uzun zamandır listemdeydi, fırsatını yakaladım ve dün gittim. açıkçası biraz hayal kırıklığı yaşadım desem yeridir. şöyle söyliyeyim, vedat milor'un gittiği değerlendirdiği bir mekanı ilk defa beğenmedim.
mekândan başlarsak eğer; 100 yılı aşkın bir süredir hizmet veren restaurant, artık bazı şeyler siradanlaşmış. hocapaşa da oldugu icin mekan haliyle ufak, ama az da olsa tarih kokuyor diyebilirim. duvarlarda eski fotoğraflar, dekor tam bir salaş esnaf köftecisi. mekân temiz ve düzenli, çalışanları hızlı ve ilgili. tavsiyem size araba ile gelirseniz park sıkıntısı yaşarsınız, mümkünse raylı sistemi kullanın derim.
lezzeti anlatırsam eğer; ne zamandır aklimdaydi, büyük heves ile gittim. çünkü o kadar çok farklı çeşitte köfte yedim ki yeni lezzet tadma ümidiyle girdim içeri. ama aradığımı bulamadım. porsiyonu aşırı ufak, sunum salaş bir yer için normal, fiyatı çok pahalı. köftede ağır basan farkli bir tad vardı, etten daha çok sanki içindeki yağ mı desem ona benzer keskin bir tat vardı. et tadı ve köfte tadı alamadım. porsiyonu çok az, eğer çok açsanız ve doymak istiyorsanız en az 2 porsiyon yemeniz lazım ki buda 30 tl sadece köfte eder. sandıklarına göre mekân pahalı bu bir gerçek. köftenin yanında aldığım piyaz lezzetliydi. ayran klasik cam şişe ayrandı.
toparlamam gerekirse şahsi düşüncem bir daha gideceğimi zannetmiyorum. lezzet acısından pek memnun kalmadim. ben tavsiye etmem.
saygılarımla,