kropka coffee & bakery

hanimefendi guleryuzlu degildi, yarim saat oturduk bizi kaldirdi. oncesinde uyarmadi yarim saat oturabilirsiniz diye. kahveler guzel oldugu icin 2 puan verdim. nakit odemeniz lazim diye onceden uyardigi gibi keske kaldiricam sizi ona gore oturun diye uyarsaydi.

yer güzel, ama hizmet berbat:)
zaten menü küçüçük, seçtiğimiz hiç bişeyde yoktu. en basitinden çay yoktu:))) nasıl olur da çay olmaz bi kafede onu anlamadım:)))) mecbur kahve istedik, ama geldiği kahveler de berbat. bence bir an önce kapatılmalı:) bi daha adım bile atmam.

üst katına bayıldığım mekan? güzel müzikler eşliğinde kahvenizi yudumlayıp kadıköy'un hareketliligini yukardan keyifle izleyebilirsiniz. americano ve latte içtik. güzeldi. merkezi bir konumda olması da arti bonus?

menüyü kafanıza atmazlarsa benden daha mutlu ayrilabilirsiniz. mekan tasarımı güzel menüyu ne yazik ki karşılaştığım muamele yuzunden inceleyemedim. mekan nasıl olursa olsun en önemli unsur müşterinin nasıl karşılandığı ve agirlandigi da önemlidir. umarım düzelecektir. yüzünüze bakmayan menüyu fırlatan bir çalışan işletmeyi derinden etkileyecektir.

cok minik ve seker bir dukkan... guzel de muzik caliyor, klasik akustik kafe muzigi gibi degil daha kliselesmemis parcalar caliyor. bir filtre kahve ve bir dilim havuclu keke 18 tl vermek biraz fazla geldi bana ama ikisi de cok lezzetliydi. ozellikle havuclu kek sanki evde annemin yaptigi gibiydi ? oneririm.

bir filtre kahve içtik biraz oturduktan sonra defalarca bir sey alir misiniz diye geldiler hayir diyince en son bizi kaldirdilar kahveleri de abartildigi kadad iyi degil

kısa zamanda kendini bozan mekan. aylardır her kadıköy`e gidişimizde en azından 1-2 çay içer kalkardık. evet çalışanlar pek sevimli değildi ama formika masa gibi eskiden kimsenin yüzüne bakmadığı detaylar ilgimizi çekmişti. ancak son gidişim gerçek anlamda son oldu bizim için. bir arkadaşıma gitmeden o kadar övdüm ve rezil oldum diyebilirim. limonata ve soğuk bir kahve çeşidi istedik mesela. i̇kiside soğuk değildi. buz atınca soğur diye düşünmüşler ama düdük kadar bardak 2 buz aldığı için soğumadı. kahvesinin rezalet olması da cabası. bu bize yetmedi tabi çay söyledik açık ve dem tutmamış kötü bir çaydı. en bombası ise vitrinde duran keklerden en çok olanı en tazedir diye düşündüm. muhtemelen hepsi bayattı ve mikrodalgada kaynatıp hamur şeklinde önümüze koydular. ve 50 küsür lira hesap aldılar bu çerçöpe. bir daha asla adım atmam.

moda caddesinde yer alan mekan turuncu masaları mavi iskembeleri ile oldukça nostaljik bir havaya sahip. bir dergide pop-art olarak nitelendirildiğini okumuştum. aynen katılıyorum. ben şahsen henüz sadexe lattesini denedim. oldukça güzeldi. müziklerinin de iyi oldupunu bilmekte yarar var.

öncelikle girer girmez suratsız bir karşılama ardından fiyatların yüksek olması garsonun bizden nefret ediyormuş gibi davranması en son az şey yedik içtik diye boşu boşuna yer kaplamışız muamelesiyle dünyanın en ukala çalışanlarına sahip. asla tavsiye etmiyorum!

her seferinde önünden geçerken oturalım diye düşündüğümüz yerdi, bir cuma akşamında deneyelim dedik. bir cup tatlı yedik ve iki filtre kahve içtik, toplam hesabımız 27tl idi. güler yüzlü ve iyi hizmet bulduk diyemem, bu civarda pek çok yeni nesil kahvecide kurabildiğiniz ahbaplık burada yok. bir de ses sistemlerini değiştirmeliler:) o güzelim morrissey şarkılarına yazık oldu. ama yola bakarak oturmak ve genel iç dekorasyon çok keyifli. kapılardaki eskilerden hatırladığımız kapı kulpları şahane ?

kadıköy gibi sıcakkanlı butik kafe çeşidi fazla olan bir bölgede buraya oturmanızı az zamanınız olsa bile asla tavsiye etmem. üç arkadaş oturup çay içmeye gittiğimizde hiçbir şey içemeden kaldırıldığımız için lezzet ve servis hakkında yorum yapamıyorum. olay şöyle gerçekleşti: kadıköy'de bir başka kafede çay içmiştik ve sıkıldığımız için mekan değiştirmek istedik. vardığımızda sadece birimiz sipariş verdi ve garson hanım geri geldiğinde menüde olan içeceğin ellerinde kalmadığını ve en az iki sipariş olmazsa bize yardımcı olamayacaklarını söyledi bu yüzden önce iki çay istedik çayları da kalmamıştı. bunun uzerine 2 türk kahvesi istedik ve garson hanım 1 dakika geçmeden yanımıza dönmek üzere ayrıldı. döndüğünde bir grubun geleceğini ve bize yardımcı olamayacaklarını söyledi ve kalkmamızı istedi. çıkarken yetkili kişi patronun böyle talep ettiğini ve onun elinden bir şey gelmediğini söyledi fakat üslubu bundan hiç mahçup olur gibi değil tam tersi onların değerli kafesinden ayrıldığımız için memnun gibiydi. ayrılırken iyi akşamlar dilediklerinde size değil diye cevap verdiğimde arkamdan "şş,hayırdır" diye bir ses geldi,ben dönüp bakakaldım ama arkadaşım konuşup bir özür duymak dileğiyle gittiğinde kabalığın devamıyla uğurlandık. böyle bir kafeye gitmek diğer kafelere haksızlık olacaktır ve kadıköy'ü hak etmeyen bir kafenin ömrünü uzatacaktır.

oturduktan 1 saat sonra zorla kaldirip, isteklerinde haklı olduğunu düşünen ve bir kusura bakmayın bizim hatamız demeyi çok gören bir kafe.

kadıköy de alkolsüz bir mekan ararken tesadüfen denk geldiğimiz bir yer aslında hos sohbet ve lezzetli bir kahve için güzel bir kafe. kadıköyün o kalabalık mekanları kadar merkezi ama bi o kadar dingin.

her şey çok güzel de şu kahveler azıcık daha sıcak gelse daha iyi olacak. bir de güzel müziklerinizi az daha kıssanız... biraz da övgü: tatlılarınız süper.

yeni dalga akımına kapılan küçük bir kahveci kropka. biz de, kalabalıktan sıkıldığımız için attık kendimizi buraya. öncelikle, kahvelerini pek fazla tutmadığımızı söyleyebiliriz, fakat keyif alınmayacak düzeyde değiller. düşük puanın sebebi işletmecilik hususundan kaynaklanıyor maalesef. pek tabii ki kropka diğer kahveciler gibi uzun süre oturup da bir şeyler üzerinde çalışabileceğiniz bir mekan olmayabilir; fakat, kahvemizin yeni bitmesinin ardından sürekli olarak yeni bir sipariş isteyip-istemediğimizi taciz edercesine insanın gözüne sokmaları ve son olarak da istemediğimizi söyleyince sıkıntılarını tavırlarıyla belli ettikleri için, aslında puan bile verilmemesi gerekir. 

fiyat/performans açısından haketmediği bir düzeyi talep edebilen, fakat müşterisinin mekanında 2 kahve ile 1 saat üzeri oturmasını istemeyen bir işletme anlayışı çiziyor maalesef. lezzet bir şekilde her yerde bulunabilir; iyi bir aşçı getirtip her şekilde güzel pasta/çörek çıkarabilir veya outsourcing ile temin edebilirsiniz, fakat işletmecilik öyle bir şey değildir maalesef. çok daha katı çizgileri vardır ve deneyimsiz insanların eline bırakılmaması gerekir.