tezgahların arkasında çalışanlara lafım yok fakat garsonlar berbat. kendi aralarında muhabbet, müşteriyi geçiştirme, birbirine iş atma ne ararsan var. üstelik haddini bilmek, kendini bilmek diye bir şey de yok. i̇nsanı sinir hastası ediyorlar. sırf lezzet için gitmenin saçmalık olduğuna inanıyorum. biraz ilerine çerkezköy(sanırım böyleydi adı) diye bir mekan var. yer bulamayınca oraya yöneldim, çalışanlar son derece ilgiliydi. fakat ailem yer bulmuş diye buraya geri döndüm. keşke orada yapsaydık kahvaltımızı.
seçeneklere gelince 1 dilim peynir 2 tl olur mu? i̇nsan verdiği paraya acıyor. klasikkahvaltıtabağı (1kişilik), 2 kişilik menemen, 1 tabak soğuk meze/zeytinyağlı(şakşuka, yoğurtlı kızartma, brüksel lahanası), bal-kaymak ve çocuklar için 2 porsiyon patates kızartması aldık.(porsiyonu 7 tl ve dolu dolu gelmiyor) bizi eh işte doyurdu diyebilirim. doya doya yiyemedik. açıkçası yiyesimiz de gelmedi ortamdaki tavırdan ötürü. fakat lezzetler güzeldi. 4 defa çay getirmelerini rica ettik, herkes birbirine attı. misafirimiz de vardı mahcup olduk. sonunda bir bayan çalışan yardımcı oldu dakahvaltısonunda çay içebildik. sonuçta yaklaşık 140 tl ödedik ama tam doymadık. ne diyebilirim ki...