kulüp reşat'ın olduğu yerde açılan bu lokantanın önünden her geçişimde dar ve cazip gelmeyen girişinden hiçbir türlü şans vermemişiz. bu defa eşimin ısrarıyla 5 arkadaş hafta içi bir akşam içeride bir masada ağırlandık.
öncelikle mekan gayet geniş hoş. i̇lgi alaka kapıdan kalkana dek güzel. üzeri domates küplü ikram pidecikleri leziz ve taze. şarap menüsü zomatodaki listelenenden biraz daha zengin olsa da kısa zaman önce kapanan kalamış'daki da mario'dan cılız, c.bostan il padrino'dan zengin. bir şişe i̇talyan carmanere açtırdık. şarap fiyatları az can yakan cinsten.
enginarlı salatayı herkese pay ettik. güzel ancak şart değil. birimiz ara sıcak parmesanlı melanzane söylemiş meğer ne iyi etmiş. hepimiz bir lokma tadına bakabildik ve bayıldık. hele ki carmenere ile müthiş uyum gösterdi.
1 somonlu salata (gayet taze ve tatminkardı), 1 pizza margherita (ince ve güzel görünüyordu. tadı il padrino daki kadar olmasa da tatminkardı), menü de bulunmayan ama o gün servis edebileceklerini söyledikleri bolonez soslu lazanya ya ben hayır diyemedim bir arkadaşımız daha keza öyle...ve gayet güzeldi. hem porsiyonu hem pişirilişi, hem de sunumu. domatesin zamanı gelince asıl fazla sıcak olmayan bir yaz akşamı tekrar yiyeceğim). ve birimiz de, bir et yemeği söyledi ama ismini bilemiyorum ancak sevdiğini belirtti.
tüm bunlara kendi hazırladıkları (zeytinyağlı) acı sos da ayrı bir lezzet kattı.
yemek sonu espresso lar da fena değildi ama daha iyi olmasını beklerdim.
müzikler güzel, garsonların her birinin ilgisi güzel (adem bey'in ismi aklımızda kalmış). hesap güzel, kişi başı 90 lira, tüm bu birkaç saatlik keyifli geçen akşam yemeğinden sonra da mario'nun kapanmış olmasının üzüntüsünü unutturdu. ne mutlu ki bizim yakada böyle bir lokanta mevcut.