bu mekanla ilgili detaylı bir yorum yazacağım.
1) öncelikle, eşimin doğum günü olduğunu belirterek rezervasyon yaptım. yeri güzel olan bir masa talep ettim. bize rezerve edilen masa sol koridorda olan bir masa. masa 60x60 boyutunda sehpadan halliceydi. 2 tabak yemek ve 2 kadehten sonra masa doldu, dolayısıyla meze veya salata söylesek nereye koyacaktık çok merak ediyorum. doğum günü olması sebebiyle özel bir masa istedim. bu 60x60 masanın sağında ve solunda 30 cm boşluk olacak şekilde yan masalar mevcut yan masaların bütün konuşmalarına maruz kaldık. özel gün olması münasebetiyle hiç bir şey eşimle konuşamadık. merakımdan soruyorum eğer "özel" bir masa istemeseydim neresi olacaktı.
2) antrikot söyledik "iyi pişmiş" olarak, kalın bir et olduğu için döküm tava ve ızgara da yoğun ısıyla pişirilmesi lazım haliyle. ama muhtemelen mutfakta elektrikli ızgarada pişirildiği için tekrar pişirir misiniz diye rica etmemize rağmen yine ortası çiğ ve üstü yanmış bir şekilde geldi. dolayısıyla ette de sınıfta kaldı.
3) mekan sitesinde de gösterildiği gibi restaurant ve bar olarak adlandırılıyor. fine-dine konseptinde ama. fine-dine konseptinde bu kadar sıkış tıkış bir restaurant olmaz. ya bar olur ya da yeni nesil meyhane olur onun için bile yine de hem masalar küçük hem de mekan m2si az. ada manzarası falan hak getire; yok. kocaman bir bar manzarayı kaplıyor. dolayısıyla yemek yiyecekseniz aynı lokasyonda cafe de paris veya tike'yi tavsiye ederim. buraya gelerek hata yaptık.
4) olumlu bir şey yok muydu? garson arkadaşlar nazik ve işin ehliydi, kavaklıdere her zaman olduğu gibi güzeldi.(mekanla alakası olmadığını düşünüyorum)
5) mekan verilen hizmete göre pahalı, dediğim gibi bölgede daha güzel restaurantlar var; ben yaptım siz yapmayın. bara gitmek isterseniz de daha güzel barlar var. doğum günü olmasına rağmen, pastaydı, tatlıydı, kahveydi söylemeden kaçarcasına çıktık. diyecekseniz niye oturdun madem, işten zaten geç çıkıyorum eşimin doğum günü bişey yapayım dedim elime yüzüme bulaştırdım. zaten yorgundum. battı balık yan gider en azından bir şeyler yiyeyim diye oturmak zorunda kaldım.