kış aylarında, bir arkadaşın instagramda görüp beğenmesi sonucu, bir pazar günü 4 kişi kahvaltıya gittik. i̇nanılmaz güzel ambiyansa sahip, çok şık, zarif, adeta butik otel havasında, çok iyi modernize edilmiş, çok iyi ışık alan bir mekan. buraya kadar her şey güzel :) açık büfe kahvaltı alacağımızı söylememize rağmen üst kata alındık, kahvaltı standı alt kattaydı. neyse in çık güle eğlene bir yol bulduk, o kısım çok dert değil. fakat dışarıda çok sık kahvaltı eden biri olarak, hilafsız söylüyorum daha önce bu denli lezzet sorunu olan bir kahvaltı ile hiç karşılaşmamıştım. üstelik arkadaşlarımın tümü de benimle aynı fikirdeydi. açacak olursam; siyez unu koyunca sağlıklı olduğu düşünülüp sıfır lezzet, taşlaşmış bir poğaça, harcı birebir yanında diğer mamulle aynı olan acılı ezme içerikli bir açmamlı börek, ortalama bir muhammara, haşhaşlı limonlu hazır kek tarzında eforsuz üç dakikalık bir kek, parmak sucuğu ikiye bölüp kararıncaya kadar yakıp yumurtanın üzerine bırakmışlar.. sadece reçel ve zeytin güzeldi diye hatırlıyorum. çay için de sıklıkla servis yetkilisini gözlemek durumunda kaldık.. en can alıcı kısmına geliyorum; 4 kişi bu lezzet sorunlarıyla bezeli kahvaltı için yaklaşık 350 civarı bir rakam ödedik. yorumlarda gördüğüm kadarıyla akşam yemeğinden oldukça mutlu olmuş kişiler var, denemedim bilemiyorum. damak tadıma uymamış olabilir demek isterdim fakat kimseninkine uyacak gibi görünmedi bana, çok üzgünüm :(