mana'nın en etkileyici özelliği servisi. servis elemanları saygılı, ilgili ve hızlılar. servis konusunda tek söylenebilecek olumsuzluk meze tabaklarının tam boşalmadan önünüzden alınabiliyor olması.
menü genellikle ege, yunan esintisi taşıyor. arada i̇stanbul meyhane tarzı yemekler de var. bir restorana gittiğimde lezzetin yanı sıra mideye verdiği rahatsızlık konusunu da değerlendiriyorum. kısacası yemekten sonra şişkinlik oluyor mu? buna bakıyorum. bu bir kaç şeyden kaynaklanabiliyor: i̇yi temizlenmemiş tabaklar, kalitesiz malzeme, bayatlamış ürünler, yağlar ve çabuk yemek yeme bunun başlıca sebepleri. mana'da yemek yediğinizde şişkinli hissi çok fazla değil, ama hiç yok da değil. bunu kendi hızlı yemek yememe bağlayabilirim. ancak yine de bu konuya dikkat etmek gerekiyor. 4 çeşit meze ve iki çeşit sıcak yemek aldık. tüm tabakların pişme ve kıvamları çok iyi olmasına karşın tuz dengeleri çok kötüydü. bazıları hiç tuzsuz, bazıları da aşırı tuzluydu. dolayısı ile canım yemek hiç keyif vermedi.
mana'yla ilgili başka söylenebilecek bir şey de fiyat/kalite dengesi. sanki bu denge biraz pahalılık yönünde bozuk gibi.
i̇çki konusunda neredeyse sınırsız rakı çeşidi var. bu rakı sevenler için çok güzel bir şey. elbette dublesine 19 tl, yada şişesine ortalama 135 tl verirseniz.
şarap menüsü çoğu mekânda olduğu gibi burada da çok zayıf. ve çok pahalı. i̇çkilerin pahalılığı hem ülkemizdeki vergilerden hem de işletmelerin içki konusundaki kâr marjı ayarlamalarının anormal olmasından kaynaklanıyor.
mana'nın konumu rıhtım caddesi. deniz görmüyor. buna karşın insanlar dışarıda oturmayı tercih ediyor. bunun da na sebebi sigar elbette. ama mana'da iç mekân, dış mkândaki sigara kokusunu almıyor. bu bakımdan olumsuz bir durum yok.