nisantasi'ndaki favorim... - juno'ya ilk defa mart 2011 sonlarinda bir aksam yemegi için gitmistim, o zamandan beri kendimi ögle ve aksam yemekleri ve hafta sonunda brunch için defalarca geri giderken buldum... juno'ya girer girmez ilk dikkatinizi çeken mekanin abartisiz ama kendine özgü dekorasyonu: masa lambalarindan esinlenerek yapilmis tepe lambalari, duvarin ve bahçenin bazi yerlerinde kullandiklari pastel renkli fayanslar, tuvalet kapilarindaki eski fotograflar... su ana kadar menüden denedigim hiçbir sey hayal kirikligi yaratmadi diyebilirim, ama favorilerim karides pane, ahtapot carpaccio,junoburger, sebzeli papardelle, mantarli pizza, ve cheesecake. juno'nun arka ve yan tarafindaki bahçesi yazin nisantasi'nin görme-görülme curcunasindan kaçip dostlarinizla keyifli bir yemek yemek için ideal. sonuç olarak: rahat, keyifli, ve lezzetli...