180 bakrey cafe kadıköy'de montag, çekirdek, walters ve manifesto'dan sonra uğradığım 4. yeni nesil kahve mekanı. burada da diğer mekanlarda olduğu gibi baristalar ile tatlı ve faydalı bir kahve sohbetine girdik. ben sordum onlar da candan ve hevesle cevapladılar. tıpkı montag'daki burak bey gibi bu işi çok sevdikleri belli. baristalar yalnızca kahveyi makinaya koymayı değil kavrulma çeşidine ve taze kahvenin nasıl olması gerektiği bilgisine de hakimler. ben her zaman olduğu gibi bir cold brew yani soğuk demleme kahve denedim. hafif ekşiliği olan cold brewlardan bu da. ben kahvede ekşi aromayı sevmem diyorsanız tavsiye etmem. kendileri rafine espresso cafe gibi espressoda iddialılar ama ben espresso yerine bir de mocha denedim. mocha her zaman favori kahvem olmuştur vegayetde başarılı olduğunu söyleyebilirim. mocha seviyor olmamdan, ne latte gibi sütlü kahveleri ne de americano gibi sert kahveleri sevmediğimi anlamışsınızdır.
mekan çok tatlı ve dinlendirici. hafif jazz müziklerin de bunda etkisi var tabii.
sabah erken saatte geldiyseniz normalde ben sevmem ama kahve yanına bir kruvasan alabilirsiniz. hurmalı tatlıları kendi spesyallerinden vegayetde hafif ama herkesin damak tadına hitab etmeyebilir.
fiyatları ise diğer üçüncü nesil cafelere nazarangayetmakul.
hoplaya zıplaya gelebilir ve hoş sohbet ortamının tadını çıkarabilirsiniz.