bugün kadıköy'de otururken, "ne yesek ne yesek hadi zomato'dan bakalım," deyip çevremizdeki mekanlara bakarken bir anda fotoğraflardan ve yorumlardan karar verip apar topar kalkıp gittiğimiz yer oldu. böyle salaş ve sokak arası mekanlarda çok güzel şeyler yiyerek ayrıldığımda çok mutlu oluyorum ama bugünkü bir başkaydı.
masaya oturup hemen siparişlerimizi verdik, açlıktan gözümüz dönmüş olacak ki birer adana dürüm ve ortaya bir porsiyon beyti söyledik ki bu çok yaptığımız bir şey değil normal zamanlarda. dora önden çorbayla başladı ki çorbasından tattığım kadarıyla gerçekten standardın çok üstünde bir ezogelin çorbasıydı.
önden pide ve tereyağı, mevsim salata ve acılı ezme servisi yaptılar ki açıkçası bunlar bile karın doyurmaya yetecek boyutta ve lezzetteydi. ardından da dürümlerimiz ve beyti geldi, kesinlikle olağanüstüydü diyebilirim. tek eleştirilebilecek noktası, bir eleştiri değil gerçi ama dürümlerdeki lavaşları gereksiz bir kalınlıkta ve ete ulaşabilmek için birazcık uğraşmanız gerekiyor. fakat kesinlikle adananın harcı ve lezzeti tam yerinde. onun dışında eleştirebileceğim ya da beğenmediğim hiçbir şey olmadı ki beytiye de büyük bir parantez açmak gerekir. o da uzun süreden sonra yediğim en lezzetli şeylerden biriydi.
garsonlar biraz daha ilgili olabilirdi ama bu tarz yerlerden, lezzetli yemek dışında bir şey beklemiyorum ben açıkçası. beklentimi karşılayacak ve hatta baya üstünde bir lezzete, tıka basa doymaya 44 tl hesap ödemek ise işin en güzel yanıydı sanırım. zira istanbul'da bu tarz mutfağı iyi yaptığını iddaa edip, 44 tl'ye bir porsiyon iskender vermeyen mekanlara inat ve bir cevap adeta bu mekan.
kesinlikle bundan sonra kadıköy'deyken yemek konusunda düşüneceğimiz ve ilk aklımıza gelen yerlerden olacak.