naan bakeshop

dikkat! naan bakeshop'ta kedi var!
moda'da burnunuza gelen taptaze mis gibi ekmek kokularını takibe aldığınızda kendinizi naan bakeshop'ta bulursunuz. sağlıklı ve doğru beslenmeye yönelik lif, mineral ve çeşitli proteinleri içeren artizan ekmeği insanlara yedirmek için yola çıkan  onur ve sandy moda'daki minik bir kasap dükkanını renuve ederek modern, sıcak ve sarı yeşil renkli bir ortam yaratmışlar. naan ekmeğin jenerik ismi  "nan" dan türetilmiş. ahşap bir dekorasyonun hakim olduğu mekanın girişinde kurabiye ve muffin’lerin bulunduğu tezgah ve muhteşem görünüşlü ekmeklerin sıralandığı ekmek rafları sizi karşılıyor. ön bölümdeki birkaç masa dışında, arka tarafta da ayrı bir bölümleri daha var.

ekşi mayalı, cevizli üzümlü, zeytinyağlı, ballı tereyağlı, baget, çok tahıllı tost gibi değişik ekmek üretimi ağırlıklı yerlerinde hergün değişik pasta, kurabiye çeşitlerini de müşterilerine sunuyorlarmış. unsuz çikolatalı keklerini deneme fırsatım olamadı maalesef ama muhteşem görünüyordu. menülerine göz attığımda gördüğüm değişik tart, sandviç çeşitleri ise hala aklımda.

biz naan bakeshop'a kahvaltı için gittik. i̇ki kişilik moda kahvaltısı adı altında sundukları nefis, lezzetli, özenli (48 tl) kahvaltılıkları ve demlikle gelen çay ile soframızı donattıklarında hepimiz çok mutlu olduk. ezine/i̇zmir tulum, ızgara sepet peyniri, karışık zeytin,domates salatalık,tatalı bahçe biberi, muhammara, ev yapımı reçeller, tahin pekmez, bal kaymak, lavantalı zeytinyağı, mandra tereyağı, taze mevsim meyveleri, artizan ekmek sepeti, otlu lorlu karışımları ile 4/4lük bir sofra kuruldu.

yumurta ile yaptıkları otlu çırpılmış yumurta ise muhteşemdi. french toast'dan karadut şuruplu ve taze meyveli granolaya kadar isteyebileceğiniz, taze sıkılmış meyve suları dahili zenginleştirilmiş birmekanburası.

pizza, ev yapımı humus, avokado salsa ve muhammaradan oluşan sürme tabakları, ılık rozbif ve yine kendi ev yapımları olan makarna ve salatalar öğle ve akşam için hazırladıkları  menülerini süslüyor.

şimdi gelelim mekanın sevimli kedisine! belki burada bir çok hayvan severden tepki alacağım ama ben restoranlarda kedi köpek beslemek fikrine pek yakın değilim.

öncelikle ne olursa olsun etrafta tüyler uçuşur, sonra oturduğunuz yerlerde yatar uyurlar. eğer benim gibi allerjik bir bünyeniz var ise ve kazara bir tüye dokunursanız soluğu hastanede alabilirsiniz.

peki hal bu ise ne yapılabilir? belki de cama mekanda kedi beslenildiğine dair bir yazı asılabilir ki içerde tam yemeğin ortasında bir sürprizle karşılaşıp apar topar oradan uzaklaşmayın, keyfiniz kaçmasın!

i̇şte ben de bundan dolayı yazının başlığını böyle attım.mekançok güzel ancak bir daha gidemeyeceğim için cidden çok üzgünüm. hem gıda hem hizmet sektörünün olmazsa olmazlarından biri müşteri memnuniyetidir ve ben bu mekandan ne yazık ki mutlu ayrılamadım.  kedi ile ilgili eleştirime ise "a o buranın kedisi diyerek savunmaya geçmek yerine doğru olanın yapılması kedinin uzaklaştırılması ve yine hamile diğer bir müşterinin ise kedi yanına gelip yatınca  kendi kahvaltılarını bizzat bu iki hanımın kendileri taşıyarak bir başka masaya geçmesine ve kedinin onların kalktığı koltuğa sere serpe  uzanıp uyumasına göz yummaları idi.

diyecek bir şey yok! biline!

moda'da fırından taptaze birmekançıktı! moda caddesi üzerinde henüz 15 günlük bir kahvaltıcı dicem ama buraya kahvaltıcı demek doğru olmaz. ekşili, mayalı, üzümlü, cevizli köy ekmekleri sıcacık alabileceğiniz bir fırın, işe gitmeden o ekmeklere sandviç yaptırabileceğiniz ve ister kapı önünde ister iştah kabartıcı kokularla beraber içerde kahvaltı edebileceğiniz bir yer. biz sufii yumurta ve otlu çırpılmış yumurtanın yanında peynir tabağı ve söğüş istedik. sufii yumurta, ekşili mayalı köy ekmeği üzerine dijon hardallı lorlu sos üzerine poşe yumurtaydı. otlu yumurta ise tereyağlı baget ekmek üzerinde geldi, genelde çırpılmış yumurtanın kıamını tutturmak zordur bu oldukça lezzetliydi. yalnızca porsiyonlar çok küçük, kahvaltı etmek üzere yumurta siparişi ettiğinizde 1 yumurta bence yeterli değildi, hem midem için hem gözüm için. evet çok lezzetli, ama koca bir dilim üzerinde zayıf bir görüntü. keza domates salatalık tabağı da 2 kişilik değildi. tabii ki daha çok yeni açıldıklarını göz önünde bulundurarak büyük eksiklik değil bunlar. zaten ekmeklerin lezzeti tek başına yeter, en kötü lavantalı zeytinyağına bandır bandır ye! afiyet olsun!


-----20 oct, 2014-----

moda'da firindan taptaze birmekançikti! moda caddesi üzerinde henüz 15 günlük bir kahvaltici dicem ama buraya kahvaltici demek dogru olmaz. eksili, mayali, üzümlü, cevizli köy ekmekleri sicacik alabileceginiz bir firin, ise gitmeden o ekmeklere sandviç yaptirabileceginiz ve ister kapi önünde ister istah kabartici kokularla beraber içerde kahvalti edebileceginiz bir yer. biz sufii yumurta ve otlu çirpilmis yumurtanin yaninda peynir tabagi ve sögüs istedik. sufii yumurta, eksili mayali köy ekmegi üzerine dijon hardalli lorlu sos üzerine pose yumurta yanina izgara lahana. otlu yumurta ise tereyagli baget ekmek üzerinde geldi, genelde çirpilmis yumurtanin kiamini tutturmak zordur bu oldukça lezzetliydi, yaninda da sote ispanak servis edilmisti. yalnizca porsiyonlar çok küçük, kahvalti etmek üzere yumurta siparisi ettiginizde 1 yumurta bence yeterli degildi, hem midem için hem gözüm için. evet çok lezzetli, ama koca bir dilim üzerinde zayif bir görüntü. keza domates salatalik tabagi da 2 kisilik degildi. tabii ki daha çok yeni açildiklarini göz önünde bulundurarak büyük eksiklik degil bunlar. zaten ekmeklerin lezzeti tek basina yeter, en kötü lavantali zeytinyagina bandir bandir ye! afiyet olsun!

haftasonları gitmekten çok keyif aldığım mekanların başında gelirken tatlı çalışanları ve sıcacık dekoruyla benden en çok puan toplayanmekandesem yanılmam herhalde. i̇lk içeri adım attığınızda ekmekler sizi etkilemeye yetiyor zaten , sandviçleri arasında en beğendiğim kesinlikle rustik sandviç oldukça lezzetli ve fresh bir tadı var yanında yediğim armutlu keçi peynirli roka sakatası da tam yaz mevsimine yakışır oldukça sağlıklı tercih yapabileceğiniz lezzetler arasına girmeye hak kazanacaktır.

i̇lk gittiğimdemekanküçük diye biraz rahatsız oldum açıkçası. pazar sabahıydı ve oldukça kalabalıktı. küçük masalara insanlar sığışmaya çalışıyordu. ama kahvaltılar gelince ve biz yemeklere gömülünce insanların neden bu küçücük mekana doluşmuşlar anladım. croque naan gerçekten çok doyurucu, bir o kadar da lezzetli bir tabak ve diğer bütün kahvaltılık malzemeler çok taze, ekmeklerine bayılıyorum. bumekankadıköy'deki favori mekanlarımdan...

öncelikle buradan geçerken bisiklet temalı tabelası sürekli dikkatimi cezbediyordu ve kahvaltı tarzı şeylerini görüyordum.

bir gün denk geldik ve girip bir kahve alıp moda sahilinde yürüyelim derken. kahvemizi almak için baya bir bekledik. çalışanlar kendi aralarında kahveyi kimin yapacağını tartışa dursun. benim dikkatim kahvenin konacağı take a way kutusuna gitti.

hani starbucks veya nero gibi zincirlerde böyle o günün kahvesini tadımlık olarak " - günün kahvesinin tadına bakmak ister misin canım?" diye sorarlar ya heh işte o bardaktan iki taneydi. 

latte söylemiş bulunduk ve 2 bardak tadımlık latteye 16 tl verdik. yolda alla alla şirinmekanfakat fiyatlar biraz pahalı derken kahveden bir yudum almamızla yüzlerimiz ekşidi. biraz daha içtikten sonra yolda bıraktık. (çöp) 

ya çok şansızdık yanmış kahveyi itelediler veya kahve çekirdekleri böyle beklemiş gibi garip veya kahve bardağı o kadar ufak o kadar ufak ki espresso ile sütün oranını tutturamamaları doğal.

ayrıca koyun koyuna kahvaltı etmek isteyenler gidebilir. insan sabah sabah biraz ferah ortamları ister diye düşünüp pek kahvaltı için gideceğimi sanmıyorum. take a way dostlar take a way.

moda caddesi ustunde islek bir konumda yer aliyor. calisanlari siparisimizi cabuk servis etti. i̇letisimleri kuvvetli. fiyatlar ortalamanin ustunde ama ambiyans, urun ve servis kalitesi ile musterilerine karsiligini sagliyor. san sabastian cheesecake ve americano aldim ben. dogrusu cheesecake yanik ust tabakasi haric kremali ic dolgusu lezzetliydi ama san sebastian degildi. eger bu yedigim san sebastian ise digerleri neydi?! mekanlarin menulerinin yasadigi kanisindayim. boyle seckin calisanlar, ortam ve musteri portfoyuyle san sebastian servis etmeseler de iyi birmekanolmaya devam edecek, yine tercih edilecektir. americano standart, kahve aromasi yerinde ve lezzetliydi.

kahvaltısını denemek için gittim.mekanküçük ama ortam gayet hoş, çalışanları ilgili ve kibar buldum. kahvaltı için ise şunları söylemem lazım, menüde kahvaltılıklar öyle uzun uzadıya açıklanmış ki çok zengin bir kahvaltı bekliyorsunuz ama gelen ürünler beklentinizi karşılamıyor. artizan ekmeklerini de çok başarılı bulmadım, muhtemelen benim damak tadımdan kaynaklanıyordur ama şahsen çıtır çıtır ekşi mayalı ekmeklerin olmasını beklerdim. tekrar gidilesi birmekanama beklentileri çok yüksek tutmamak lazım

07,03,2018
ozellikle artisan ekmeklerini begendigim bir mekannaan.benim onerimle arkadaslarla kahvaltiya gittik ,servis aksiyordu,servisimizi yapan makedonyali genc arkadasla anlasmakta biraz zorlandik.ayrica naan omletim biraz fazla yagliydi neyseki malzemesi bol ve doyurucuydu.mekan kucuk oturma yeri dar aklinizda olsun rezervasyon almiyorlar ama genede telefonlara cevap verseler super olacak.?giderseniz sahane ekmeklerinden vede eksi mayalarindan mutlaka satin alin? unutmadan ; cevrede otopark yok arabanizla gitmemenizi tavsiye ederim.?---------
yasmaya koy ekmegi ve baget aldim.servis cok yavasti limonlu tarti gelmeden iptal ettim cunku epey bekledim.baget biraz sert (5tl) koyekmegi guzel(12tl)

bugün sabah kahvaltısı için tercih ettiğim modada naan cafe de önüme koyulan menüde standart olarak kahvaltı tabağını seçtim ama öğrendim ki iki kişilik kahvaltı veriliyor buda 48 liraya denk geliyor ben tek kişilik kahvaltı seçmeyi haliyle isteyince haliyle (garson dan hayır cevabı aldım ) bu gördüğüm en saçma sapan bir hizmet verme anlayışıyla yinede modada her zaman ki gibi canları sıkılıp evde otururken bir cafe ve fırın açalım mantığıyla olan birmekanile daha tanıştım !

moda’da kahvaltısını beğendiğim tek yer. 2 kişilik kahvaltısı ideal boyutta ve doyuruculukta. yanına ekstra olarak söylediğimiz sucuk da lezzetli. özellikle üzümlü cevizli ekmeğini, süt reçelini ve acukasını beğeniyorum.mekançok küçük ve az sayıda olunca rezervasyon almıyorlar. erken saatte gitmek lazım. i̇sterseniz ekmek satın alabilirsiniz. pahalı ama lezzetli.

hem kahvaltısı hem yemekleri çok güzel. servis biraz yavaş ama zatenmekanhep kalabalık. kahvaltısını çok büyük zevkle yedik, gelenlerin neredeyse hepsi mekana has şeylerdi (süt reçeli, çikolatalı fındık ezmesi, değişik baharatlı lor peynirleri ve tereyağları vs). ekmeklerini de beğendim, kızartılmış ve tazeydi. “menemenimsi” çok doyurucuydu, bir kişiye yeter de artar bile. o kadar reçelin balın kaymağın üzerine french toast yiyemedim ama bir gün sırf onu yemek için gideceğim çünkü çok güzel görünüyor.

sosyal medyada gördüğümüz yorumlara dayanarak grupça bir pazar sabahı kalktık gittik naan'a. önerilen artizan ekşi mayalı ekmeklerini merak ediyorduk.mekano kadar küçük ki sanırım toplam 15 kişi içeride yemek yiyebiliyor. çok kaba bir karşılama sonucu masamıza oturabildik ancak çalışanların ve işletmeci olduğunu düşündüğümüz genç uzun boylu gözlüklü beyin tavırları ve oturuşumuzdan 15 dk geçmesine rağmen ilgilenen kimse olmaması sebebiyle rahatsız olarak hızla mekanı terk ettik. genel olarak servisten şikayet olduğunu sonradan öğrendik. keyifli vakit geçirmek istiyorsanız asla tavsiye etmiyoruz.

menusu cok cesitli degil (buradakine yeni seyler de eklenmis) amamekanoldukca huzur dolu. biz öğle yemegine gitmistikmekanbos olmasina ragmen servis biraz yavasti. fiyatlar da goruldugu uzre biraz tuzlu ama denenebilir, limonatasini tavsiye ederim.

henüz ekmeklerini tatmadım ama brownie bir harika. bu kadar yorumdan sonra ekmeklerini denemezsem ayıp olur herhalde. fesleğenli ayranlarını da çok merak ediyorum. küçük ve samimi ortamının yanı sıra çalışanlarının güler yüzlülüğü ve ilgisi sebebiyle sık sık uğrayacağım birmekanolacak gibi duruyor.

bu ara anadolu yakasını daha yakından tanımaya çalışıyorum. moda'da gezinirken arkadaşımın da bahsettiği naan'a rastladık. kendimize yer ararken bir masadan gayet suratsız bir adam kalktı böyle geçin dedi, meğersem orada çalışıyormuş! hoşgeldin değil de niye geldin dercesine! sonra nispeten güleryüzlü bir bayan arkadaş bizimle ilgilenmeye başladı. hemen vitrinden tatlımızı seçtik. limonlu tart ile mangolu kremalı bardakta bir tatlı. kahvemizi söyledik. o esnada kıza sordum. çekirdekleri nereden temin ediyorsunuz diye. sanırım ...... dedi. ama bir sorayım dedi. muhtemelen mekanın işletmecisi olan bayana yöneldi ve sordu çekirdekleri nokta noktadan mı alıyoruz diye. bayan bana döndü ve şiddetli bir savunmaya geçerek hayır kesinlikle çekirdeklerimizi oradan almıyoruz dedi çok garip bir tavırla. oysa ben ne marka ismi verdim ne demekanismi, kafalarında ne düşündüler de neyin savunmasına geçtiler anlamadım. hiç ama hiç şık bir davranış değildi. kahve çekirdeğinin menşeini sormak ne zamandan beri ayıp oldu! ve bu neyin önyargısıdır? yedik içtik, bu noktada lezzetin zerre önemi kalmadı. bir daha asla gitmem, o kadar!