bazilari haftasonu kahvaltisi diyince insanoglunun yagmalama içgüdülerini harekete geçiren 100 çesitin oldugu açik büfeleri anliyor.böyle olunca,bence ister istemez kalite düsüyor ve olay kahvaltinin amacini asiyor;klasik kahvaltiyla alakasi olmayan yiyeceklerle mideniz bulamaç olmus bir halde mekandan ayriliyorsunuz.buna kahvalti demek biraz ayip olacagindan,brunch diye havali bir kelime de icad edilmis.her neyse,ben kahvalti diyince tam da bu fotograflarda gördügünüzü anliyorum.mümkünse yediklerim yöresel ve küçük üreticiden olmali,her bir kahvaltilik kendi içinde en iyilerden bu dedirtmeli ve birkaç sasirtici ve yenilikçi lezzet içinde bulunmali.haa,bir de hava müsaitse açik havada kahvalti yapmak en güzeli,ki bence açik hava ögünlerden en çok kahvaltiya yakisir;güne temiz havada enerji depolayarak baslarsaniz,o günün kötü geçme sansi çok azdir sanki.naga putrika tüm bu elementleri biraraya getirmis bir yer.biz sögütçük kahvaltisi adini verdikleri ege kahvaltisini tercih ettik.anadolunun farkli yerlerinden gelip moda'daki bu masada bulusmus lezzetlerden ben en çok nar ve ayva reçellerini ,manda kaymagini,yesil zeytini ve acukayi sevdim,ayrica balkabakli bosnak böregi de harikaydi,memleketimin kabakli gözlemesini hatirlatti.bir iki olumsuz gördügüm sey de var tabi,tek kisilik aldigimiz bu kahvalti,börek hariç 35 tl,ama az ve öz olma durumu bazi kahvaltiliklarda biraz abartilmis.kahvaltiyi tek kisilik alirsaniz 3 çay ücretsiz,fazlasini ödüyorsunuz,bir de basamakli ve dar açik hava yeri rahatsiz degil,ferah denebilir ama tabi insan yine de genis bir bahçe olsa keske diye içinden geçiriyor.iç mekani da küçük,dar ve özelligi yok,bu yüzden ancak güzel havalarda ve en fazla 4 5 kisilik bir grupla keyfini çikarabileceginiz bir yer burasi.