galata’da ağustos 2015’te açılannolai̇stanbul, dört ortaklı bir restoran. kamil uzel, yeşim erdemir, tuğrul tokgöz ve hüseyin dönmez mekanın bulunduğu binayı dört yıl önce metruk bir haldeyken görmüşler ve ‘burayı bir restorana çevirmeliyiz.’ demişler. mekanın işletmeciliğini 8 yıl yiyecek-içecek sektöründe çalışan hüseyin dönmez üstlenmiş. i̇ki katlı, yaklaşık 250 kişi kapasitelinolai̇stanbul, galata kulesi’nin orijinal surlarından bir parçasının hemen önünde yer almakta.
nola i̇stanbul, tarih ve kültür başkenti olarak kabul edilen i̇stanbul’da yaklaşık 1200 yılık bir geçmişi olan ve tarihin en önemli sahnelerine tanıklık etmiş bir sur duvarına sırtını almış. arka cephesini boydan boya saran bu duvar, cenevizliler’in yaptığı dev surlardan kalan ve tarihsel değeri olan bir parça. bugün tarihi dokusuna hiçbir zarar verilmeden restore edilen sur duvarı, çok özel bir mimari çalışmayla yeniden şehre kazandırılmış.
saat 10.00’dan 01.00’e kadar açık olan nola i̇stanbul’da, mutfak cuma ve cumartesileri 02.00’de, diğer günlerde 01.00’de kapanıyor. restoranın atmosferi 22.30’dan sonra değişiyor. tabi ki bundaki en büyük etken barın ve bahçe içindeki dekorasyonun uyumu. i̇ç mekan da tarihi dokusuyla beraber gerek seçilen mobilyalar gerekse de ışıklandırmasıyla oldukça hoş bir şekilde dekore edilmiş. yine kapalı alanındaki hemen girişindeki bar da sade ve şık bir şekilde dizayn edilmiş. mekanda chill out, lounge türü müzikler çalıyor. kış mevsiminde bahçede oturmayı tercih ederseniz ısıtıcılar mevcut.
akdeniz mutfağı ağırlıklı mekanda sıcak paylaşımlardan; deniztarağı lolipop, ıspanaklı ve pastırmalı börek, kabak çiçeği dolması ve peynirli ‘nachos’ ; salatalardan firik salatası ; ana yemek olarak deniz mahsülleri risotto; tatlılardan ise vanilya dondurmalı profiterol tercih ettik. deniztarağı lolipop, güzelce yağını çekmeden kızarmış bir şekilde üstünde roka yaprağı yanında tartar sosuyla çok başarılıydı. yoğurt yatağında minimal yeşilliklerle görsellenen küçük bohça şeklindeki ıspanaklı ve pastırmalı böreklerde, çemensiz pastırma miktarı az olup hafif bir lezzetti. yoğurtla birlikte mantımsı bir tadı andırıyordu. i̇çi peynirle doldurulup kızartılmış olan kabak çiçeği dolması da ağzınızda güzel bir tat bırakmakta. görsel olarak insanın gözünü alan, dört farklı sosuyla (avokado guacamole sos, krema sos, domates sos, kıymalı meksika fasulyeli sos) servis edilen peynirli ‘nachos’lar tek kelimeyle bira eşliğinde 10 numaraydı. firik buğdayı, biber, salatalık, kurutulmuş kayısı, ceviz, kekik, nane ve nar ekşisi sosla yapılan firik salatası olabilecek en güzel halde sunulmuş olup özellikle vejeteryanların tercih edebileceği bir seçenek. i̇çeriğinde kalamar, ahtapot, karides; üzerindeyse somon parçaları ve parmesan peynir dilimleriyle suyu çektirilmiş ve bol malzemeli güzel bir ana yemek olmuş. hamur topların arasına konulmuş olan vanilya dondurması, üstüne çikolata sosu ve yer fıstıklarıyla süslenen vanilya dondurmalı profiterol, hamurunun sert olması dışında lezzet olarak iyiydi.
mekanda kokteyller çok tercih edilmekle birlikte türk şarapçılığını desteklemek için yerli şaraplara önem verilmekte. mekan i̇stanbul’un tarihsel dokusunda akdeniz mutfağı’nı zengin bir gusto ile harmanlamakta. #kangurular