mekana, yoğun olmadığı bir salı akşamı 8 kişilik arkadaş grubumuz ile gittik. önden gelen mezeler tatmin ediciydi, muammarayı özellikle beğendim. sonrasında fındık lahmacun, mini peynir pide ve içli köfte isteyip istemediğimiz soruldu. i̇çli köfte haşlanmış olarak geliyor ve gerçekten lezzetli; ancak lahmacun için aynı şeyi söylemeyeceğim. yalnızca içli köfte sipariş etmeniz bana göre kafi.
gavurdağı ve toros salata üst düzey, kullanılan nar ekşisinin kaliteli olduğu belli, lezzetine doyum olmuyor salataların, masaların olmazsa olmazı bu ikili. başka bir salata denemeye gerek yok.
ardından masamız terbiyeli et şiş, tavuk şiş ve şaşlık ile donatıldı. et şiş ve şaşlık biraz ılık geldi, ocaktan alıp da önümüze koyamadılar, bu sunum lezzeti maalesef ki gölgeledi. et şişin içi sulu bırakılmasına rağmen, dışı tam mühürlenememiş gibiydi. lezzetler ortalamanın üstünde olmasına rağmen daha alınacak yol var gibi. en başarılı ürün ise uzak ara şaşlıktı, et şiş yerine şaşlık alsak daha iyi olacakmış.
bu yemeklerden sonra, bitme riskine karşı önceden ayırttığımız küşleme masaya servis edildi. çok övülen bir mamül olmasına rağmen bunda da aradığımı bulamadım. tabii masada fazlasıyla beğenenler oldu; bu nedenle net bir şey diyemiyorum.
bu zamana kadar serviste aksaklıklar görülüyordu, önümüzdeki tabaklar ışık hızıyla değiştiriliyor, masa kimseye sorulmadan toplanıyordu. ancak tatlı servisi sırasında istediğimiz çaylar gelmedi, ki zaten tatlı ile çayın beraber servis edilmesi adettendir; bu eksikliği tek bir garsonun bile fark ederek müdahele etmemesi gerçekten düşündürücü. tatlılardan kayda değer olan tek ürün dondurma ile sunulan tahinli kabaktı, mekana geldiyseniz bunu yemelisiniz.
son olarak hesabı üç kez istemek zorunda kaldık, bu noktada servis sınıfta kaldı. neticede, tüm bu yaşananların ardından tahtasaray'da ortalama bir gece geçirmiş olduk.