silivri ile selimpaşa arasında kalan, seksenlerin radyo yayınlarındaki gibi söylersek i̇stanbul’a giderken solda gelirken sağda kalan mezeleri, eti ve hizmeti güzel lokantadır. yolculuk için e5’i kullanıyorsanız her hangi bir şekilde görmemeniz imkânsız sayılır. fazlasıyla geniş bir açık otoparkı ve yaz dönemi düğün, nişan, sünnet etkinlikleri için geniş ve güzel bir bahçe bölümü var. bina bölümü yanlış hatırlamıyorsam 5 katlı içerisinde birbirinden bağımsız salonlar var. silivri ve civarındaki şirketlerin iş yemekleri ve ramazan iftarları için çok tercih ettği bir lokantadır. yemek bölümü yüksek tavanlı oldukça ferah hatta içerisinde serbest olarak muhabbet kuşlarının uçuştuğu bir yer. servis her zaman hızlı ve özenli bu kadar büyük bir yerde bile hiç aksamadan siparişleriniz hızlıca hazırlanır, el kaldırmadan garsonu çağırabilirsiniz. gardenalkol servisinin olduğu bir lokanta ama namaz kılmak isteyenler için mescit dahi düşünülmüş. müşteri kitlesi ve mekanın saygın tavrı sayesinde aileniz ile gönül rahatlığı ile gidebilirsiniz. gelelim yemeklere…
paçanga böreği gerçekten çok güzel, boyutu büyük içindeki pastırma sebze dengesi güzel ayarlanmış ve güzel kızartılmış, masaya sıcak sıcak geliyor. arnavut ciğeri taze ve yumuşacık hafif ılık ve yanında mor soğan ile servis ediliyor, kesinlikle tavsiye ediyorum. gavurdağı salatasını ben beğendim cevizi bol malzemeler taze ve kaliteliydi. közlenmiş patlıcan istediğimizde sade patlıcan mı yoksa içerisinde domates biber ile birlikte mi istediğimizi sordular biz domates biberli istedik ve çok beğendik. garsonun başından savmadan seçenek sunmasını da ayrı bir güzellik olarak not edelim. ara sıcak olarak aldığımız kâğıtta dana dili ise gerçekten çok farklı bir mezeydi. daha önce soğuk füme olarak dana dili yemiş ve beğenmiş biri olarak bu şekline de bayıldım. dana dilin birlikte pişirildiği sebzelerde güzel düşünülmüş hem kendi tatlarını vermişler ama füme dana dili tadının da önüne geçmemişler. ara sıcak olarak aldıklarımız bile fazlasıyla doyurucuydu ama et yemeden gitmeyelim dedik. ortaya çift porsiyon karışık ızgara söyledik. tavuk, kuşbaşı et ve sanırım adana mı diyeyim urfa mı diyeyim güzel bir şiş ızgara biber, domates, pirinç pilavı ve patates püresi ile servis edildi. patates püresine özellikle değinmek istiyorumgardenbu püre işini ciddiye alıyor yıllardır püre kalitesi hiç değişmedi her zaman yumuşacık sanırım püre yaparken süt kullanıyorlar. karışık ızgara tabağımızı çok beğendik pişirilme seviyesi iyi ayarlanmıştı, etler kurumamış yumuşacık.
fazlasıyla doymamıza hatta tıkanmamıza rağmen tatlı yemeden kalkmayalım dedik ve ortaya birer porsiyon kaymaklı kabak tatlısı ve yine kaymaklı künefe söyledik. künefesini daha öncede yemiş ve çok beğenmiş birisi olarak kabak tatlısının da çok güzel olduğunu belirtmek istiyorum. tatlımız servis edilirken tahin ve dövülmüş ceviz ayrı geliyor siz istediğiniz oranda ekliyorsunuz.
son olarak sade türk kahvesi istedik, yanında acıbadem likörü ile. garden’da kahveler tek tek ayrı ayrı cezvelerde geliyor ve masanızda fincanınıza servis yapılıyor öyle mutfaktan dolu tepsi ile gelmiyorlar. ayrıca öyle yaa hepimiz sade içelim şimdi kim uğraşır demeyin isterseniz farklı farklı da sipariş verebilirsiniz! çay ve kahve ikram bunu da belirteyim, ikinci çayı hesaba yazan yerlerden değil.