mekan şile'nin sahili ve merkezine 6-7 kilometre uzaklıkta, kumbaba denilen bölgede bulunuyor. kumbaba caddesi ve özellikle gişelerin olduğu noktadan başlayan sahil şeridinin en tepe noktasında bulunanmekanadını denizcilik zamanındaki misyonundan almakta. 20 senedir düzenli olarak şile'ye gidip gelen birisi olarak, kışları 1-2 ayda bir uğradığım rokethane'nin 'kendimce' artı ve eksilerini sizlerle paylaşmak isterim.
öncelikle rokethane'nin artılarını aktarayım;
+ hiç şüphesiz ilk olarak o muazzam manzarasını vurgulamalıyım. yukarıda yazdığım üzere, kumbaba sahil şeridinin en tepe noktasında yer aldığından, uçsuz bucaksız bir deniz manzarasını tepeden seyrebileceğiniz gibi, sağ tarafınızda ise uzakta dahi olsa tüm güzelliğiyle şile sahil civarını izleyebilirsiniz.
+ genelde i̇stanbul'a döneceğim pazar ikindileri oturduğum mekanın harika manzarası karşısında rakımı yudumlarken sipariş ettiğim mezelerden yana herhangi bir şikayetim olmadı. öyle ahım şahım meze çeşitleri yok ancak size servis edilen tüm mezeler taze ve gayet lezzetliler.
+ ana yemeklerinde de aynı lezzeti buluyorsunuz. eşimin favorisi ise denemenizi şiddetle tavsiye edeceğim özbek mantısı.
+mekanminik minik 4-5 balkon ve bir kademe aşağıda yer alan oturma alanından oluşmakta. balkonların çevresi kışları soğuktan arınmak için manzarayı bozmayacak şekilde kapatılıyor ve içeriyi ısıtıcılarla gayet güzel şekilde ısıtıyorlar. bu arada minik dediğime bakmayın, balkonlar 15-20 arkadaş gitseniz dahi rahatlıkla yetecek büyüklükte.
+ tuvaletler mekanın balkonlarının bittiği noktanın biraz altında yani oturduğunuz yerin dışında yer alıyor. bir mekanın tuvaletinin oturduğunuz, yiyip içtiğiniz masalardan uzak olması bence her daim olumlu puandır.
+ mekanın hemen karşısında aracınızı rahatlıkla park edebileceğiniz ücretsiz, geniş bir alan var. bu arada yazları rokethane'ye gidiş güzergahındaki belediye gişeleri artık aktif durumda ancak rokethane'den çıkarken fiş almanız halinde çıkışta gişe – otopark ücreti iade ediliyor.
mekanın eksilerine değinecek olursam;
- senelerin verdiği bıkkınlıktan ve çeşitli özel sebeplerden ötürü olsa gerekmekansahibi abi bir parça sert ve hatta ters mizaçlı. bana, bize herhangi bir tavrı olmadı ancak hani ufak çocuklara çakıl taşlarını atıyorlar, oraya buraya girip çıkıyorlar diye fırça attığına yahut bazı müşterilere bir parça sert çıkışlar yaptığına maalesef şahit olduk.
ama son zamanlarda kadroda bir revizyon yaşandı ve pırıl pırıl genç arkadaşlar, çok daha hızlı, çok daha ilgi alakalı ve sevecen şekilde hizmet sunuyorlar. çok emin olmamakla birlikte, sanırımmekansahibinin çocuğu, çocukları işe el attılar ve bu bağlamda eksi olarak aktardığım bu konuda iyileştirmeye gittiler.
- ben her ne kadar rakıcı bir müşteri olsam da, yine sıklıkla şahit olduğum bir olumsuz var ki o da çay ve kahve isteyen müşterilerin olumsuz yanıt almaları. yani mesela aynı balkonda bir grup kahvaltı servisi dahilinde çayını içerken, sadece çay içmek için gelen yan masadaki müşteriye çay yok deniliyor. yineliyorum, ben rakıcıyımdır, rakı arasında çay içerim, o da olmasa da olur ama salt olarak çay kahve içmek isteyen müşteriler bu notu unutmasınlar.
velhasıl kelam, yolunuz şile'ye düşerse ve balık restaurantları harici yemelik içmelik birmekanarıyorsanız eşsiz manzarası, hoş lezzetleri ve yenilenen dinamik ekibiyle rokethane'ye uğramanızı tavsiye ederim. yüklediğim fotoğraf mekanın bahsettiğim balkonlarının altında kalan kısmından. bir kış pazarında rokethane'de keyifle yudumladığım rakı sonrası yolluk birası ve o eşssiz manzara karesi. :)