lacivert restaurant

lacivert'e en son gittiğim zamanın üzerinden herhalde 2 yıl geçmiştir. açıkçası son gittiğimde herşeyinden çok memnun kalmıştım. hal böyle olunca da doğumgünü yemeğim için rezervasyonun burada yapıldığını duyunca çok sevindim. ancak sonuç maalesef hiç de öyle olmadı.

tekne ile rumeli hisarı'ndan geçtik. daha girer girmez size çimento! torbaları, molozlar ve inşaat halindeki restoran karşılıyor. bu inşaat halinin ne olduğu manzara görmek için geldiğimizi söylediğimizde ise "özrü kabahatinden beter" nitelenebilecek inşaatın 1 yıldır sürdüğü şeklinde bir yanıt alıyoruz. rezervasyonumuz var dışarıda; ancak içerisi mi dışarısı mı diye soruluyoruz ve dışarıda nahoş bir yer gösterilinde içeriyi seçiyoruz. bize rezervasyon konusunda pek de anlamadığımız bir sistemden bahsediyorlar. neticede bir şekilde o gece ne olursa olsun yerimizin olduğunu öğreniyoruz. dışarısı mı içerisi mi sorusu servislerini zenginleştirmek içinniç meğer.

yemeklere gelecek olursak soğuklardan deniz börülcesi ve levrek marin ile başladık ve yanında salata aldık. i̇kisi de resmen tatsız tuzsuzdu. hatta tesadüfen başka masada bir arkadaşımıza rastladık ve masamıza geldiğinde o da kendisinin yemekten anlamadığını; ama yemeklerin tuz ve çeşni seviyesinin düşük olduğunu, öte yandan börülceden ot tadını dahi alamadığını belirtti. daha sonra kabak çiçeğinde barbun ve karides ile devam ettik; ama sonuç değişmedi. o eskiden günlerce anlattığım lacivert lezzeti ortada yoktu. armut tatlımızı alıp kalkmaya karar verdik. zira manzara yerine inşaat çalışmalarını seyretmekteydik. kalkmak için lavabo ziyaretimde de manzara farklı değildi; ortada duran kablolar vs. lacivert'e hiç yakışmadı. yemeklerin yanında kav şarap ile toplam 348 tl ödedik. ana yemeği neden almadığımız ve erken kalkmamız sorulmadı bile bu arada.

böyle bir gecenin finali de başlangıcına yakışmalıydı tabi ki. gelmeden önce hem web sitesinden hem de telefon ile boğazın rumeli hisarı'na yakın başka bir noktasına bırakılabileceğimizin teyidini almıştık. ancak tekne sırası beklerken "hayır efendim, sadece rumeli hisarı'na bırakıyoruz" şeklindeki azarımızı da yiyerek geceyi noktaladık. "efendim" kelimesini kullanmanın ille de kibarlık anlamına gelmediği de bir defa daha kanıtlanmış oldu. ana yemeği atlamamış, azar almış olduk böylece de.

sonuç olarak eskiden severek gittiğim bir restoran, artık listemden uzunca bir süreliğine çıkmış oldu. normalde bir defa yaşanan bir memnuniyetsizliği yorum olarak yazmam; ancak bir şeyler seri halde meydana geliyorsa bu bence dile getirilmeye değerdir.

istanbul'un rengi lacivert - avrupa yakasinda ikamet eden birisi olarak bu tarafta ki insanlari düsünerek rumeli hisarindan tekneyle gelip almalari ve geri birakmalari daha restaurant'a girmeden beni etkilemisti. baslangiçlari, yemekleri özellikle balik, tatlari hepsi hem görsel olarak hem de lezzet olarak on numara. ama daha sonra gittigimde deniz göre kisimlarda yer yoktu ve açikcasi arka taraflarda o kadar da zevk almadim yemekten mekanin sirri biraz da konumun da. fiyatlara gelince bence bulundugu yere göre normal ama alkol kullaniyorsaniz hesabi görünce gözlerinizi patlatabilirsiniz :)

istanbulda baligi en elit sekilde yiyebileceginiz yer diyebilirim. avrupa yakasinda iseniz kendilerine ait cok sirin bir sandal ile gecebiliyorsunuz. manzarasi ise inanilmaz. ozellikle is yemekleri icin tercih edebilirsiniz. oraya kadar gidipte sakin kebap yemeye kalkmayin. baliklarini deneyin seveceksiniz.

sanırım puanlaması en zor mekanlardan bir tanesi, bu bağlamda mekanın güçlü yanları ile sizin ana beklentilerinizi karşılaştırmanız en doğrusu olacaktır;

mekan, sunum, servis, manzara gerçekten 5 yıldızlık. yemekler ise "fusion" denemeleri barındırıyor ki ortaya çıkan sonuç enteresan ancak lezzet açısından 4 yıldız bence. fiyat açısından ise bence genel puanı 4'e indirecek bir performans var. 

valla eğri oturup doğru konuşayım : i̇ş yemeği kapsamında "şirket baba" ısmarlamasa burada yemek yemezdim bence.

rüya gibi bir aksam yemegi:) - lacivert konumu itibariyle mükemmel bir manzaraya sahip. yaz aylarinda, disaridaki masalarda otururken ayaklarini uzatip, bogazin serin sularini hissetmek için can atarsiniz :) karsidan gelenler için tekneyle sarap esliginde istanbul'u iliklerine kadar hissetmek kadar güzel bir sey yok. yemek ve servis kalitesine gelince kesinlikle memnun kalacaksiniz. deniz mahsüllü her yemek çok lezzetli. garsonlar gayet kibar. ben her gidisimde çok memnun kaldim.

öncelikle söylemeliyim ki ortam ve manzara ödediğiniz hesabı amorti ediyor, yani değiyor. ancak lezzetler için aynı şeyi söyleyemeyeceğim, istisna: roka salatası. öncelikle kabak çiçeği dolması aldık, ardından çıtır balık tabağı ve roka salatası. devamında, karides güveç, levrek marin ve kalamar. kabak çiçeği dolması güzeldi, balıkları beğenmedim, roka salatası enfesti, karides güveç maalesef hayatımda yediğim en kötüsüydü, levrek marin az ama lezzetli idi, kalamar da idare eder seviyede. tatlı olarak da çikolatalı sufle yedik, fena sayılmazdı. mekanın hoşluğu, garsonların ilgisi vs. beklentiyi yükselltiği için belki de bir çok mezeden çok şey bekliyor olabiliriz. ama burdaki yorumlara aynen katılarak derim ki tekrar gidilir. özel günlerde de gidilir, özel hissetmek istediğiniz günlerde de :)

daha çok pazar brunchlarında tercih ediyorum. ancak yazın dış mekanda balıklara ve martılara ekmek atarak denize sıfır kahvaltı yapmak için 3 hafta öncesinden rezervasyon yapmak gerekiyor. çeşit bol ve kaliteli malzemeler kullanılıyor. taze meyve ve sebze suları harika. ne yiyeceğinize karar vermekte zorlanabilirsiniz.  personel çok ilgili ve güleryüzlü. kapalı mekanda da manzara çok güzel. adeta denizin içinde oturuyorsunuz.  fiyatlar da böyle bir mekan için çok uçuk değil. özel günleriniz için tercih edilmeli. ancak en azından yılda bir brunch yapın burada , pişman olmazsınız :)

popüler bir mekan ama sadece evlilik teklifleri gibi özel durumlarda, is yemeklerinde veya yabanci misafiriniz varsa onlara mükemmel bir manzara ve lüks göstermek istiyorsaniz tercih edebilirsiniz.

özel bir akşam yemeği için gittik.

kapıdan ilk girdiğimizden itibaren kimse bizi karşılamadı. yani mekan çok geniş, bahçesi vs var. bize yol gösteren olmadı. tamamen hayalen içeri girdik.

manzara eşsiz, mekanın konumu harika.
menülerimizi bir beyefendi getirdi, seçimlerimizi yaptık ve şarap almak istediğimizi ancak menüde olmadığını söyledik. menü getireyim mi dedi, buyrun gelin mi dedi, anlamadık biz. ben erkek arkadaşıma "tadım olacak sanırım ben bakayım istersen" dedim ve masadan kalkmaya başladım. ve o ara o garsona soruyorum, "sizinle geliyorum değil mi" diye. asla cevap vermedi. böyle manasız bir an oldu. ben geri oturdum yerime. menü getirdi bi on dk sonra.

ara sıcak olarak tereyağlı karides aldık (diliyorum adını yanlış hatırlamıyorum )
kase ( bildiğimiz çorba kasesi) içinde ya 5 ya 9 tane var. yani şöyle; bir süs bir şey olsa, bi özenilmişlik olsa o fiyatı hakediyor diyeceğim. ama o kadar özensiz bir sunuma bu fiyatlar gerçekten abartılı.

şarabımızı şişe olarak aldık. şişemizde birer bardak daha şarabımız varken fotoğraf çekinmek için masamızdan ayrıldık. masaya döndüğümüzde şişedeki şarabımız bardaklarımıza doldurulmuştu.
bu ne demek? hadi kalkın gidin? hiç hiç hoşlanmadım, aşırı rahatsız oldum. rezervasyon yaptırdığınızda masa size 2 saatliğine ayrılıyor. bu davranış bizim süremizin bitmesine daha 40 dk varken yapıldı.

kuver ücretine gelince; 50tl.
okadar lüks mekana gittim. böylesine ilk defa görüyorum.

lüks mekan olsun ya da olmasın benim beklentim; güler yüzlü personel.
lüks mekandan beklentim ise; kesinlikle güler yüzlü, konuya hakim personel.

porsiyonları az olsun tamam ancak bari tabaklar da bir sunum olsun.

kebapçıya gittiğinizde nasıl ki garson gelip önünüzde ki kutu kolanın bitip bitmediğini eline alıp sallayıp anlamaya çalıştığında rahatsız oluyorsanız, bende benim şarabımı ben masada yokken, iznim olmadan kadehlere pay edilmesi oldukça rahatsız etti.

kaliteli mekan - mekan hem çalisanlari, hem de yemekleri açisindan özel günlerde rahatlikla tercih edilebilecek bir kalite. fiyatlar biraz yüksek olsa da, verilen hizmete degiyor.

manzara-iyi yemek çeliskisi - evet manzara güzel. konum güzel. ambians güzel; ama yemekler ilk açildigindan bu yana kademeli olarak kaliteden ödün veriyor. yemeklerini düzeltse -eski kivama getirse- fiyatlar göze batmaz.

köprünün tam altında olmak boğucuydu. bir daha gitmek isteyeceğim hiç bir şeye sahip değildi. herkes lacivert lacivert diye boşuna sayıklıyor bence.

gözünüz ayri, diliniz farkli lezzetlerle senlensin! - lacivert, denizin yanibasinda, bogaza nazir özel konumu ile hakikaten ender mekanlardan biridir. yillardir kalitesi ve degismeyen lezzetleri ile benzerleri arasinda edindigi hakli yeri korumaktadir.

birçok asklara, sevgilere özel mekan olmus bu yerin meze ve ana yemeklerinin yanisira, en güzel lezzetlerinden biri de suflesidir. kesinlikle tatmanizi tavsiye ederim. agzinizda bu muhtesem lezzet ile bogazi seyretmenin tadina doyamayacaksiniz.

paranla rezil oldugun yer. ilgi sifir alaka sifir hizmet sifir hesap odemek icin bile yarim saat bekledigim mekan bi daha kesinlikle gitmeyecegime yemin ettim

biz ekipce kahvaltı için gittik. haftaiçi sabah ve sadece biz olmamıza rağmen servis yeterli gelmedi. garsonlar guleryuzlu ve kibardı ancak yetmedi. ben ilk ke gittim, uzmanlığı balık alanında olduğundan kahvaltısı kötü diye umuyorum. menemen çok kötüydü, ürünler de acikcasi basarisizdi. kahvaltı için kesinlikle gitmeyin. fayda maliyet orantısız.