namlı gurme

gecen hafta gittik. çok kalabalık, fiyatları çok yüksek ( burada belirtilen listeyle alakası yok) ayrıca tulum peynirine farklı meyve vs koyarak oluşturulmuş çeşitler dışında farklı birşey yok. kotu değil ama özellikle gidilip kahvaltı yapmaya değer olduğunu sanmiyorum

senelerdir bildiğim fakat bir türlü gitmediğim namlı’ya 1 ay içinde 2 kez gitme şansım oldu. 2 sefer de hafta içi gitmeme rağmen oldukça kalabalıktı ve yer bulmakta zorlandık. 2.sefer de bir nebze daha kolay bulduk ama ilkinde resmen kendi yerimizi kendimiz oluşturduk ve çalışanlar maalesef çok ilgisizdi bu konuda. bizden sonra gelen arap turistlere yer gösterme konusunda oldukça ilgili olduklarını söylemeden geçmeyeyim :)
2 kahvaltıyı da değerlendirecek olursam;
ortak bir tabak oluşturduk ve aldığımız her ürün oldukça lezzetliydi. söylediğimiz menemen ve pişiler de taze ve sıcaktı. ekmek sepeti de oldukça çeşitliydi. çayı da termosla aldık yaklaşık 6 bardak kadar çıktı. yer gösterme dışında hizmetten ve kahvaltıdan oldukça memnun kaldık. fiyatlar talebe ve bulunduğu konuma göre fazla ama bölüşünce makul bir rakam oluyor. sürekli olmasa da gidilebilir.

değişik lezzetlerinden ötürü çok sevdiğimiz namlıya termos çayı hiç yakıştıramıyorum.fabrikasyon bi şekilde termosla ekmek sepetini masaya bırakıyorlar.lezzetleri gibi bu konudada özeni hakediyoruz.

i̇stanbul’daki kahvaltı mekanlarının en iyilerinden. çok da ünlü olması sebebiyle hafta sonları ayakta sıra bekliyorsunuz bu lezzetler için.
kafana göre bir tabak yapıp yerine geçip bekliyorsun. çeşitlilik muazzam.
bu mekanla ilgili en büyük sıkıntım kuyruk beklemek değil; ödediğimiz kahvaltı fiyatına “çay”ın dahil olmayışı!
alt tarafı bir çay...

geçen hafta 3 kişi kahvaltı etmek için gittik.kahvaltı tabağını kendim seçtim.peynir vs.sıcaklardan sipariş verdim hellim sucuk ve pastırmalı yumurta.kaç kişilik yumurta diye sordular 3 kişiyiz dedim.seçtiğimiz tabak ve çay geldi.sıcaklar gelmeyince garsonlara sordum laubali nir sekilde bakalım deyip geri dönmedi garsonun biri.aradan çok vakit geçince başka bir garsona sordum gitti geldi çıkmak üzere dedi net yarım saat geçmişti bu arada biz kahvaltımızı yapmış doymuştuk.geliyor dedikten sonra gelmeyince ben gittim yarım saat nasıl bekleriz bir yumurtayı diye .ocak doluydu dediler : ) bu arada dalga geçer gibi beklediğinize değecek dedi yumurtayı yapan arkadaş.yumurta geldi hem 6 yumurtalı hemde bol pastırmalı bir yumurta yapmıştı 3 kişiye.zaten doyduğumuz için yarısını zar sor yedik.bu arada gittiğimiz gün hafta içi bir gündü ve asla kalabalık değildi.hesap istediğimizde manzaraya inanamazsınız yarım saatte yolladıkları pastırmalı yumurta tam 54 tl idi.daha fazla sinirlenmemek için sesimi çıkarmadım hesabı ödeyip çıktık.son gidişimdi tabiki !

panayır yeri havasında. ve yoğunluk ve karmaşa içinde. masalar yıpranık. dekor dağınık. karmaşa girerken başlıyor. dinlenme tesislerinin doğal gıda, bal, pekmez, helva, erişte reyonlarına benzer bir tasarımla doğallık havası vermeye kalkışmak bu yüzyılda pek makul görünmüyor. kararsız kalıyor insan. i̇nsanın aradığı lezzeti buluncaya kadar belki dört beş kez gelmesi gerekiyor. i̇lkinde tatmin olmayan bir damak ikinciye neden gelsin oysa, değil mi? ya tam modern olunmalı ya da tam klasik. ortası en azından şık değil, taklid unsuru. eli ayağı düzgün, aristokratlıkla yolüstülük arasında tam olarak kendi yerini konumlandıramamış bir mekan havası var hülasa. kahvaltılıklarda abartılacak bir şey görünmüyor. kavurmalı yumurtanın etleri safkan, itiraf edebilirim. çok fazla peynir türü var ama bir kaçı dışında uyanı yok bana. zeytinler güzel, zeytinyağı içilebilir. sunum da ortalarda. bir daha gider miyim? düşünmüyorum. ama çayı güzeldi.

severek gittiğim biryerdi, sürekli sandviç yaptırırdım ya da öğlenleri uğrardım. bir sabah kız arkadaşımla gittiğimde kahvaltı için sıra bekliyorduk. çok kalabalıktı çalışanlardan biri elindeki ekmek sepetini bir masaya götürürken yere bir ekmek düşürdü, sonra da o ekmeği aldı sepete tekrar koydu. o an benim için orası bitti. giderim belki ama kalabalıkta asla

urunlerin kalitesi ve tazeligi tercih etmem icin tek sebep hafta sonlaricokkalabalik oluyor sira beklenilmez bir hal oluyor ve bazen duzenli bir sekilde almiyorlar bu kotu etkiliyor

karaköy'ün en eski mekanlarindan biri. lezzetlerine bayılıyorum. gercekten basarılı ama bence istanbul'daki isletmelerin en buyuk problemi personel.
hani derler ya nerde eski günler diye. simdi eskisi gibi kaliteli personelleri mumla arıyor bence herkes.
puan kırdıgım tek sey: garsonların diger pekcokmekanda oldugu gibi presentabl olmamaları, kisisel bakimlarina pek ozen gostermemeleri. garson masaya kolunu uzattiginda,ben bir koku almak istemiyorum. i̇ştah falan kalmiyor. lutfen bu duruma bir el atın.

lezzetli bir kahvalti için akla ilk gelen yerlerden biri. fakat çok pahalı.
benim gibi pazar kahvaltisini abartmayı seven biri için balık restoranina gitmek daha ekonomik kalir.
açık büfe yapsalar harika olur..

lezzet olarak çok güzel. yediğimiz her bir parça çok lezzetli. domates kış ayında yiyebileceğimizin en iyisi. etlerden rokfor ve pastırma çok lezzetliydi. çeçil peyniri şimdiye dek yediklerimin en lezzetlisiydi. hatay zeytini ise bir harika. çay çok lezzetli geliyor. kavurmalı melemene diyecek bir şey yok. ama iki kişi gidiyorsanız tek kişilik melemen isteyebilirsiniz zira bir melemene 30 tl verebilirsiniz ki iki kişilik dedikleri dört kişi için ideal. fiyatlar çok uçuk. bazı kandırmacalara düşmezseniz melemene olduğu gibi daha uygun fiyata da doyarsanız. oradakilerin iki kişi için tek kişilik melemen yeter diye uyarması gerekiyordu. ya da kişilik kelimesini çıkarıp porsiyon deseler daha gerçekçi olur diyelim.

yolun kenarında karaköy gibi bir yerde hiç bir manzarası olmayan mekan neden bu kadar dolup taşar biraz düşünülürse bir farkı var tabiki o da lezzeti. evet fiyatlar çok uçuk evet hep çok kalabalık ama orda ettiğim kahvaltının tadı gerçekten başka yerde yok.

lise yillarimda ben de mudavimiydim ve biliyorum ki turistlerle birlikte mudavim denilebilecek musterilericokfazla. fakat gercekten fiyatlara gelince insanin elini yakiyor. ama tabi ki toplumda yer etmis bir isme ve kaliteye sahip oldugu icin yolumuz dustugunde hala tercih ediyoruz.

karakoy'un bence en guzel lokasyonuna sahipler. disaridan restoranin civil civil bir goruntusu var. ici de aynen oyle, onlarca belki yuzlerce cesit sarkuteri urunleri, zeytin yaglilar, peynir cesitleri vb bir suru sey. servis sistemleri vana biraz garip geldi ve tabaklara siparisleri dolduran arkadaslar bayagi asik suratli. isin zorlugunu elbette anliyorum ama bu kadar ovgu alan bir yerin bu detaylara dikkat etmesi gerekir. bir de fiyatlar da duzgun hizmet beklemeniz gereken seviyede. aldigimiz hersey gayet taze ve lezzetliydi. hafta sonu gelip gecerkencokkalabalik oldugunu goruyordum ama hafta ici ogle saatinde rahatca oturabildik. bu sefer zeytin yaglilari denedik, bir dahaki sefere sarkuteri urunleri ve peynirleri deneyecegim.

çeşitler sunum, vs. iyi ancak kalabalık ve servis çok kötü. 3 kere söylediğim kahve gelmedi, kuru kuru kahvaltı edip kaçtık. ayrıca karaköy'de olup yanı başında muhteşem bir manzara varken yol kenarında oturmaya bu kadar para vermek de çok saçma.