polina house

yıllardır gittiğim ve kalitesinden hiçbir şey eksilmeyen restoran. sadece cumartesi ve pazarları açık. kahvaltısında kendilerinin yaptıkları reçelleriservisediyorlar. köy yumurtası ve menemeni de çok lezzetli oluyor. en güzel kısmı ise çayın çaydanlıkla masaya bırakılması... öğlen gidecek olursanız da kesinlikle köfte patates deneyin derim:)

bugüne kadar aldığım en berbat kahvaltı hizmetiydi. tanesi 1 liraya satılan plastik tabaklarda gelenservissonrası “serpme kahvaltı” denilen şeyin içeriğini sayıyorum:-di̇kkat bu sayilanlar 3 ki̇şi̇li̇kti̇r- ekmek, güya kızarmış ama buz gibi olmuş taş gibi ekmek, 4 di̇li̇m adi̇ bi̇r salam, pörsümüş bir parça maydanoz,3 dilim domates, yeşil zeytin, siyah zeytin, tek çeşi̇t peyni̇r, marketten alınmış hormonlu si̇vri̇ bi̇ber,doğal olmayan market ti̇pi̇ tereyağ, 2 çeşit markette satılan reçellerden. güya köy kahvaltisi di̇ye 100 km yol gittik!!!!!!!! “yumurtanız nasıl olsun?” dedi,sahanda dedik.çi̇zi̇kten görünmeyen mi̇adi dolmuş bi̇r teflon tava i̇le kenarlari yanmiş 3 tane yumurta geldi̇.bir de çay geldi. serpme dediği kahvaltıda ne patates kızartması,ne bir börek,ne de menemen vs vardı. patates var mı dedik, garson kız; “o ekstraya giriyo canim” dedi. su istemek için garson bekledik ama gelen olmadı.kendimiz kasaya gidip suyu aldık, “hizmetiniz çok kötü neden böyle” diye eleştirdiğimde “yaz dönemi olmadığı için personel azaltıldı” dediler.personeli̇n azaltilmasiyla kahvaltinin çeşi̇t sayisinin artmasi veya azalmasinin ne alakasi var anlayamadik?! tüm bu rezil ve içeriğinde ekmekten başka karnınızı doyuracak bir şeyin olmadığı kahvaltıya 3 kişi ne kadar ödedik bilin bakalım: 150 tl !!! evet kişi başı 3 lira olabilecek bir kahvaltıya 50 lira ödedik içimize evlat acısı gibi oturdu. asla hak etmeyen bir işletme.ayrıca meşhur pastalarını denedik, ortalamanın altındaydı.üstelik pasta porsiyonlarını büyük verdiklerini görünce “ben inçe bir dilim alabilir miyim?” dememe rağmen “yohh hak geçmesin herkese aynı koyarız” dedi. benden sonra alan arkadaşım kalın dilim istemesine rağmen gitmiş incecik dilim koymuş.az önce bana fakir edebiyatı yapan adamın samimiyetini böylece görmüş olduk.! zaten oturduğumuz yerde ve reçellerimizin içinde yaklaşık 40-50 kadar arı vardı,arıdan oturamadık bile. asla gitmeyin derim ! keşke sıfır puan olsa da verebilseydim!

servis hızlı, salata enteresan (polina salata) köfte normaldi. servisi bu noktada ikiye ayırmalıyım; restaurant bölümündekiservisiyiyken pasta konusunda sorduğumuz sorulara cevap alamadık. karpatka lezzetli ancak böğürtlenli pasta vasattı.

polinaya girişte sizi sevimli mi sevimli chow chow cinsi bir köpek karşılıyor. birkaç adım sonra ise tadına bakma fırsatı bulamasam da görüntüleri ile beni benden alan pasta dolabı... yer bulmak biraz zor zira sabahın erken saatlerinde bile kalabalık bir süre beklemek zorunda kalabilirsiniz ama bence beklemeye değer. kişi başı 45 tl olan kahvaltıda ev yapımı organik ürünlerservisediliyor. yumurta seçeneğini menemenden yana kullanmakta hata etmişim çok beğenmedim. domatesler çok fazla ve kabukluydu.

cok begendik her sey cok lezzetli ve taze. 4 kisi gittik. 2 kisilik kahvalti menemen, 2 borek tabagi (porsiyonlari baya buyuk) , patates tabagi (cok lezzetli mutlaka yenmeli) soyledik.serviscok iyiydi. zaman zaman gelip her sey yolunda mi diye sorup ilgilendiler. receller ev yapimi cok taze. boreklere bayildik ispanakli pastirmali muhtesemdi. ev yapimi zeytinli ekmegi de guzeldi. menemenine bayilmadik cok da iyi degildi. son olarak 3 cesit tatli soyledik. madonna ve karamelcevizi cok begenmedik ancak pasta kremali meyveli bi tatli vardi. giden mutlaka denemeli bayildik. toplam 240 tl hesap odedik. yediklerimize gore cok pahali degil. sonuc cok memnun kaldik yine gidecegiz.

i̇sim yapmış ama hizmet sıfır. ciddi kötü hizmeti olan müşterinin suratına bile bakılmadiğı bir yer.
i̇şletme şefi yaşlı bir adam orta boylu beyaz kısa saçlı. yer var mi diye sormak istediginde bile suratina bakmiyor.servisbir saatte gelmiyor.
koskoca bir yalan burası bilginiz olsun. paranizla rezil olmayın derim.
başka bir mekanı tercih etmenizi dilerim.

mekan şirin, her taraf yeşilliklerle donatılmış,çay`ı güzel,servisiyi fakat yediğim en kötü cheescake,üç ayrı masa pastaları yiyemeyip yarım bıraktılar, tavsiye etmem?

öncelikle servisin çok kötü olduğunu söyleyim. sipariş vermek için 30 dk bekleyebiliyorsunuz. daha sonra kişi başı 60 tl kutu bal, sıradan düşük kalite peynir ve reçellerin olduğu son derece sınırlı bir kahvaltıservisediliyor. ne miktar ne de lezzet olarak tatmin etmiyor. doğasını kullanarak müşteri çeken mekan şu an tamamen bu durumu suistimal etme ve nasıl olsa müşteri geliyor konumuna geçmiş durumda. eski halinden eser yok. bence gitmeye değmez

pazar günü havaların ısınmasıyla insanlar akın etmişti yarım saate yakın sıra bekledik. bize gösterilen masayı silme zahmetinde bile bulunmadan kahvaltı gelmeye başladı. gelen bardak ve tabakların hepsi kirliydi, değiştirmelerini istediğimizde ters bakışlara maruz kaldık. kullanılan kahvaltılıkların malzemeleri güzel ve tazeydi. fakat sıcakların hepsi birbirinden kötüydü. omlete (omletden daha çok çırpılmış yumurta) tuz konulmamış, menemende kullanılan domateslerin kalın kabuklarını ayıklamak ayrı dertti. sunumda kullanılanservistabaklarının kalitesini ve çiziklerle dolu tavaları düşünün. kişi başı 45 tl alınan bir kahvaltı asla böyle sunulmamalı. hijyen konusuna tekrar değinmek gerekirse tabak ve bardakların dışında tuvalet de hijyen ve temizlikten nasibini almamıştı, kullanmak bile istemedik. hesabı getirmeleri de yaklaşık 20 dk sürdü. bir daha gitmeyi kesinlikle düşünmüyoruz.

sicakservis(yumurta,menemen,omlet,börek) adina hiç bir sey ikram etmeden, 35 tl (yaziyla otuzbes lira) kahvalti parasi isteme genisligini gösteren istanbul daki tek yer... ve hiç mübalagasiz söylüyorum gelen kahvalti tabagi; 3 cesit reçel,tereyagi, 1 parça beyaz peynir,1 parça kasar peyniri, yesil-siyah zeytin ve süt kaymagi ayrica ortaya vasat kalite bir parça lor peyniri (ki en üst kalite lor olsa ne farkeder o da ayri tabii) ve çay. hizmet demek masaya oturur oturmaz hiç bir kelime etmeden kahvalti tabagi, çay ve ekmegi masaya birakip siz kalkana kadar da hiç yakinindan bile geçmemekse burasi gerçekten bunu basariyor... açik büfe kahvaltidan nefret edip, güzel ve karakterli bir serpme kahvalti için istanbul un neresi olursa gidip denemeye açik birisi olarak buradaki kahvaltiyi begenen arkadaslarin yorumlarini okurken sasirdim sadece, acaba biz baska bir yere mi gittik yanlislikla diye...bir parça siradan beyaz peynir ve 3 çesit siradan olmayan reçelle (esim çok begendi) karnini doyurup, harika harika diye nasil yorum yapiliyor sastim dogrusu... yandas medyadan sonra yandas yorumcu mu türedi ne:)))

kahvaltı için kesinlikle önerilecek bir mekan. peynirli yumurtası, zeytinleri, ev yapımı reçelleri, peynirleri (bilhassa dil peyniri) çok lezzetli. çay olarak sanırım tomurcuk çay kullanıyorlar, hafiiif güzel bir kokusu var... demlikle birlikte yanınıza veriliyor, dolayısıyla çay bekleme derdiniz kalmıyor :) pastaları çok lezzetli ve taze. pazar sabahı kahvaltı yoğunluğuna rağmen genel olarak hızlı birservisaldık. ekmek konusunu geliştirebilirler, o zayıf kalıyor. açma börek tarzı bir şeyler eklenebilir. o zaman uçar :)
genel olarak memnun kaldım, tekrar giderim, öneririm.

köftenin tanesi 10 tl, porsiyonu değil tanesi! garsonlar aşırı suratsız veservisgeç geliyor. 1 yıldızı bile haketmiyor! hiç tavsiye etmiyorum.

mutlu bir kahvalti - serin ve yagmurlu bir cumartesi günü polina house'deydik; bu nedenle dis mekan hakkinda yorum yapmam uygun olmaz. bizi camekanli ahsap bir kahvalti salonunda agirladilar. bir soba ile isitilan ve bir çok küçük biblo ile süslenmis bu salon oldukça sirindi.serviselemanlari kibar ve becerikliydi. iki kisilik kahvalti çok güzel bir kaç çesit reçel, peynir, bol sucuklu yumurtadan ve çesitli garnitür (domates, biber, salatalik, zeytin) olusuyordu. istahli bir çift olmamiza ragmen bize getirdikleri iki kisilik kahvalti ile tika basa doyduk. çayi sürekli sicak kalmasi için isitici üzerine oturtulmus bir çaydanlik ile getirmeleri hos bir ayrintiydi. güzel bir kahvalti için iki kisi 70 tl ödedik; istanbul içindeki gözde mekanlarla karsilastirildiginda adil bir fiyat oldugunu düsünüyorum. polonezköy'ün yesil dogasi ve diger yazarlarin bolca övdügü pastalar için bir daha gelmeyi simdiden planliyoruz.

mekanın yeşillikler içinde kendine has ve huzur veren bir tarzı var. tatlıları gerçekten orijinal ve leziz. ama ne yazık kiservisyavaş, personel sayısı kısıtlı ve güleryüzlü değiller.

ederi 20 tl olan kahvaltıya 2 kişi 120 tl ödedik,servisilgili 0. sırf iki ağaç içinde kahvaltı yapalım diye bu kadar da kazıklanmaz insan.