bakın burası çok ilginç: sahilde denize sıfır konumlanan bir müessese düşünün, martılar hemen yanı başınızda, dalga sesleri güneş, tatlı bir rüzgar.... bunların hiçbiri benim umurumda olmuyor buraya giderken. her zaman dediğim br şey var sabah kahvaltıları için: bana matematik yaptırmycak arkadaş. menü-1 i seçersem içinde ne var, menü-2'de salam var mı, ama bunda bal-kaymak yok falan... ''x ki̇şi̇li̇k kahvalti'' dediğimde gelecek ne varsa.. yumurtamın nasıl olacağını seçerim bunun haricinde o kadar. diğer türlü daha gözüm açılmadan kafam açılıyor.
2 kişilikkahvaltıdediniz mesela. söğüş, zeytin, bal-kaymak ( burda şunu belirtmem gerekiyor, kaymak yemeyen biri olarak burda başladı bal-kaymak sevdam; oldukça başarılı ), peynir,... hepsi alanında en iyilerden. menemeni lezzetli, böreği nev-i şahsına münhasır.
mutfakta çalışan ihtiyarlar ise güven veriyor.
şimdi elde ne var:
1- matematik yapmadan tek bir cümleyle kahvaltınız önünüzde.
2- üst kalite ürünler yiyorsunuz.
3- çay sınırsız.
4- servis hızlı.
5- kızarmış ekmek var (son vuruş olan bal-kaymak için çok önemli).
6- denizle hemhal bir konumdasınız, önceliği konum olanlar için.
7- fiyatlar gayet makul. bir gece önceki muhtemel geçirilen hesaptan sonra iyi geliyor.
8- çalışanlar: zaman zaman agresif, ama çoğunlukla babacan. çok kibar olmayın , ama ayılığın da lüzumu yok. eşittir, esnaf ağzı olan, laf üretiminde başarılı, şefim, usta, abisi, gibi kelimeleri en doğal halleri ile kullanabilen arkadaşlara bırakın iletişimi.
düşünmeden gidiniz.
instagram: @nourrituremorte - aç mimar