyor (bence ya alın ya da hadi gidin tavrı) müzikleri gerçekten güzeldi. yemekler de olabilecek en küçük tabak içinde az ama etkili şekilde gelmişti tatları başarılıydı yani. tabiki bu gülün de dikeni vardı; bence o fiyatlar bu yiyecek içeceklerin pek çoğuna bir misli fazla. kısaca beni etkileyen bir yer olmadı.

mekana girdiğinizde ilk izleniminiz çok iyi olabilecekken o sıra da sizi karşılayan kişinin 'kaç kişi olacaksınız?' sorusununun ardından '9buçukta kapatıyoruz yalnız' diye soğuk bir şekilde bunu size söylemesi içinizde ordan derhal çıkma isteği uyandırabilir. fakat doğum günüm olduğu için konuyu uzatmadım. yemek olarak kinoalı köfte denedim ve gerçekten harikaydı beni tek mutlu eden şey o oldu diyebilirim. personel çok soğuk ve negatif. açıkcası bir daha gelmek isteyeceğimi ve arkadaşlarıma önereceğimi sanmıyorum.

a cafe/bar cross karabatak. during weekdays it is a calm and relaxing place, but weekend nights are totally hodgepodge in here! you cannot even find any place to stand outside the place. the music is very low, good for meeting before going to a club.

yemeklerde öyle harikalar yaratilmis havasi yok. ama sunumlar ve ortam çok hosunuza gidecek. bir kere, kendinizi yurt disinda hissedeceginiz garanti. sagli sollu cafeler zaten karaköy'ün alisilagelmis modernliginin özeti. mekana dönersek, sarabin servis edildigi bardaklar bile çok sik. yemekten sonra siparis ettigimiz cheesecake'in sunumu da en az lezzeti kadar güzeldi. bu arada, mekani baya zor bulduk. diger cafelere sorunca tarif etmeye pek yanasmamalari da ortak kararlari olsa gerek :)

cumartesi gecesi kalabalığında şansımıza son masayı kaptık. her yerde bulamadığımız muhteşem bira zıkkımm'ın burada bulunmadı bile başlı başına buraya gelmem için bir sebepken bir de üzerine son yıllarda yediğim en lezzetli kokoreç eklendi... sırf bu iki için defalarca gelinir. tam puan

mekanın popülaritesine, tarzına diyecek yok. özellikle belli bir saatten sonra dışarıda ayakta duracak bile yer bulmak zor. ancak benim için çok iyi bir tecrübe olmadı maalesef. önce yemek siparişini alıp arkasından "rezervasyonu olan ama geç gelen bir masa için mutfağı açıyoruz ama sizin siparişinizi iptal etmek zorundayız" gibi saçma bir açıklama ile siparişi iptal etmeleri ne kadar müşteri dostu olduklarını göstermiş oldu. ayrıca pasta ve genel için aldıkları servis ücretini fazla buldum. müzikler iyi.

karaköy son 2 yıldır bambaşka bir hal aldı. kozmopolit ve entellektüelllerin gittiği bir semt haline geldi. ardından şehrin tüm yenileri karaköy’e açılmaya başladı. kahveciden, italyan restoranına, cafeden, esnaf lokantasına, çaycıdan, gurme hamburgercilere kadar şu an karaköy’de yok yok. bu kadar alternatif olduğundan, insanlar da tüm gününü karaköy’de geçirecek duruma geldi.
unter de, karaköy’ün ilk gözağrılarından biri. 3 katlı bir apartman için uzun süre inşaat ve tadilat çalışmaları yapıldı. sonrasında gastropub tadında, istersen parti de yapabileceğin alternatifler sayesinde kısa sürede karaköy’ün en popüler mekanlarından biri oldu. unter’in sahipleri nupeople olarak bilinen esra muslu ve zeynep moroğlu’nun diğer mekanları da i̇stanbul’un en başarılı mekanlarından. bebek’teki backyard, tepebaşı’ndaki auf,kauf ve nupera’dan bildiğimiz bu ikilinin başarılı bir iş çıkartacağı aşikardı.
bu ikilinin bahçelerinde yetiştirdiği sebzeler ve her sabah kendilerinin yaptığı ekmekler ile unter’in kahvaltısını kesinlikle denemelisin. biz de buraya ilk olarak bir kahvaltı için uğradık ve backyard’ın inanılmaz kahvaltısını burada da bulduk diyebilirim.
kşamları ise, özelikle cuma ve cumartesi günleri, ufak bir parti havası oluyor. i̇nsanlar ayakta, ellerinde içkilerle müziğin ritmine ayak uydurarak sohbet ediyorlar.
biz de bir cumartesi akşamı insanlar henüz parti moduna girmeden önce uğradık buraya. i̇çeride ufak bir masaya oturup menüyü incelemeye koyulduk. menüde birbirinden farklı lezzetler sunulmuştu. biz de bu yiyecekler arasından 3′lü mini burger, shnitzel, patates kızartması ve humus söledik. i̇çecek olarak da guiness ve hiegarden.
bir müddet sonra gelen yemekleri afiyetle yedik. bu yiyeceklerin de hepsi birbirinden başarılıydı aslında. porsiyonlar gözümüzü doyurmuş olmasa da yiyeceklerin lezzeti bizi yeterince memnun etti. özellikle mini burgerler çeşit çeşit ve çok lezzetli burada.

http://gurm.me/?p=2194

kahvaltısı ve kahveleri başarılı; hesaba otomatik olarak %10 servis eklemeleri de çok iyi, bozul var mı yok mu telaşı olmadan servisi de kartla ödeyebiliyoruz. i̇çerisi sıcak ve diğer mekanlar dolu olsa bile mutlaka bir iki masası boş oluyor. ayrıca dışarısı da, karşısındaki kaldırımın tuğla taş olması dolayısıyla epey fotojenik; zaten geçen herkes fotoğraf çekiyor...

karaköy'de alkol servis eden ender mekanlardan olduğundan bir 33'lük için acımadan 17 lira isteyebiliyorlar. i̇ç mekan küçük olduğundan bir saatten sonra hem yemek yiyeyim hem oturayım diye gittiğinizde yer bulamayabiliyorsunuz. yemekler oldukça lezzetli ve porsiyonları büyük. 

en sevdiğim ise 50'lik bira bardakları. :)