new york'ta ki bistro tarzi mekanlarin kopyasi - burayi düsündügümde aklima nedense bir tek geliyor 'yumusak'. yumusak bir müzik, yumusak lezzetler, yumusak, sicak bir ambiyans, turkuaz desenli çinileri, gösterisli demir merdiveni, bembeyaz masa örtüleri, taze ekmekle donatilmis ekmek sepeti ve eskiyi hatirlatan her masa üzerinde ki su karaflari, rahat sandalyeleri, ev havasi veren tül perdeleri ile son derece keyifli bir ortam. ortam bes üzerinden bes, yemek konusuna gelince dedim ya yumusak, evet fena degil ama yemek iste budur diyebileceginiz bir lezzete sahip degildi hiç biri. öglen yemeklerinde bilhassa tuzu az kullaniyorlar sanirim ki müsteri kendi agzina göre yemegi biçimlendirsin diye herhalde ama ben sahsen yemege sonradan tuz katilmasina pek sicak bakmayanlardanim. yemekler orta, ambians bes, lokasyan gündüz okey, ama aksamlari tek basima bir tek bayan olsam gitmeye çekinecegim bir mevkiide çünkü karaköy eglenilecek bir mekandan ziyade is semti. öglen servisiydi. çokgüzelmüzikler çaliyordu ve sunumu ile masalar, duvarda ki turkuaz renkli çiniler, demir merdivende ki detaylar, servis edilen kolalarin, içine limon dilimi atilmis bos bardaklarla gelmesi- limonlu kolaya bayilirizzz- beni ve esimi mest etti. 2 adet mercimek çorbasi, 1 çoban salata, yaprak ciger, bademli pilav, begendili et, 1 adet peynir tatlisi ve 2 adet kola. fiyat 60 tl.