uzun zamandır gitmek istediğim ve en sonunda ziyaret etme fırsatı bulduğum restaurant, tuzla balıkçısı.
öncelikle söylemeliyim ki, kendi kendilerine yarattıkları servis tarzı sayesinde farklı olmayı başardıklarını ve bunun da popülerlik getirdiğini söylemek ve takdir etmek gerekir.
"meze" dedikleri serpme kahvaltı tarzında bir sunumları var ve büyük kayık tabaklarda sürekli olarak (ring şeklinde) deniz ürünleri servis edilmekte ve seçtiğiniz deniz ürününden birer kaşık tabağınıza bırakılmakta. restaurant her daim kalabalık olduğu için servis hızlı ve devamlı,bu sayede tabağınız boş kalmıyor ancak her gelen "meze"'yi istemeyin derim çünkü hem bazı deniz ürünleri çok sebzeli ve salçalı vede çoğu dondurulmuş/ithal deniz ürünü.
fener kavurmayı mutlaka deneyin derim fakat mutlaka ortaya bir kalamar tava ve ızgara balık da söyleyin derim.
karides tavayı datavsiyeedemeyeceğim çünkü piyasadaki en küçük kalibredeki (kerevit olarak da anılan ve avcılıkda kullanılan) karidesi kullanmaktalar.
garsonlara soracak olursanız size mutlaka kendilerine bırakmanızı ve her meze'den yemenizitavsiyeedeceklerdir, kanmayin !!!
çünkü benim gibi deniz ürünleri sevdalısı birisi iseniz aşırı sebzeli,salçalı ve dondurulmus deniz ürünlerini yemekten mideniz allak bullak olabilir ve restaurantdan ayrılırken kendinizi bir esnaf lokantasından çıkar gibi hissedebilirsiniz.
"meze"tabir edilen deniz ürünlerinin toplu halde birer kazanda pişirildiklerini düşünecek olursanız bu tarz bir servisin restaurant açısından ne kadar karlı olabileceğini de aklınızın bir ucunda bulundurun ve taze olduğunu umduğunuz (mevsimine göre) bir balığı sipariş verin derim.
bir daha gider misin derseniz , zorda kalmadıkça hayir....