tarihi pano şaraphanesi

yıllar geçsede belli bir kalitenin altına düşmeyen, ambiansı ve dekoru taksim'de olduğunu hissettiren,serviskalitesi vasat üstü, peynir tabağı eski tadından uzak, her keseye uygun şarap bulunabilen gidilesi bir mekan. daha önce gitmeyenler, şarap evi kültürünü sevenler düşünmeden gidebilir.

şarap içmek için istanbuldaki ideal mekanlardan bir tanesi.kendi üretim şarapları fena değil,fiyat olarak makul bir mekan sizi fazla yormaz,sunulan etler özgür şef imzasını taşıdığı için çok lezzetli. fakat mekandaki müzik kalitesi inanılmaz kötü,şarap evine değilde rum tavernasına gelmiş gibi hissede bilirsiniz.masalara oturduğunuzda mutlaka yeniservisisteyin masada bulunan servisler inanılmaz derecede tozlu.yeniservisistememize rağmen bir öncekiyle aynı toz oranına sahip servislerin önümüze konması manidar bir tablo oldu.son olarak patetes püresinden kabuk ayıklamak istemiyorsanız bunu baştan belirtin çünkü patatesin kabukları yoğun bir biçimde pürenin içinde sunuluyor...

sarap ve yemekleri mükemmel! saraplardan pano10 tavsiye ederim ve yanına karışık peynir tabağı  süper oluyor.servisve fiyatlar da iyi... herşeyi cok beğendik ve yine gelmeyi düşünüyoruz.

harika bir mekan , kaliteli ve ekonomik şaraplar, elit müşteriler ve de en önemliside; müthiş kaliteliserviselemanları..ben ve arkadaşlarım , keyifli bir akşam geçirdik...sefa özyılmaz.. 11 kasım 2016

pano efsanesinin geri donusu! uzun zamandir arkadaslarimdan ününü duyuyordum ve icimden "keske yeniden acilsa" diyordum. gecenlerde yeniden acildigini duyunca hafta sonu ilk isim buraya gitmek oldu ☺

iceri girdigim anda buyulendim. arkadaslarimin ove ove bitiremedigi yer aslinda anlattiklari kadar varmis, daha da fazlasiymis hatta.. dekorasyon ve ambians o kadar guzel ki insanin saatlerce cikasi gelmiyor.. "saraphane konsepti nasil olmali" sorusunun cevabi gibi adeta icerisi.

menude pek cok alternatif mevcut. biz baslangic olarak arnavut cigeri ve pacanga soylemistik, yaninda da no:10 icmeye basladik tabi ? arnavut cigeri de pacanga da bagimlisi olunacak kadar lezizdi. sarabimizin yanina bir de ithal peynir tabagi soylemistik, zengin peynir cesidiyle, paskalya yumurtasiyla o da kusursuzdu ☺ ayrica saraplarindan hangisini sececeginize karar veremiyorsaniz, no:10'u kesinlikle oneririm, icimi kolay ve etli yemeklere fazlasiyla uyum saglayan bir sarap.

ana yemek olarak izgara kofte tercih ettik, menunun bir bolumu ozgur sef'in lezzetlerine ayrilmisti. kofte yaninda patates, biber ve domatesleservisedilmisti.

gitmek icin pazar aksamini tercih ettik ve sarabimizla, yemeklerimizle sessiz, sakin bir aksam gecirmis olduk? ancak cuma ve cumartesi aksamlari icerisi full olabiliyormus, bu nedenle eger kalabalik olmadigi bir gunde gitmek istiyorsaniz pazar gunleri nispeten sakin. ayrica garsonlar cok ilgili, siz kadehinizi bitirir bitirmez kadehiniz dolduruluyor, cok ilgili ve cok da guleryuzluler.

taksim'de sarapevi konsepti icin gidilebilecek sensus ve solera'yi hic bos bulamamaktan uzun suredir sikayetciydim ki pano derdime derman oldu. artik sarapevi konusunda ilk tercihim olacak, her yonden mukemmel, gidin ve gorun ☺

müthiş bir mekan. bu kadar beğeneceğim aklıma gelmezdi. öncelikle rezervasyonumu yaptım. rezervasyon saati eşimle gittik. rezervasyon yaptırdık dedik. kapı önünde bir masa gösterdiler. yarım puan buradan kırdım zaten. rezerve edilen masalar böyle kapı önü olmamalı. bu masadan daha iyi bir masa olabilir dedim. sağolsunlar hemen yerin altındaki mahzen bölümünde güzel bir masa açtılar. size de tavsiyem bu bölümde oturmayı talep edin.
yemek olarak ben bonfile istedim, eşim lokum istedi. şarap olarak garsonun tavsiyesi üzerine ancyra-öküzgözü istedik. yemek gelene kadar da şarküteri tabağı aldık. şarküteri tabağı çok güzeldi. şaraba bayıldık. sonra yemekler geldi. tam istediğimiz şekilde pişirilmişti ve çok lezzetliydi. öyle keyif aldık ki yemeğimiz bitti ve aynı şişeden bir tane daha söyledik. bu sefer de deneme amaçlı yerli peynir tabağı söyledik. tüm peynirler de enfesti. 400 tl hesap ödedik ki çok normal. dünyaları yedik içtik ve kalktık.
bizimle ilgilenen garson için ayrı bir paragraf açmalıyım. i̇lgisi, güler yüzü, garsonluk bilgisi üst düzeydi. adını öğrenip buraya yazmak isterdim, lakin iki şişe şarap sonrası adını sormak aklıma gelmedi. kendisine çok teşekkür eder ve kendisini tebrik ederim. mekan sahibine de böyle yetenekli çalışanları olduğu için ayrıca tebrik ediyorum.
sonuç olarak,servishızından, çalışanların ilgi alakasına, mekan ambiyansından, yemeklerin lezzetine mükemmel bir mekan.
bununla birlikte küçük bir tavsiye vermek isterim. şarap menüsü biraz daha genişletilebilir. i̇stanbul’da başka bir şarapevinde şarap menüsü kitap kalınlığındaydı.
saygılar

nezih bir mekanda, güzel lezzetler ve sakin müzik eşliğinde şarap içmek için en iyi yer.serviselemanları da çok kibar.

kendi şaraplarından tattık, lezzetliydi.servisiyi, çalışanlar ilgili. fiyatlar son derece makul. o ambiyansta bir yerde olsaydınız şurada ne şarap içilirdi bee diyeceğiniz bir mekan.

şarap sevenler için çok çok güzel bir yer etle olan uyumu süperservishızlı çalışanlar yakından ilgileniyor fiyatlar uygun tavsiye ediyorum muhakkak uğrayın

rezervasyonsuz gittik, zemin katta oturduk. biraz soğuktu ve internet çekmiyordu buna rağmen ortamın ambiansı yeterince sıcaktı.servisçok hızlı, yemekler doyurucu ve lezzetliydi. garson beyin tavsiye ettiği bir şarap seçtik ama açıkçası pek beğenmedik, bir dahakine farklı bi tane deneriz. sıradan bir restoran kesinlikle değil. farklı bir ortam arayanlara tavsiye ederim.

mükemmel müessese, hızlıservisve güler yüzlü, sıcak bir karşılama! kesinlikle böyle bir ortamla karşılaşınca insan doyuyor. ambiyans olağanüstü. ahşap masalar, merdivenler parıl parıl parlıyor. i̇şlemeli tavan, freskli duvarlar sizi roma'da hissettirecek cinsten. kesinlikle romantik bir ortam ve taksimin kalabalığından ve gürültüsünden kendini soyutlamış bir konumda oluşu mükemmel. şarap olarak cabernet (arda) içtik. i̇nanılmaz lezzetliydi. size tavsiyem şişe açtırın. çünkü içtikçe içesiniz gelecek. yanında yerli ve ithal karışık peynir tabağı söyledik. peynirler de oldukça tatmin ediciydi. paskalya yumurtası bile getiriyorlar. çok hoş gerçekten. ben çok memnun kaldım. bundan sonra ne zaman canım bir kadeh çekse, gideceğim adres belli. samimi çalışanlarına gerçekten tekrar teşekkür ederim.

te i̇zmir’den kalkıp geldik ama geldiğimize değdi. özellikle süryani şarabını denemenizi tavsiye ederim. biz ilk olarak kendi yapımları olan pano 59 la başladık pek tavsiye etmiyorum oldukça gövdesiz bir şarap. aperitif olarak yerli peynir tabağı ve ana yemek olarak lokum söyledik. lokum efsane lezzetliydi. çok hızlıservisyaptılar. fiyat performans olarak fena sayılmaz. biz 317₺ ödedik. romantik bir akşam yemeği için ideal bir ortam :)

tek kelime ile muhteşemservisharika etlerin lezzeti ve peynir tabağı oldukça başarılı ilgi alaka da harikaydı. mekandan ayrılırken çok mutlu ayrıldık

kaliteli şarap, sakin ortam ve doğallık..tarihinin süregeldiği 1898 yılında hissettim desem yalan olmaz. ayrıcaservisiçin bizimle ilgilenen şef garsonu da anmadan geçmek istemem, güleryüzün yanısıra şarap ve pano şarapları konusundaki bilgi paylaşımı için ayrıca teşekkürler. ??

pano efsanesinin geri donusu! uzun zamandir arkadaslarimdan ününü duyuyordum ve icimden "keske yeniden acilsa" diyordum. gecenlerde yeniden acildigini duyunca hafta sonu ilk isim buraya gitmek oldu ☺

iceri girdigim anda buyulendim. arkadaslarimin ove ove bitiremedigi yer aslinda anlattiklari kadar varmis, daha da fazlasiymis hatta.. dekorasyon ve ambians o kadar guzel ki insanin saatlerce cikasi gelmiyor.. "saraphane konsepti nasil olmali" sorusunun cevabi gibi adeta icerisi.

menude pek cok alternatif mevcut. biz baslangic olarak arnavut cigeri ve pacanga soylemistik, yaninda da no:10 icmeye basladik tabi ? arnavut cigeri de pacanga da bagimlisi olunacak kadar lezizdi. sarabimizin yanina bir de ithal peynir tabagi soylemistik, zengin peynir cesidiyle, paskalya yumurtasiyla o da kusursuzdu ☺ ayrica saraplarindan hangisini sececeginize karar veremiyorsaniz, no:10'u kesinlikle oneririm, icimi kolay ve etli yemeklere fazlasiyla uyum saglayan bir sarap.

ana yemek olarak izgara kofte tercih ettik, menunun bir bolumu ozgur sef'in lezzetlerine ayrilmisti. kofte yaninda patates, biber ve domatesleservisedilmisti.

gitmek icin pazar aksamini tercih ettik ve sarabimizla, yemeklerimizle sessiz, sakin bir aksam gecirmis olduk? ancak cuma ve cumartesi aksamlari icerisi full olabiliyormus, bu nedenle eger kalabalik olmadigi bir gunde gitmek istiyorsaniz pazar gunleri nispeten sakin. ayrica garsonlar cok ilgili, siz kadehinizi bitirir bitirmez kadehiniz dolduruluyor, cok ilgili ve cok da guleryuzluler.

taksim'de sarapevi konsepti icin gidilebilecek sensus ve solera'yi hic bos bulamamaktan uzun suredir sikayetciydim ki pano derdime derman oldu. artik sarapevi konusunda ilk tercihim olacak, her yonden mukemmel, gidin ve gorun ☺