ezel’de diyor ya “ben buraya gelebilenler kulübüne katıldım, bakın bana param var, gücüm var, caka satıyorum, pazardayım, ben buraya yarışta kalmaya geliyorum” diye (i feel you bro!) heh işte, alexandra bana da az çok bunu hissettirdi.
birkaç kez bulunduğum bu mekanda ortamın enerjisi, ambiyansı gayet güzel. küçük balkonundan da muazzam bir boğaz manzarası var ancak o kısımda yer bulmak zor, manzara yalan yani. tüm mevzu da en üst kattaki daracık alanda, orada da adım atacak yer kalmıyor.. çalışanların önerisi üzerine sipariş verdiğim kokteyl de o kadar mayhoştu ki dudaklarım uyuştu.
bilemiyorum, ben mekanı pek tutamadım. sadece adı güzel gibi. değişiklik olsun, kokteyl tadayım derseniz, gündüz vakti daha tercih edilebilecek bir yer.
ezel konuşmasını karşıdaki büfenin tostu ile bitiriyor ya... benimki de öyle işte..