hayranlik uyandirmak istiyorsaniz - ben mekani, önce isletmelerden bagimsiz olarak yorumlamak istiyorum. içeri girer girmez dis dünyayi arkamiza biraktik. hem mekanin ilginç kurulumu hem de karsimdaki olaganüstü manzara dizlerimi çözdü. biz amerika ve venezuala'dan gelen misafirlerimizi burada agirladik. bütün gün trafigimizle, karmasamizla içten içe dalga geçtigini düsündügüm bu kisiler, buradan çiktiktan sonra 3 gün kendilerine gelemediler. o aksam artik masadakilerin 'ay bayildim, ne harika..vb' sözlerine 'ya evet.' cevabi vermekten sikinti bile geldi. dekorasyonu ayri güzel, müzigi ayri güzel, kurulum mantigi ayri güzel.
gelelim yedigimiz yemege. biz o aksam esimin tavsiyesi üzerine venge'ye gittik. ben ilk defa gittim. güya en iyi kebap orada yenirmis. misafirlerimizden ayrildiktan sonra esime dedim ki ' bulantilarimdan dolayi benim agzimin tadi mi bozuktu, yoksa yedigim en kötü yemegi mi yedim? ' o da bizi oraya götürdügünden bin pisman, yemeklerin berbat oldugunu söyledi. tabagimiza ara sicak olarak gelen ufacik beyti disinda her sey çok siradandi ve lezzetleri berbatti. emin olun ara sokakta bilmediginiz bir kebapçiya gitseniz daha lezzetli seyler yerdiniz. üstüne bir de servis kötü olsaydi, tüm o güzelligi birakip kaçabilirdim oradan. gece eve varinca esimin rahatsizlanmasiyla, üstüne bir de zehirlendigini anladik. puani sadece ve sadece sortie'nin kendisine veriyorum.