any i̇stanbul‘u duymadıysanız, sosyal hayatınızdan biraz şüphe edebilirisiniz. neredeyse iki seneden beri her hafta sonu herkesten “bu akşam any‘deyiz” ya da “any‘de şu etkinlik var” gibi cümleler duymuş olmalısınız. buraları geçtim. hani diyoruz ya hep;
arnavutköy’e bir şeyler oldu yahu
neden oldu? nereden çıktı bu arnavutköy sevdası? nasıl açıldı bu mekanlar? biz arnavutköy‘ü hep deniz kenarındaymışsınız gibi hissettiren ama deniz ile aranızda bir yol mesafesi olan, her an kazık yiyebileceğinizi bildiğiniz ve
“acaba hesaba bir şey yaptılar mı?“
“o kadar da yemedik be“
“ne yedik ki?“
“adisyondan şu biraları saysak mı? yahu 20 kişiyiz nasıl sayacağız?“
sorularının hep kafanızda olduğu “ne vereyim abime” kafası balıkçılardan ibaret sanıyorduk hani? arnavutköy‘e bir şeyler olması meselesi; any‘nin açılması ile başlayan bir mesele aslında. balıkçılardan çıkanların iki kokteyl içmek için durakaladığı mekan nerdeyse balıkçıda yemek yerinde “any’de yiyelim“e geldi. sonra yavaş yavaş benzerleri açılmaya başladı. yıllardır iş yapamayan ya da zar zor tutunan mekanlar el değiştirdi, kokteyl bar oldu, kafe oldu, kahveci oldu. arnavutköy‘ün kimliği tamamen değişti. artık sadece kodamanlar değil, genç kitle de arnavutköy‘e gider oldu. birbiri arkasına açılan mekanlar trend oldu ve arnavutköy yeni bir kimlik buldu. kahvaltısıyla, kokteylleri ile, yemekleri ile ve gece hayatı ile arnavutköy'ün gelişmesine en büyük katkısı olan mekanlardan birisi.