10 haziran 2017'de gittiğimiz ortaköy house cafe için ne yazik ki güzel şeyler soyleyemeyecegim. 18.00 civarı birer tatlı ve kahveyle soluklanmak için gittiğimiz house cafe çalışanlarından, mekan fazla kalabalık olmamasına rağmen yeterli ilgiyi göremedik. kasanın yanından mekana geçerken buzdolabindaki tatlilardan tremisuyu gözümüze kestirirken içeceğimize karar vermek için sahil tarafındaki masalardan birine oturduk, lakin yer gösteren arkadaş menüyü getirmeye tenezzül etmedi. 5dk menüleri bekledikten sonra isteğimiz üzerine gelen menülerin ardından 1 americano, 1 macchiato, 1 su 2 tane de tremisu istedik. iceceklerimiz geldi. "tatlilarimiz da gelecek değil mi?" diye sorduk "geliyor" dediler lakin gelmedi. iceceklerimiz bitti, ortada hala tatlı yoktu. buzdolabinda, hazir duran tatlıları getirmek nedeb bu kadar zor diye kara kara düşünmedik değil. kahveler bitince, mekandan yetkili gözüken birini çağırıp durumu izah ettik, tatlilarin iptalini istedik çünkü bu saatten sonra tatli getirmelerinin bir anlamı yoktu bizim için. herhangi bir özür dilemeden ya da bu hatayi ortmek icin jest yapmadan sadece "peki" diyerek hesabimizi getirdi. sonradan öğrendik ki, yan masadaki hanimefendiler de tavuk soylemis, tavuğun sosu yemek bittikten sonra gelmiş. "burasi house cafe mi" diye kendi kendimize bir sorduk musteriler olarak. kesinlikle fiyat, kalite ve hizmet oranlarinda sınıfta kaldı. deniz kenarında lüks bir mekan acmakla bu iş bitmiyor, biraz da iceridekilere çeki düzen vermek lazim musteri memnuniyeti için, hatta biraz da müşterilerle nasıl konuşulması gerektiği de eğitim olarak verilebilir.