yine bir izmir seyahati... ve izmir asla baliksiz olmaz... aslinda balik programini bir evel ki aksam dügün çikisi yapmayi planlamistik, lakin izmirde taki merasimi hep geçe birakilirmis :) bunu öngöremeyen istanbullular olarak, dügün sonrasi solugu çorbacida alip, balik programini cuma öglene biraktik. izmirli arkadaslarimiz bizi bu sefer alisilmisin disinda, yeni açilan hayvanat bahçesi ve tuzla yakinlarindaki salas görünümlü tuzla balikçiliga götürdüler. mekan disaridan ne kadar salas, ne kadar derme çatma gözüksede, önündeki arabalar bir o kadar lüks bir okadar alimli... baliklar günlük olarak halden getirtiliyor, aksama balik kalmiyor, kalsa dahi ertesi gün geri gönderilip yeni baliklarla degistiriliyormus. izmirli arkadaslarimizin yönlendirmeleriyle, sirali olarak karisik deniz mahsülleri güveç, ahtapot izgara, jumbo karides, siste kalamar, sicak ot, dil baligi ve ege barbunuyla donandi masamiz... karisik deniz mahsulleri tabagini yaninda ikram edilen sarmisakli ekmekle tatdik, oldukça lezzetliydi. içinde ahtapot, karides ve matardan olusan bir karisim var. sicak ot tabagi üzerindeki sarmisagi ayarli yogurduyla çok iyiydi. sonrasinda gelen ahtapot izgara ve jumbo karidesler lokum kivamindaydi. kalamarlar daha önce görmedigim sekilde, izmir çöp sis misali sise bir kalamar bir karides seklinde dizilmisler ve oldukça lezzetliydiler. baliklardan dil baligi sunus olarak farkli olsada, bembeyaz etiyle çok cezbediciydi. ege barbun karadeniz barbununa göre daha temiz oldugu söylenir ama lezzet olarak ben biraz yavan buldum. sonuç olarak tuzla balikçilik gerek lezzet gerekse sunum bakimindan 10 üzerinden 10 puanimizi aldi. bir küçük not özellikle aksamlari çok yogun oluyormus, baraka görünümü sizi aldatmasin mutlaka rezervasyon yapmaniz önemli... #kangurular