lucca

mocca frepiconusuyla ilgili yazmak istiyorum. hangi kahveyi kullandiklarini israrla sormama ragmen soylemediler bende daha fazla sansimi denemedim ve kahveme devam ettim :) mekan guzel mekan unluden ve jet sosyeteden gecikmiyor bu anlamda biraz sikici on yol tarafi biraz vitrin gibi gidilesi mekanlardandir efenim bakmayin elestiresim tuttu :)

yer bulabiliyorsan sanslisin tatlim - kapida ayakta uzun bir bekleyis içine girme durumu kaçinilmaz.. çok da süper bi mekan degil neden bu bekleyis, neyin çilesi, neyin kuyrugu bilemedim...

ilginç ama görün... - tamamen piyasa mekani, millet kendini göstermek için geliyor sanki, bir biraya sanirim 20 tl verip hafif bir sekilde çikiyorsun :)
oturacak masa bile yok sürekli bir kokteyl halindesin mahalleye tasiyorsun degisik bir yer gibi geldi bana ama olsun güzeldi:)

gayet keyif aldığım bir yer..fiyatlar biraz pahalıama inanın deger bir de garson ekibini begenmedim sadece tavsiye ederim bir de cafe de paris soslu bonfile deneyin derim sushileride lezzetli..

cuma aksamlari once yemek sonra da eline bi drink alip disarida takilmak icin tercih edilen lucca'nin benim icin ozelligi peynir tabaklariyla sarap keyfi yapmam veya once onden gunun sushi tabagini soyleyip sonra da ordekli papardelle ile devam etmem! yer bulma sorunu olmasa ve herkes piyasa icin degil de lezzetli yemeklerini yemek, loungeda keyif yapmak icin tercih etse daha guzel olabilir :)

lucca'nin ortamina, mükemmel müziklerine ve kokteyllerine söyleyecek söz yok. tüm bunlar kadar yemekler de bir o kadar leziz ve insanin istahini kabartacak cinsten. özellikle bir 'fish taco'lari var ki, lucca'ya defalarca gitmek için yeterli bir sebep. istanbul'da pek sik rastlayamadigimiz fish taco, lucca'da mükemmel bir tat ile sunuluyor. fish taco, ördek roll ve füme etli pizzetta, lucca'da mutlaka denenmesi hatta bir arada masaya istenmesi gereken muhtesem bir üçlü. yiyeceklere eslik etmek üzere blush ve tüm yemek keyfinin üstüne de harika lucca kokteylleri ve müzik ile süper bir aksam garanti!

bebek'te güzel bir mekan daha - bebek her zaman en sevdigim semtlerdendir. yemegimizi yedikten sonra sohbet etmek ve içkilerimizi yudumlamak için oturdugumuz sirin mekan da lucca'dir. satsumali vodkayi mutlaka deneyin. personeller biraz ilgisizler; ama onlarda degisirlerse çok güzel bir mekan olacagina eminim.

sali ve persembe gidilmeli... - lucca hafta sonlari özellikle aksamlari inanilmaz bir hale dönüyor. gerkes içkisini alip caddede takiliyor, önü ise daha çok araba galerisine dönüyor. ben bu zamanlarini pek sevmiyorum.. bence sali ve persembe aksamlari daha keyifli oluyor. tapaslari çok lezzetli, ayrica mekana özel ördekli makarnasi var, oldukça lezzetli ama tek kisi için baya fazla geliyor. bir tabak iki kisiye uygun bence, denenebilir.

mojito konusunda basarililar.. - istanbul'da ki en iyi mojito'yu içebileceginiz yerlerden biri olmasinin yaninda, asiri kalabalik olmasi ve sira beklemek zorunda kalmak gerçekten keyif bozucu bir durum. bebek semtine yolunuz düstügünde ve eger lucca'nin önünden geçerken sira beklemenize gerek kalmayacaksa, gidin ve bir mojito için. pisman olmayacaksiniz..

ortamı tam benim sevdiğim gibi her şey süper ama... cumartesi gecesi inanılmaz kalabalık, ben böyle bir şey görmedim. resmen metrobüs gibi itiş kakış. madem rezervasyonsuz almıyorlar hala neden bu kadar kalabalık. ayrıca içeride müzik çalıyor kulup havasında. sadece adı olduğunu düşünüyorum. belki daha az kalabalık bir zamanda gelinebilir.
i̇lerleyen zamanlarda rezervasyon yaptırıp gittim, zaten 9 dan sonraya rezervasyon yapamıyorsunuz. biz size geri dönücez diyip sonradan arıyorlar. artık neye göre onaylıyorlarsa arayıp rezervasyonunuz tamamdır diyor. malum i̇stanbul trafiği 15-20 dk geç kaldık ve masamız başkasına verilmiş. dışarda bir masaya aldıktan sonra içeri küçücük bir masaya sığmaya çalıştık. hala daha rezervasyon konusunda sıkıntıları olduğunu düşünüyorum. her türlü uğraştırıyorlar...

fiyatlar oldukça uygun - lucca bulundugu bölge açisindan oldukça uygun fiyatlara sahip, genelde ünlü isimler de sik sik orada bulunuyor. fakat garsonlarda gerçekten bir ilgisizlik var, bir de hep kalabalik, özellikle haftasonu gecesi gündüzü fark etmiyor, oturacak yer bulmak zor oluyor. bu yüzden rezervasyon yaptirmak gerekiyor, önceden bir plan yapacaksaniz mutlaka rezervasyon yaptirin yoksa planinizi degistirmeniz gerekebilir :)

şehrin en iyi bar ekibine sahip olması dışında enfes bir de menüsü var. bir klasik olan lucca için fazla söze gerek yok ama menüdeki tuna tartar ve somonlu pizzetayı tek geçiyorum. mutlaka deneyin!

lucca’ya ne zamandır uğramadığımızı önceki hafta pazar sabahı
bebek’e gittiğimizde farkettik. yaklaşık 10 yıl kadar önce ilk açıldığı zamanlarda
kahvaltısına vurulup, özellikle pazar sabahları için sürekli tercih ediyorduk
aslında. her geçen yıl daha da popüler olan lucca, haftasonları ve akşamları mahalle
barı havasına bürünen ambiyansını, kalitesini ve belli bir çizgiyi hep korudu.

lucca’da pazar günleri kahvaltı açık büfe. normalde açık büfe
konseptini pek sevmem çünkü hizmet ve ürün kalitesi düşer genelde. ama lucca’da
gerçekten herşey çok ama çok lezzetli. nereden başlamalı anlatmaya… bazı mekanlarda
ne yazık ki iki-üç çeşit ekmek ancak bulunabiliyor, simit yok, tam buğday
ekmeği yok deniliyor. lucca ise sanki bir restoran değil de ünlü bir fırın
gibi. 6 çeşit simit, bazlama, sac ekmeği, francala, baget, ne ararsanız var.bence
ekmeklerin iştah açıcı fotoğraflarına özellikle bir bakın derim.

açık büfede çok çeşitin olmasından öte tüm ürünlerin çok
kaliteli olması asıl önemli olan. lucca bu konuda övgüyü hak ediyor. peynir ve
zeytin çeşit olarak çok zengin ve on numara. petek bal ve kaymak da öyle ve reçeller
arasındaki favorim tabii ki antakya yöresine ait bir lezzet olan ceviz reçeli.
jambon, salam gibi şarküteri ürünlerin hem soğuk hem de sıcak çeşitleri mevcut.
kızarmış sucuk ve pastırma da var tabii ki.menemen sevmediğim için ben
denemedim börek ve çırpılmış yumurta tercih ettim ama herkes tüm çeşitlerden
çok memnundu.

açık büfe olunca insan gerçekten frene basamıyor bir şekilde.
özellikle de lucca’daki gibi pancake, cupcake ve kekleri görünce.tam artık
tamam kesin doydum dediğiniz anda ise ‘aaa bu mevsimde böyle çilek’ deyip
ananas ve meyvelerle birlikte bir tabak daha yaparken, nutella almış mıydım
ben? o vişneli kek mi? deyip devam ediliyor söyleyeyim.

lucca’da açıkbüfe kahvaltının tek olumsuz tarafı yedikçe
yemeniz. boğaz manzarası dışında hiçbir eksiği olmayan lucca, akşam yemeği veya
bar seçeneği dışında kesinlikle kahvaltı için de kesinlikle tercih edilmesi
gereken en iyi seçeneklerden biri.

#negezdik


-----13 feb, 2015-----

lucca’ya ne zamandir ugramadigimizi önceki hafta pazar sabahi bebek’e gittigimizde farkettik. yaklasik 10 yil kadar önce ilk açildigi zamanlarda kahvaltisina vurulup, özellikle pazar sabahlari için sürekli tercih ediyorduk aslinda. her geçen yil daha da popüler olan lucca, haftasonlari ve aksamlari mahalle bari havasina bürünen ambiyansini, kalitesini ve belli bir çizgiyi hep korudu.

lucca’da pazar günleri kahvalti açik büfe. normalde açik büfe konseptini pek sevmem çünkü hizmet ve ürün kalitesi düser genelde. ama lucca’da gerçekten hersey çok ama çok lezzetli. nereden baslamali anlatmaya… bazi mekanlarda ne yazik ki iki-üç çesit ekmek ancak bulunabiliyor, simit yok, tam bugday ekmegi yok deniliyor. lucca ise sanki bir restoran degil de ünlü bir firin gibi. 6 çesit simit, bazlama, sac ekmegi, francala, baget, ne ararsaniz var.bence ekmeklerin istah açici fotograflarina özellikle bir bakin derim.

açik büfede çok çesitin olmasindan öte tüm ürünlerin çok kaliteli olmasi asil önemli olan. lucca bu konuda övgüyü hak ediyor. peynir ve zeytin çesit olarak çok zengin ve on numara. petek bal ve kaymak da öyle ve reçeller arasindaki favorim tabii ki antakya yöresine ait bir lezzet olan ceviz reçeli. jambon, salam gibi sarküteri ürünlerin hem soguk hem de sicak çesitleri mevcut. kizarmis sucuk ve pastirma da var tabii ki.menemen sevmedigim için ben denemedim börek ve çirpilmis yumurta tercih ettim ama herkes tüm çesitlerden çok memnundu.

açik büfe olunca insan gerçekten frene basamiyor bir sekilde. özellikle de lucca’daki gibi pancake, cupcake ve kekleri görünce.tam artik tamam kesin doydum dediginiz anda ise ‘aaa bu mevsimde böyle çilek’ deyip ananas ve meyvelerle birlikte bir tabak daha yaparken, nutella almis miydim ben? o visneli kek mi? deyip devam ediliyor söyleyeyim.
lucca’da açik büfe kahvaltinin tek olumsuz tarafi yedikçe yemeniz. bogaz manzarasi disinda hiçbir eksigi olmayan lucca, aksam yemegi veya bar seçenegi disinda kesinlikle kahvalti için de kesinlikle tercih edilmesi gereken en iyi seçeneklerden biri.

instragram ve facebook: negezdik

#negezdik

ördekli papperdelle, tek geçerim - tek kelime ile harika... satsuma votka da çok iyi.

ne kadar kalabaligini ve ortamini çok sevmesem de, yukaridaki 2li için gidiyorum. ayrica kokteyllerine normal oranda (bazi isletmelerin saçma sekilde hiç alkol koymamalarina kiyasla) alkol koyuyorlar, çok takdir ediyorum.

sadece adi var o kadar - mekanin ses sistemi çok kötü, mekandaki müzik ile müsterilerin konusmalari birlesince ortaya korkunç bir ugultu çikiyor. yemekler ise zayif. piyasa yapmak için gidilebilir, yoksa gereksiz.