degmez - lucca, adini dünyanin en güzel kasabalarinin birinden aliyor. gidip görme firsatiniz olursa, mutlaka gidin lucca'ya. her seyiyle mükemmel bir kasaba gerçekten. maalesef ayni seyi, istanbul'un bebek'teki isletme için söyleyemeyecegim. bir süredir ugrayamiyorum açikçasi, ama lucca'dan aklimda son kalanlar, bol kavgali günler, kapisinda bekleyen ekip otolari, basarisiz bir servis, egzos dumani esliginde yenilen yemekler, içilen kokteyller ve kendi piyasasini olusturmaya gelmis gencecik, yozlasmis dimaglar. "hiç mi iyi bir sey yok?" diyecek olursaniz, o da var elbette. bir zamanlar lucca, bir çok insan için bir bulusma noktasiydi. orada bulusulur, bir seyler yenir, içilir ve eglenmeye gidilirdi. tabii sanirim tecrübe noksanliginin getirdigi toylukla, önemsemezdik az önceki detaylari. bir de muhtesem somon carpaccio'su var tabi. sadece onu yemek için bile hala gidilebilir. yapmayi iyi basardiklari seylerden biriydi, bir digeri de armutlu vodkaydi. kokteyl fiyatlari genel olarak bir hayli uygun olmakla beraber, yemek kismi biraz daha tuzlu denebilir. artilari, eksilerinin yaninda yetersiz kalan isletmelerden. gidip de önünde sira beklemeye degmez.