hıdiv kasrı restoran

haftasonu kahvaltı için gidiyorsanız elinizi çabuk tutup erkenden gitmeniz gerekir. çeşit fazla, lezzet olarak fena değil. fiyatıuygun35 tl.
tabii kahvaltı sonrası güzel yürüyüş paha biçilemez ☺️

i̇stanbul'un nadide güzelliklerinden birisi. doğası şahane, sunulan yemekler lezzetli, fiyatlar genel olarakuygun(kısmen sunulan bazı özel yapım yemekler için biraz yüksek gelebilir ama o kadar da olsun.) normal servisin haricinde iki defa da organizasyon dolayısıyla gitmiştim, organizasyon konusunda da çok başarılı bir mekan. servis gayet hızlı ve hemen hemen hiçbir detayı atlamıyorlar. buranın tek sorunu; cumartesi ve özellikle de pazar günleri yaşanan park problemi.

çalışanlar ilgili, saygılı, mekan temiz. yemekler lezzetli veuygunfiyatlı. biz mantı yedik ve cok beğendik, porsiyon da küçük değildi. sürekli suyunuzu tazelemeleri çok güzel!

fiyat/performans açısından o kadar başarılı bir yer ki! yeşillikler içinde, boğaz’ı görebilen konumuyla mekan zaten müthiş. buna bir de yemeklerin güzelliği ve bu lezzete göreuygunolan fiyatları eşlik ediyor. şefin spesiyallerini özellikle tavsiye ederim. mutlaka tavsiyemdir!

kahvaltı için gitmiştik. her şey taze ve lezzetliydi. fiyatı dauygunbence. garsonlar ilgili ve kibardı. tekrar gidilecek yerler listemde üst sıralarda kendine yer buldu.

2 kişi olmamıza rağmen 1 kişilik serpme kahvaltı söyleyip yanına elma dilim patetes kızartması ve güveçte eritme kuymak peyniri söyledik, bütün hesap 3 şişe su ile birlikte 53.5 tl geldi, bu manzaraya bu tarihi mekana göre çokuygunolduğunu düşüyorum.. servis ve kalite cok iyi?

genelde kahvaltı için tercih ettiğimiz mekan. fiyatları gayetuygunve çok rahat bir ortam. her şeyi kendiniz hallettiğiniz için kimseye sinirlenmenize gerek kalmıyor ??açık büfenin tek sevdiğim özelliği bu olabilir. kahvaltıdan sonra kalkıp ağaçların arasında dolaşmak, uzun uzun yürüyüş yapmak harika. daha sonrasında gelip bir türk kahvesi de içtiniz mi değmeyin keyfinize! lokasyon nedeniyle sık sık tercih etmediğim fakat nadiren gerçekleşen ziyaretlerimde gayet memnun olduğum restorandır. özellikle haftasonları rezervasyon yapmadan gitmemenizi öneririm.

sanırım ben şehrin iki yakasındaki tüm kasır, köşk, saray ne varsa hepsini seviyorum ❤️ hem açık alanları hem de iç alanlarının tarihi dokusu beni benden alıyor ? buranın yemeklerini ve sundukları hizmeti beğeniyorum fiyatlarınınuygunolması da cabası ?

muhteşem manzara. otantik havası şahane. tatlılar çok leziz. i̇çeriyi incelemeye doyamadım. yemeğinizi yedikten sonra bahçe gezisi yapmayı ihmal etmeyin. garsonlar çok güler yüzlü. servis gayet hızlı. ancak tek eksi noktası erken kapanması mekan 11 gibi kapanıyor. servis 10.30 da sona eriyor. duyduğumuzda şaşırmıştım. ( ki böyle bir yerde saatlerce oturmak istiyordum) ayrıca hesap daha fazla bekliyorduk gayetuygunbir yer

bu yazida sizlere; hidiv kasri'nin tarihçesinden ve enfes açik büfe kahvaltisindan bahsetmek istiyorum. her biri künyeli ve soy kütügüne sahip agaçlarla kapli genis bir korulugun ortasindaki hidiv kasri tam anlamiyla bir saray yavrusu.

hidivlik makami, osmanli imparatorlugu'nun misir valilerine verdigi ünvandir. osmanli'nin misir valilerinden olan genç yastaki hidiv abbas hilmi pasa'nin,19. yüzyilin sonlarinda, misir'daki ingiliz nüfuzunu kirabilmek ve osmanli devleti'nden destek saglayabilmek için uzun süreli istanbul'da kalmasi gerekti. bunun üzerine, 1903 yilinda günümüzde kasrin bulundugu yerde bulunan iki ahsap yali satin aldi. abbas hilmi pasa bir süre sonra yalilarinin arkasindaki agaçlik yamaçlari ve üst düzlügü kapsayan 270 dönümlük bahçeyi de aldi. ahsap yalilari yiktiran abbas hilmi pasa, 1907 yilinda, 1000 m2 alan üzerine, italyan mimar delfo seminati'ye, o devrin mimari modasinauygunolarak art nouveau tarzinda görkemli bir kasir ve üzerine istanbul bogazi'ni gören kule insa ettirdi.

misir'i isgal eden ingilizler, ülkeye krallik sistemini getirerek, abbas hilmi pasa'nin hidivlik ünvanini elinden aldi. abbas hilmi pasa, tahttan düsürülmesi üzerine isviçre'ye yerleserek (ya da sürgüne gönderilerek) burada yasamini sürdürdü ve rahmetli oldu.

hidiv kasri'nin isletmeciligi, 1996 yilinda istanbul büyüksehir belediyesi'nin kurulusu olan beltur'a geçmis. su anda lokanta ve sosyal tesis olarak kullanilmakta.

kasrin bir yüzündeki istanbul'un en büyük gül bahçelerinden olan dis mekani ve tarihi iç mekaninda ayrica dügün vs. gibi organizasyonlar da düzenlenmekte. arkasindaki koruluk ve dik yürüyüs yolu ise spor ve yürüyüs yapanlarca degerlendiriliyor.

70 çesitten olusan açik büfe kahvaltisi fazlasiyla tatmin ediciydi. bosalan tüm tabaklari yenileriyle dolduran güler yüzlü garsonlari her yerdeydi. kahvaltiya dair söyleyebileceklerim; kaliteli malzeme ve bol çesit kullandiklari.

açik büfede diger misafirleri rahatsiz etmemek açisindan fotograf çekmedik sadece kendi tabaklarimizi çektik ancak pestilinden tutun ananasina kadar her sey mevcuttu.

bu yazinin devami ve görselleri için; http://www.intrustweeat.com/2014/03/hdiv-kasr.html

bu yazıda sizlere; hıdiv kasrı’nın tarihçesinden ve enfes açık büfe kahvaltısından bahsetmek istiyorum. her biri künyeli ve soy kütüğüne sahip ağaçlarla kaplı geniş bir koruluğun ortasındaki hıdiv kasrı tam anlamıyla bir saray yavrusu.

hıdivlik makamı, osmanlı i̇mparatorluğu’nun mısır valilerine verdiği ünvandır. osmanlı’nın mısır valilerinden olan genç yaştaki “hıdiv abbas hilmi paşa”‘nın,19. yüzyılın sonlarında, mısır’daki i̇ngiliz nüfuzunu kırabilmek ve osmanlı devleti’nden destek sağlayabilmek için uzun süreli i̇stanbul’da kalması gerekti. bunun üzerine, 1903 yılında günümüzde kasrın bulunduğu yerde bulunan iki ahşap yalı satın aldı. abbas hilmi paşa bir süre sonra yalılarının arkasındaki ağaçlık yamaçları ve üst düzlüğü kapsayan 270 dönümlük bahçeyi de aldı. ahşap yalıları yıktıran abbas hilmi paşa, 1907 yılında, 1000 m2 alan üzerine, i̇talyan mimar delfo seminati’ye, o devrin mimari modasınauygunolarak art nouveau tarzında görkemli bir kasır ve üzerine i̇stanbul boğazı’nı gören kule inşa ettirdi.

mısır’ı işgal eden i̇ngilizler, ülkeye krallık sistemini getirerek, abbas hilmi paşa’nın hıdivlik ünvanını elinden aldı. abbas hilmi paşa, tahttan düşürülmesi üzerine i̇sviçre’ye yerleşerek (ya da sürgüne gönderilerek) burada yaşamını sürdürdü ve rahmetli oldu.

hıdiv kasrı'nın işletmeciliği, 1996 yılında i̇stanbul büyükşehir belediyesi'nin kuruluşu olan beltur'a geçmiş. şu anda lokanta ve sosyal tesis olarak kullanılmakta.

kasrın bir yüzündeki i̇stanbul'un en büyük gül bahçelerinden olan dış mekanı ve tarihi iç mekanında ayrıca düğün vs. gibi organizasyonlar da düzenlenmekte. arkasındaki koruluk ve dik yürüyüş yolu ise spor ve yürüyüş yapanlarca değerlendiriliyor.

70 çeşitten oluşan açık büfe kahvaltısı fazlasıyla tatmin ediciydi. boşalan tüm tabakları yenileriyle dolduran güler yüzlü garsonları her yerdeydi. kahvaltıya dair söyleyebileceklerim; kaliteli malzeme ve bol çeşit kullandıkları.

açık büfede diğer misafirleri rahatsız etmemek açısından fotoğraf çekmedik sadece kendi tabaklarımızı çektik ancak pestilinden tutun ananasına kadar her şey mevcuttu.

bu yazının devamı ve görselleri için; http://www.intrustweeat.com/2014/03/hdiv-kasr.html