tüm türkiye'ye aspava kavramının yayılmasını sağlayan "özhakiki" aspava'nın burası olduğunu söylediler, ankaralıların yalancısıyım. dışarıdan bakınca normal bir kebapçı gibi görünüyor, o ayrı.
i̇kram olarak getirdikleri salata şahaneydi. çilek ve tatlı bir nar pekmezi vardı. yeşillikler tazecikti. bu kalitede bir nar pekmezi güney illerimiz haricinde kolay bulunan bir şey değildir, o sebeple takdir ettim. soslu patateslerdeki sosu çok sevemedim açıkçası, sulandırılmış salça gibi geldi. ortasına kaşar eritilmiş mantarlar son derece başarılıydı. cacık ise çok sulu ve tatsızdı, sınıfta kaldı.
dürümü meşhur dedikleri için soğansız ama soslu döner dürüm sipariş ettim. maalesef hiç ama hiç sevemedim. etin ağır bir kokusu ve tadı vardı, alıştığım dönerler gibi değildi (bu arada şunu da belirtmem lazım: meşhur ankara döneri diye bana yedirilen herhangi bir şeyi bugüne dek sevebilmiş değilim; belki sorun ette değil de bendedir). ayrıca çok yağlıydı, dürümü açıp teker teker yağları ayıklamak zorunda kaldım. başka bir şey yemediğime pişmanım. ne var ki eşim son derece severek yedi. hatta bütün restoranda benim dışımda dürümünü didik didik eden başka bir insan daha yoktu. o nedenle kendimden şüpheye düşmemi sağladılar, eksik olmasınlar :)
tatlı olarak irmik helvası ikram ettiler ki son derece başarılıydı. normalde kebapçılarda ikram olarak gelen helvalara hayatta dokunmam; şeker komasına girip ölmemek için. ancak bu son derece hafifi ve başarılıydı.
çayları gayet güzel, servisleri ise on numara beş yıldızdı. o açıdan son derece memnun kaldım. lezzet açısından beni tatmin edemese de yine de çok düşük puan vermek istemedim; ankaralılar bu kadar çok sevdiklerine ve bayıla bayıla yediklerine göre vardır bir bildikleri diye düşünüyorum. bir denemekten zarar gelmez. yemeklerini sevmeseniz bile "behzat ç.'nin dürümcüsüne gittik" dersiniz, değişik bir anınız olur. gidin.