spago - st. regis istanbul

restoran cok genis ve sik hem icerde hem disarda bari ve masalari var. boyle kaliteli bir restoran da calisanlarin ilgisi, servis ve sunum cok onemli. burasi bunlari kesinlikle cok iyi basarmis, bizden tam not aldi. isterseniz sik bir yemek, isterseniz yemekten sonra kokteyl icmek icin tercih edebilirsiniz. biz tatli yedik ve bir seyler ictik. garsonun onerisiyle denedigim kokteyl cok guzeldi. yaninda gelen patlamis misirin tadi bugune kadar yediklerimizden cok farkli ve cok lezzetliydi. misiri kavururke. icine taze kekik dali koyuyorlarmis tek kelimeyle nefisti! sufle ise tam bir kalori bombardimani ama denemenizi oneririz, pisman olmazsiniz. biz cok memnun kaldik, gecesi cok keyifli fakat en kisa zamanda gunes batarken icki icmek icin tekrar gelicez. manzarasi harika!

wolfgang puck şef olunca porsiyonlar amerikan oluyor elbette. bazılarıyla iki kişi doyabilecek büyüklükte ana yemekler mevcut. her malzeme özenle seçilmiş ve uyum gözeterek hazırlanmış. atmosfer menünün önüne geçiyor çünkü yemekler her ne kadar lezzetli olsa da eşsiz değil (ekmekleri hariç).

2 michelin yıldızının biri sufle ye biride muhteşem kokteyl lere. asla 3 yıldız alamaz. otel muhteşem mekan supper her masa balkon yani ama gelin görünki istanbul gibi manzarası olan bir yerde bu manzara sadece vasat. nişantaşı parkına bakıyor. lezzetlere gelince hong kong usulü pişirilmiş levrek bildiginiz bir hastahane yemeği. pirzola nin elinde öyle bir tat varki etin farklı tatlı olmasından rahatsız olanlar sakin denemesin bile. başlangıç olarak söylediğimiz istakoz ve karides te ise baskın tat avokado idi. is takoz tadı almanıza imkan yok. sufle tam bir görsel şölen. kokteyller muhteşem. başlangıçta gelen ekmekleri ise harika 3. yıldız gelse gelse onlara gelebilir. bütün bu menu nun fiyati ise 1 adet kokteyl dışında alkol olmamasına rağmen 400 tl

kırmızı bir ispanyol şarabı eşliğinde tuna tatar ve harika sosları ile jumbo karides benim favorim. buharda levrek başarılı. 9 dan sonra çok kalabalık oluyor o nedenle gürültü çok fazla. servis çok iyi ve garsonlar ilgili.

cosmopolitan çok lezzetliydi yanında gelen ikramlar da öyle,manzara harikaydı,çalışanlar da ilgili ve nazikti.tuvalet çok temizdi.çok memnun kaldım çok keyifli bir yer.tekrar giderim.

i̇ki michelin yıldızlı dünyaca ünlü şef wolfgang puck’ın restorantı spago, yakın zaman önce st.regis otelde açıldı. oscar törenlerinin aşçısı olarak bilinen şefin türkiye’deki restorantına rezervasyon zorluğuna rağmen gidebildik. 10 günlük doluluk sonucunda uygun bir akşam için yer ayırttık. st.regis otelin 7.katında muhteşem bir manzaraya sahip. hele de yaz aylarının gelmesiyle teras kısmındaki masalarda oturmak çok keyifli olacak. mutfak puck’ın yanında çalışmış şef peleg miron’a emanet. mekana girmemizle birlikte dikkat çeken ilk nokta iki bölüme ayrıldığı. bir kısmı lounge , diğer kısmı fine-dining bölümü. duvarlarda wolfgang puck’ın dünya starları ile çektirdiği fotoğraflar ( bizim kebapçılardaki ünlülerle çekilen fotoğrafları düşününce gülme geldi birden ) . onlarda steven spielberg, cameron diaz, quentin tarantino.. bizde alişan, selami şahin, bülent serttaş  .i̇lgili bir karşılama, masaya yönlendirme sonrasında bilgili servis personelinin yardımlarıyla siparişlerimizi verdik.

yıllanmış keçi peyniri, fesleğen ve balsamik eşliğinde mini pancar salatası yemeğin devamında nasıl bir sanatla karşı karşıya kalacağımız hakkında ipuçları verdi. görsel olarak güzel süslenmiş bir tabaktı. mac&cheese; amerikalı bir şefin restoratında olduğumuzun kanıtıydı. amerika’nın milli yemeklerinden olan bu peynirli fırın makarna burada lezzetli icra edilmişti. tuna tartar; avokado, zencefil turşusu,soya sosu ve chili sos ihtiva ediyor, güzel bir başlangıç.

füme somonlu pizza, normalde lounge bölümünün menüsünde varmış ama isteğimiz üzerine getirdiler. pizza hamurunu fırında pişirip, üstüne dere otlu creme fraiche ( bir çeşit ekşi krema ) sürülüyor, sonra frenk soğanu, somon incileri ve soğuk füme somon ekleniyor. yaratıcı ve çok lezzetli bir course. masadaki 5 kişiden de yüksek not aldı.

menünün ana yemek seçenekleri olarak deniz ürünleri ve et tabakları dikkat çekiyor. hong kong usülü buharda pişmiş levrek, jasmine pirinç pilavı ile servis edildi. i̇çindeki zencefil ve chili yağı lezzetine lezzet katmış. levrek yumuşacıktı. izgara kuzu pirzola ve antrikot ızgara masadaki diğer arkadaşlarım tarafından sipariş edildi. medium-well ve welldone pişmiş istedikleri için tatlarına bakmadım ama olumlu görüşlerini beyan ettiler. ben kendime fillet mignon steak söyledim. medium-rare tam istediğim gibi, biber sosuyla harika. bayıla bayıla yedim, kusursuzdu.

tatlılardan toffee cake; mandalinalı dondurma ile sunulan hurmalı ıslak kek. 2-3 kişinin yiyebileceği bir porsiyon. sıradışı ve harika bir tatlıydı. sufle de aynı şekilde büyük bir porsiyon olarak geliyor, tek başına bitirmesi zor gelebilir. i̇çinde yine creme fraiche denen ekşi krema var. tatlılara 9/10 verilir rahatlıkla.

fiyatlara gelince  pancar salatası 32, tuna tartar 36, somonlu pizza 46, mac&cheese 25, levrek 72, etler 80-100 arası, tatlılar 28 tl idi. hakeder mi haketmez mi yedikten sonra karar vermek gerek. ben ödenenin karşılığını aldığımızı düşünüyorum. ülkeye böyle iyi mekanların gelmesi sevindirici. uzun soluklu olmasını dilerim.. #kangurular

kangurular.com

excellent service, great food, and beautiful ambiance with a view of the bosphorus.  one of the few restaurants in istanbul that serves beluga caviar and whole lobster.  the restaurant is in a posh neighborhood with beautiful parks and a very peaceful feeling.

güzel havalarda özellikle yazın, perşembe itibari ile eğer bikaç gün önceden aramadysanızmasalardayer bulma şansnız çok düşük,ama özellikle yaz akşamları bar'ında o keyifli manzara ile sohbet etmek çok keyifli☺️alkol kullanmadan saatlerce barda takılmaya bile değiyor,tabiki çok başarılı bir mutfaktan gelen leziz yemeklerde cabası??

dekorasyon ve manzara sahane. bi kadeh sarap icip sohbet etmeye de gidilir, aksam yemegine de. yemekleri lezzetli, servis ve sunum gayet iyi. kesinlikle denenmeli.

orta pişmiş bonfile sipariş ettiğimiz halde, tam pişmiş etler getirdiler. bir de özür dileyeceklerine "bizim orta etimiz böyle" gibi bir bahane sundular. az, orta, iyi pişmiş et mekana göre değişiklik göstermez. bunun bir standartı var. 2 michelin yıldızlı restorant diye geçiyor güya. yıldız falan önemli değil, verilen hizmet önemli. çok pişmiş eti geri alıp orta getirdiler. ama yemediğimiz etleri de hesaba yazmışlar. faturayı istediğimizde de garson okuyamayalım diye üstünü çizip saçma sapan bir fatura getirdi. böyle birşey hayatımda görmedim. yemeklerin lezzeti iyiydi ama fiyatlar fazla şişirilmiş. yorumlarda abartıldığı gibi bir restorant değil. bu fiyat skalasında gidilecek çok daha iyi yerler var.

i̇stanbulun en premium lokasyonunda bulunan ve manzarasının güzelliği sayesinde havalar ısınırken güneşli bir akşam üstü çıkıp şarabını yudumlamak insanı oldukça tatmin ediyor.

böyle popüler bir aşçısı ve yemekleri olan bir yeri hep merak ediyordum mekan gerçekten çok başarılı tabii yazında gidilirse terasında oturmak ayrı bir keyif yemek sunumları lezzet gerçekten çok iddalı yemekleri farklı tatlarda denemek için ideal bir yer

beklentilerimin altında kalan yer.ilk gittigimiz zaman ortaya 3 ana yemek soyledik.(2'si deniz mahsullu,1i risotto)ama genel olarak cok begenemedik.tabiiki de yeniyor ama bi "mm lezzetliymis" diyemedik.tatli konusu da ayni sekilde,ortalama.

the food is great, the presentation compliments the meal so a+ on that. the location is perfect. good crowd. but the service is bad- a pitty. the staff kills the experience. extremely rude and unprofessional. they have no clue how to cater to upper scale clients. they pretty much throw you out and beg for a tip.

hayatimda yedigim en iyi sufle, peace of earth guzel, somon pizza efs. oneriyorum tekrar sadece sufle yemege bile gidebilirim. karides de fena degildi; ekmekleri ve getirdikleri iki cesit tatli-tuzlu tereyagi da cok lezzetli. fallafel ve citir marul denedik; tavuklu tatli soslu bir seydi cigkofte gibi durup yememizi onerdiler ama tabi oyle birsey yapmadik tabiki ;)