polina house

saatlerce trafik sonrasında tam bir hayal kırıklığı. kahvaltı çok yetersiz ve pahalı. personel çok ilgisiz. kahvaltı servisi yapıldıktan sonra kesinlikle ilgilenilmiyor. çay bitiyor yarım saat sonra geliyor, ekmek bitiyor yine yarım saat. ekstra domates biber istiyorsunuz gelmiyor. kahve istiyorsunuz yapamayız diyorlar. mekanın tuvaletine alt bahçeden ulaşmak bile oldukça yorucu ve tuvaletler temiz değil. gelen malzemelerin hicbirisinde de lezzet yok. keşke kapatilsa.

polonezköy'ün (sözde) tatlıları ile ün yapmış bir mekânı burası... ama koca bir balon ?

maddeler halinde değerlendirirsek
✅ geniş bir alanı var
❌ ferah bir ortamı yok. sıkış tıkış
✅ fiyatları makul düzeyde
✅ servist hızlı
❌ pastası oldukça bayatti ve hafif ekşiydi, bitiremedik...

güleryüzlü, sevimli, mavi gözlü, ihtiyar ama bir o kadar da dinç olan tonton amcanın yüksek lezzetli ve hafif pastalarini yemeden polonezköyden ayrilmayin (:

biz pazar gunu kahvaltiya gittik. bahcesi gayet guzel bir mekan. fakat, pazar gunleri buraya gelmemek gerekiyormus, onu farkettik. hem yer bulmak icin sira bekliyorsunuz. yer bulduktan sonra kahvalti icin baya bekliyorsunuz. biz yaklasik bir saat kahvaltinin gelmesini bekledik. kahvalti 45 tl olmakla beraber cesitlilik cok az.

sakın ama sakın yakınından bile geçmeyin. bugüne kadar birçok yere gittim. gezenti biri olarak tecrübeye sabit diyorum ki ayak üstü adam kazıklıyorlar. girişte 15 m2 yerde milletle sırt sırta değerek yemek yiyorsun. aşağıda 3-5 tane hamak koymuş, tabiatın içinde diyorlar. 5 kişilik kahvaltıya 250 tl. verdik. su istedik kağıt bardak verdiler. gelen kahvaltıda, 5 dilim peynir 5 dilim domates 5 dilim sucuk 1 adet yumurta 12 çeşit reçel 3 sepet ekmek vardı. sarıldık ekmeğe. aç kalktık başka yere gittik. çocuklar aç kaldı. rezalet tek kelimeyle rezalet.... aman diyorum. olumlu yorumlara kanmayın.

bir pazar günü, yolun bizi polonezköy'e attigi bir zaman polina'da yemeye kara verdik. leonardo'da yemek istemedik ve gözümüze burayi kestirdik. saat biraz geç oldugu için mekandaki çogu kisinin aksine kahvalti yerine mangali tercih ettik. salatasi basariliydi. salata, içecek, yarim porsiyon patates kizartmasi ve köfte ile tavuk aldik. patatesler cips seklinde kesilmis geliyor. biz köfte tavuk, et diye siralamaya baslayinca garsonumuz bizi bir uyardi: "ben önce size 250'ser gram köfte ile tavuk getireyim de davamnii sonra söyleyin" diye.

yer çok büyük degil ama, dik konumlandirildigi için diger müsterilerle iç içe olmuyorsunuz. en alt kisimda da hamaklar yer aliyor. gitmisken biraz da keyif yaptik türk kahvelerimiz ile birlikte. toplam 91 tl ödedik.

ev yapimi pastalara maalesef yerimiz kalmadi. bir sonraki sefer dedik onun için de.

huzurlu bahce - tesaduf eseri gordugum sonrada bir yerde okudugumu hatirladigim yere iyi ki gitmisim..mekan cok ferah,sahibi cok ilgili,pastalari meshur ama oyle muhtesem bir tat beklemeyin polaklarin tatli sevgileri nedeni ile biraz yogun tatli ve ev yapimi pastalardir(kahve,cay ile denenmelidir),kahvaltisi da iyi diye duydum ama henuz denemedim..recel severseniz cesit cesir recel satmaktalar..yazin daha cok gidecegim bir yer olacak..


-----23 aug, 2014-----

ben çok severim burayi ama iki senedir gitmemistim.kahvalti çok siradanlasmis,böyle kötü bir menemene sasirdim,tad-tuz sifir,kizmayin ama bi tadina bakar misiniz dedim alip yerine sucuklu yumurta getirdiler..neyse yedik,ama ortami ve ordaki yasli amcayi seviyorum diye günü geçirdik ama artik çocukla daha rahat yerleri deneyecegiz..

leziz pastali ve papaganli mekan. - kiraz festivali bahanesiylepolonezköy'e ilk gidisimdi. kahvaltimi yapip gelmistim. festivalgösterilerini izledikten sonra bir seyler de atistirmistim. köy meydaninda tesadüfen gördügüm polonya tatlilariyla ilgili bir ilan beni bu mekana getirdi. iyiki de getirmis. tok oldugumuz için esimle birer dilim pasta ve türk kahvesi söyledik. mekan botanik bahçesi gibi. yesillik dozu tavan seviyesinde. tüm tavanlardan bir seyler sarkiyor. oldukça fazla aksesuar vardi.biraz göz yorucu bence. mekanin arka tarafinda otoparki geçince hamak bölümü var.

pastalari taze ve lezizdi. dilimler kalindi oldukça. ben kanyakli pasta yedim.n yogun çikolatan dloayi sonlara dogru baysa da kesinlikle yenmeyi haketmisti.

cababr adli papaganin arad ciyaklamaya varan sesler çikarmasi disoinda mekan huzur verici, dinlendirici özellige sahip. yemegimi de burada yemedigime pisman odum. polonezköy'e gidenler için ilk gidilecekelr listesine alinmali.

karamel sevmeyen beni bile büyüleyen karamelli pastası ile, amazon ormanlarında konumlandırılmış bir kış bahçesi hissi veren atmosferiyle, çay & kahve keyfi için dört dörtlük mekan...

bir daha ki tövbe gitmem bu mekana. ürün çeşidini azaltmanızı anlarım da porsiyonları neden küçücük yaptınız onu anlayamadım. 3 parca recel, 3 domates, 3 salatalık, 1 marul, az tereyag ve kaymak, süzme peynir, birer dilim beyaz peynir ve kaşar peyniri, sucuklu yumurta, patates kızarması. tam tamına 143 tl. uzak durun.

öğlen yemek için eşimle birlikte gittik. mekan olarak oldukça büyük, aşağı tarafta hamaklı bahçe bölümü var, çocuklar için oyun alanları vs. biz girişe yakın üst bölümde oturduk. yarım kilo köfte hem fiyat olarak hem lezzet olarak makuldü (50 tl). polina salatayı tavsiye etmem. i̇çinde doğranmadan salatanın sağına soluna saplanmış değişik ot demetleri vardı, yemekte zorlandık. değişik otların hastasıyım, her türlü yeşillik yerim derseniz deneyin. pek çok kişinin yorumlarda öve öve bitiremediği patates bizim için vasatın da altında, halka halka, çoğunlukla kalın kesilmiş, mutfağa yeni merak salmış küçük kardeş ürünü gibi bir kızartmaydı. ayrıca miktarı az olmasa da bir tabak vasat patatese 22 tl vermek açlık başımıza vurmuş olmasa yapmayacağımız bir hataydı. pastalarından karpatka ve böğürtlenli pastalarını denedik. karpatka daha başarılıydı diyebilirim. garsonlar genel olarak ilgili ve nazikti, pastacı kızı tenzih ederim, mahkeme duvarı bir suratla sadece ve sadece seçtiğimiz pastayı not edip çay talebimizi garsona iletmemiz gerektiğini öğretti bize. toplamda 2 kişi tıka basa yiyerek 137 tl ye çıktık. polonezköy için maalesef ortalama bir fiyat. en azından polonya pastası karpatka yiyip çay veya kahve içmek için gitmenizi öneririm.

hafta sonlari hele pazar günleri çok kalabalik, bu kalabaliktan dolayi da servis kalitesi düsüyor, türk kahvesi söyledim asiri özensiz geldi. pastalari çok meshur tamam ama bence o kadar da süper degildi, bir dilim pasta 13 tl. madonna denen pastayi istedim bitiremedim bile asiri sekerliydi içinde bal kullanilmis 20 kat yufkadan yapiliyormus. içeride tam bir curcuna hakim garson bulmak sorun genel olarak güzel bir yer aslinda ama daha sakinken tadi çikarilabilir.

ah polina ah...
sadece haftasonlari acik olan salasliktan evdeki tabak catal bicaklarinizi ozlediginiz mekan. sorarim size kisi basi kahvalti menusu 45 tl nasil bir rakamdir? tamam anliyorum haftasonu insanlar doga ile ic ice olmak istiyor guzel kahvalti vazgecilmez olani fakat ucuk fiyatlara tahammulum yok benim. hele birde pastamiz meshur demeleri yokmu bildigin profiterol o pasta degil. muessesenin sahibi cok kalender bir beyfendi yalniz bunu soylemeden gecemem. herkesle muhabbet ediyor ve musteri ayirmiyor. keske fiyati dusuk olsada pazar gununun ilk hesabi iki kisi icin ortalama 120 tl gelmese bir kahvalti icin...

çok sık hafta sonu tercih ettiğim kahvaltı ve öğleden sonra keyfini çıkartabileceğiniz bir yer. pastaları şiddetle tavsiye ediyorum.(polina özel ve madonna pastasını) .. kahvaltımızı çok seri bir şekilde getirdiler köy usulu yumurtamız çıtır patates cipsi çok lezzetli... personelleri içten doğallar... doğanın içinde yeşillik içinde saatlerce oturabileceğiniz mekan. tabii hafta sonu kahvaltı için birazcık erken gitmek iyidir ? gelin burayaaa mutlaka tavsiyemdir?

çalışanlar sempatik, mekan sıcak ve sevimli :) kış bahçesinde sobanın yanında oturup hafta sonunda stres atmak için ideal... peynir, zeytin güzel, yumurtalar doğal, kızarmış ekmekler şahane keşke biraz daha sıcak gelebilselerdi tabi :) kafayı boşaltmak için gelin, yanınıza biraz huzur alıp ayrılacağınız garanti...