mojah

bu gece karanliga inat bir kez daha bulusmak istedim senle belkide binlerce kez istedigim gibi, gittigin günden beri. hani bu sefer gelirsin sandim. kahveciye iki sade kahve ismarladim, ayni senin sevdigin gibi. geçen zamana inat, hep gelecegin ani bekledim. fincanin dibindeki karanlik "benim" olurken, birisi yavas yavas bitti, seninkisi sogudu gitti. ey sevgili, gözlerime bakip bütün güzelliginle hükmederken içime kazandigin zaferlerin, aslinda benim yenilgilerim. ben seni biten her kahvenin dibinde biraktim, sen onu bile fark etmedin "ah" ettin yalnizca aglattin. için acisin bakarken falina. bütün figürler seni tasisin kurdugun masallara ve yarinlara. derin bir ah çekti içim, yandi,kiyamaz ellerim ellerine. ne o ölecegimi mi sandin? oysaki bütün yalnizlik kahvelerinde seni yudumlayarak yasadim.


-----10 oct, 2013-----

kahve makinasinin basinda "latte art türkiye üçüncüsü" olunca çikan sekillerde böyle oluyor. tam bir sanatçi edasiyla sütün köpügüne sekil veriyor. insan seker döküp karistirmaya, yudumlayip seklini bozmaya kiyamiyor.

mekan gayet guzel bir yerde kukurtlu caddesi uzerinde. cogunlukla acik bolgesi kullaniliyor ama iceride kapali alanda da masalari var. acik alanda heryerde isitici var hic usumuyorsunuz. bugune kadar ne yediysem begendim ozellikle limon soslu tavuk favorim (somonu da tavsiye edilir). hellim peynirli salatanin hellimleri gayet guzeldi. ayrica salata sosu olarak balzamik glaze getirmeleri de baya hos bir ayrintiydi. ablamin yedigi ispanakli tavuk rulo da cok lezzetliydi. kahveler deseniz her zaman guzel. americano dan yana kullandim bugunku tercihimi ama espresso da cok guzel hatta americano dan daha guzel diyebilirim. kahvenin yaninda kucuk bir biskuvi koymalari da hos.
yemek fiyatlari bana gore lezzet ve miktarina gore cok makul. hatta benim gibi istanbul'da yasayan biri icin ucuz. limon soslu tavuk 13tl, salata 14 tl yanlis hatirlamiyorsam, ispanakli tavuk da 14 veya 15 tl.
gelelim mekanla ilgili eksilere. oncelikle servisleri cok yavas, cafe tam dolu degilken de yavas full iken de. garsonlar genelde ilgisiz hele bugunku asik yuzlu bile denebilir. boyle bir yere bu servisi yakistiramadim. akilda tutmak zor geliyorsa siparisleri bunun basit cozumleri var, yazmak gibi mesela. o acidan profesyonel bir garsonluk gormuyorsunuz.
bunun disinda tecrubelerimden gayet memnunum, yine giderim hic suphesiz.

umarim bursa da daha güzel mekanlar vardir da biz bulamamisizdir. cafe lattesinde kahve eksikti ve soguktu. ellerinde bize önerebilecekleri cheese cake ve sufle vardi. onlarin deyimiyle digerlerinin zamani geçmisti. gece esimin bulantisindan cheese cake inde zamanin geçtigini anladik. sufle sekerden olusuyordu sanki. yaninda getirdikleri krema sivi beyaz bir seydi. bursanin en güzel tarafi izmir'e dönüstü sanirim. reyhan, sevinç, bravo, kahve dünyasi diyorum. bari buralari görün sonra cafe açin veya açmayin. yurt disinda kileri söylemiyorum bile. kükürtlü caddesi nezih bir cadde. biraz ileride starbucks vardi. yani buralarda insanlar cafeye gidiyor ki oraya açmis. bu mudur. menü olarak masaya telefon getirmekle olmuyor bu isler. yine çalisanlari tenzih etmem lazim. canla basla çalisiyorlar. sanki kendi yerleri gibi. tuvaletler orta dogu esintisine maruz kalmisti.