nereye gitsem diye düsünmenize hacet yok... - ara cafe, üniversite hayatimin en sevilesi, en hatirlanasi mekanidir herhalde. mekanda her daim bulabileceginiz günlük gazeteleri kapip bir köseye çekilirsiniz; kahve, sicak çikolata veya limonata üçlüsünden o an ki keyfinize göre herhangi birini seçersiniz, saatler akip gider, farkina varmazsiniz. menüsü, özellikle birbirinden basarili günlük çorbalari, ev yapimi ravioli seçenekleri ve göz doyuran salatalariyla her daim tatmin edicidir zaten. et ve tavuk yemeklerini özellikle tavsiye ederim, porsiyonlarin büyüklügü, servis edilen her yemegin sicacik ve taze bir sekilde önünüze geliyor olusu benim için ara cafe'yi öglen/aksam yemekleri için vazgeçilmez kilmaya yetiyor. ekmeklerinden bahsetmiyorum bile. kisaca gidiniz, sizi bir-iki defa ugradiktan sonra tanimaya baslayacak, hele sik ugrayan bir müsteriyseniz neyi nasil yediginizi söylemenize gerek kalmadan hatirlayacak güler yüzlü, sahane garsonlari vardir ki belli bir süre sonra bu mekani tercih ediyor olusunuzun en birinci nedeni bu olacaktir. azla doymayanlardansaniz ravioli ve makarnalar pek de size göre olmayacaktir, kalabaliktan veyerbekleyen insanlarin etrafinizda dolanmasindan hoslanmiyorsaniz hafta içi günlerini tercih etmeniz hayriniza... fiyatlar ucuz degil, bakmayin üniversite mekanim dedigime, yeri geldi balkan köftesi yiyecegim diye ayin sonunu pogaça-simitle geçirdim. sirf yemegin tadi degil burayi sevdiren; atmosferi, müsterisi, garsonu, yeri, müzigi, dekorasyonu vs. vs. bir bütün olarak tecrübe edilmesi gereken bir cafe çikiyor ortaya... dolayisiyla, verdiginiz parayi sirf yediginiz yemekle ölçmüyorsunuz. bu ay sonunda irlanda'dan erkek arkadasim gelecek, ara cafe hiç tereddütsüz onu götürecegim ilk mekan... hatta denemesini istedigim yemeklerin sayisini düsünürsek, tek sefer bize yetmeyecektir diye düsünüyorum.