antakya il sınırı

antakyalı, lezzet meraklısı arkadaşımın önerisi ile gittim mekana (aile yemeği organize ettim). menüsünde ismine uygun şekilde antakya usulü mezeler var. humus, tarator, zahter salatası, kıymalı çiğ köfte, biberli ekmek ve gavurdağ salatası istedik. bunların içinde en düzgünleri humus idi, i̇zmir'de yediğim eniyihumuslardan. taratorun bence tahini çok olmuş, adana'da çok daha iyilerini yemiştim. zahter mevzuunu ben sevmem ama usulüne uygun görünüyordu. kıymalı çiğ köfte, kavrulmuş kıyma ile geliyor, usulüne uygun olarak, kıyma çiğ köfte tadını eziyor, usulüne uygun olarak :) biberli ekmeği çok beğendim, humusla beraber gecenin en iyileriydi. gavurdağ salatası diye üzerine ceviz eklenmiş çoban salata geldi, konuyla alakası yoktu.

asıl sürpriz kebaplarda idi, menüde kebapların en başında "tavuk beyti" diye bir garip şey görünce şaşırmıştım zaten. garsona 'biz gerçek kebap isteriz, kuzucuyuz' dedik, 'biz kuzu kullanmıyoruz, müşteriler istemiyor' cevabını aldık. en ifrit olduğum cevap tipidir, antakya i̇l sınırı adı altında kumpir ve pizza da satarım yaklaşımının başlangıcıdır. neyse, tepsi kebabı, harbiye dürüm ve kuzu aşkına kuzu pirzola söyledik. tepsi kebabı çok domatesli oluyor, daha yalın et tadı için kağıt kebabı söylemenizi öneririm, salça ve domates tadı öne çokmamış olur. harbiye dürümün lavaşı çok kalın, incelte incelte yedik, kuzu pirzola biraz köşelerinden yanmış olsa da düzgündü.

pek yolumun üstü olmayan mekan çok tatmin etmedi, bayraklı bölgesine yemeğe gideceksem antepli ramazan ustayı tercih ederim, hatta arada özel olrak yolumu bile düşürürüm.

not: 10 kişilik rezervemizi unutmuşlar, masa ayırmamışlar ama sıkıntı olmadı, genel olarak servis biraz şaşkın diyebilirim.

mekan yeni olmasindan dolayi özellikle servisle ilgili bazi eksiklikler var ama lezzet konusunda ve mekan kalitesinde gayet basarili. zamanla dahaiyiolacagina eminim..

önce olumlularla başlayalım: tereyağlı ve çam fıstıklı humus izmir'de yediğim eniyihumustu. yanlarına sıkıştırılan turşular ise manasızdı.
nar ekşili zahter salatası da güzeldi. tahinli trator ise vasat üstüydü. servis iyi, tuvaletler temizdi.
gelelim olumsuzluklara:
rezervasyonumuzu unutmuşlar. 10 kişi için yaptırdığımız rezervasyonu buşamadılar ama neyseki yer vardı da sorun olmadı. ama yer olmasaydı ciddi sorun olacaktı. kaldı ki 20 gün kadar önceden yapılmış bir rezervasyondu.
ama bence bomba olay bu bile değildi: tamamiyle espirisine şöyle bir soru soracağım tuttu:"satır kebaplarınızın kuzusu nereden?"
el-cevap:"kebaplarımız danadan efendim. i̇çinde hiç kuzu yok."
bundan sonrasına yorum bile yapmaya gerek yok ama diğerlerini de yazmam gerekli. ..
gavur dağı salatası diye verdikleri iri kesim cevizli çoban salatasıydı ve başarısızdı.
şam oruğu da son derece lezzetsiz ve köşeleri çok sertti.
harbiye dürüm bol ve kalın lavaşlıydı. ekmekten ulaşabildiğimiz kebap ise dana kıyma olduğundan lezzetsizdi. kuzu kokuyor diyenler yiyebilirler.
çok meşhur tepsi kebabı ise bildiğimiz domates soslu dana kıyma tadında yani bolonez sosu kıvamındaydı. kuzu sevmeyenler yiyebilirler..
danadan fenalık gelince bir de pirzola söyledim ve aşırı pişmiş, hatta kısmen yanık pirzola lezzetli ama kuruydu.
kıymalı çiğ köftenin herhangi bir esprisi yok. ne yediğimi anlamadan yemiş oldum.
dondurma olarak saçma sapan köpük dondurma yerine nispeten pastane dondurmasına yakın olan lera fresca kullanmaları görece iyiydi.
bir daha gelir miyim? randevuya güvenmeden ve dana kıyma merakım oluştuğu gün ideal mekanım olabilir....

antakya mutfağını bir çok kez denemiş ve ortalamanın üzerinde gurme bilgisi olan biri olarak söyleyebilirim ki bir antakya havası yok. ama menüsu, görünümü, sunumu tam, lezzet biraz eksik. ancak antakya'yi bilmeyen i̇zmirliler için çokiyibir başlangıç. denemelisiniz. abaganuş, zahter, kagida kebap, tepsi kebabi, oruk bilinmesi gereken lezzetler. biberli ekmek ve katik ekmeği de yaparlarsaiyiolur.