leb-i derya

beyoglu'nun sokaklarinda kesfedilmis güzel bir teras. çok büyük bir mekan beklemeyin, bu sebepten masalar birbirine fazla yakin ama rahatsiz edici degil. zaten amaç manzaranin tadini çikarmak. personel gayet iyi, tavsiyelerine uyabilirsiniz. yemeklerinden küçük porsiyonlar söyleyerek bir kaç çesidin tadina bakabilirsiniz. bu tarz yerlerde yemekten çok manzara satildigi için fiyatlar ortalamanin az biraz üzerinde, fakat 2 kisi çok da uçuk bir fiyat tutmaz. özel günlerde gidilesi mekanlardan. gün batimina dogru gidin derim. kahve içmek için bile olsa muhakkak gidin.

sizi sasirtiyor - köhne bir apartmanin en üst kati... kapidan içeri girince önce ambiyans ve manzara sizi sasirtiyor. yemeler, içki ve müzik süper..
bir keresinde sabah kahvaltisinda gitmistim gayet basarili ve sakin oluyor kahvalti zamanlari. bogaz'daki kahvalti karmasasindan uzak, sakin, huzurlu bir ortamda ve manzarada kahvaltinizi edebiliyorsunuz.

sakin, rahat ve en önemlisi kaliteli bir ortam arayanlara ideal - leb-i derya beyoglu semtinin yüksek düzey müsterilere hitap eden ve bu dogrultuda kalitesinden ödün vermeyen bir mekanidir. konsept rengi olan beyaz rengini bogaz manzarasiyla bütünlestirip misafirlerine "kaliteli" hizmet sunmak konusunda ilk siralarda yer almaktadir. benim açimdan tek eksik yani mutfaginin biraz erken kapanmasidir.(23:00) bunun haricinde isletme sahibi ve ayni zamanda müdürlügünü yapan ahmet bey mekanda bulundugu saatler çerçevesinde misafirleriyle samimi ve bir o kadar da seviyeli diyaloglar içerisinde bulunmasi, bizleri oldukça memnun ve mutlu etmektedir.

mekanın yeri,ambiyans gayet güzel. tercih edilecek yerler arasında ;) özellikle akşam tüm şehri izleme imkanı,lezzetli içkileri ve yemekleri ile gecenize renk katabilirsiniz

garip ve dehset bir yer - güzel manzarali istanbul' un en iyi mekanlarindan biri diyebilir leziz yemekleri var. ama çok pahali ve baya cep yakiyor manzara ve güzel lezzetler arayanlar için gidilebilecek en uygun yerlerden biri..

yemekler ve sunum fiyatların yüksekliğine oranla oldukça başarısız ve sıradan. herhangi bir cafe ya da restoranın menüsünde çok daha uygun fiyatlarda yenilebilecek sıradan yemekler ve sunum. sadece terasında birşeyler içmek için gidilebilir..

marka - leb-i derya bir marka olmus durumda artik bu kesin, en romantik aksam yemegi, en prestijli ögle yemegi alternatifi gibi duruyor orasi kesin; ama dogrusunu söylemek gerekirse benim için o kadar da özel degildi. manzarasina söyleyecek hiçbir sözüm olamaz elbette; ancak servis ettikleri hiçbir sey asiri özel olmadigi gibi çok özel bir yerde yemek yemisim, gurme bir lokantaymis gibi bir hesap ödedigimi çok iyi hatirliyorum. özetle fiyat ve kalite orani açisindan bakildiginda zayif.

manzara güzel.menüdeki şarapların birkaçı listede olmasına rağmen yok zaten servis elemanında şaraplar hakkında bilgisi yok.i̇kinci şişeyi söyleyemeden üstelik cuma akşamı olmasına rağmen saat 01.00e doğru kapanışa geçildi ışıklar kapatıldı çöpler çıkarıldı apar topar kalkmak zorunda kaldık.

her şey bir harika. yemekleri ve kokteylleri cidden çok lezzetli. i̇kisini de zomato’daki menü de göremedim ama “leb-i derya” kokteylini ve karidesli ali naziklerini tavsiye ederim. servis mükemmel, manzarası da nefes kesiciydi. aynı zamanda müzik seçimleri de harika. benim için çok keyifli bir deneyimdi. yalnız giderken casual chic giyinmelisiniz.

çok romantikk... - o sahane manzarada karsinizda sevdiginiz insanla bir seyler yudumlamak harika. uzun zaman oldu gitmeyeli ama hala aklimda kalan bi yer. sanirim martini içmistim ama içtigim ve yedigim disinda aklimda en çok kalan o nefis manzarasi...

gerçek anlamda istanbul tadi - aslinda istanbul'un tadi sokaktaki balikçida ya da bir küçük meyhanede ama üst katlarda, yükseklerde olmanin tadi da leb-i derya'da... cam kenarinda olmasaniz da -hatta olanlari kiskansaniz da- muhakkak gece ya da gündüz gidilmeli görülmeli... (ben her seferinde kil payi kaçirdim:)) bambaska bir keyfi var...

2013 yılına kadar en büyülü, en huzurlu yer olarak leb-i derya derdim hep. manzara şahane! terasta veya içeride cam kenarinda oturursaniz, muhtesem oluyor. ancak artik ,ortamda belirleyemedigim bir huzursuzluk seziyorum ve stresten kaçış mekanimiz olmaktan çıktı. 1 kere de olsa gidip görülmesi gerek ama:)

üzülerek sadece manzara ve şarap kalitesi ile keyifli bir akşam geçirmenin yeterli olmadığını belirtmeliyim. vestiyer hizmetlerinin yakın ve samimi ilgisi artı puan. ancak masanıza oturduktan sonra garsonun masanıza uğrama süresi uzun ve menünün size verildikten sonra siparişinizi vermek için beklediğiniz süre de uzun. son derece afili menüden seçtiğini tabak önünüze geldiğinde beklentiniz yüksek olmasın, fiyatına göre oldukça vasat kombinasyonlar geliyor maalesef. 40 baharatlı bonfile ile kaya levrek siparişindeki ana tema et ve balık oldukça lezzetli olmasına rağmen, tabakta diğer lezzetler figüran rolünü geçemiyor. belki iyi niyet ile yaratılmış tabak maalesef dördümüzün beklentisini karşılayamayadı. giriş olarak seçtiğim puf böreği puf değil, hamurdu ve içi malzemesini ( sucukla hazırlanmış) çok sevemedim. puf böreğinin altına döşenmiş fasülye püresi hem börek anlayışını bozmuş hem de puf olması gereken böreği iyice söndürüldü ıslatmış. i̇çtiğim roze şarap iyi soğutulmuştu. lavanta dondurma lezzetliydi. uğurlanırken ikram edilen sıcak şarap çok lezzetliydi. sonuç: ödenen para ile karşılaştırıldığında yüzlerce manzaralı mekanı olan taksim, şişhane, karaköy bölgesinde müşteri kaybı yaşaması muhtemel mekan olur görüşündeyim. bir daha gitmem

leb-i derya - son iki senedir dogumgünümde gittigim, zevkle manzarasinda yemek yedigim mekan. menüsündeki hem görsel hem de lezzetli yemekleri manzarayla birlestirince ortaya güzel bir karisim çikiyor. yaz aylarinda terasini tavsiye ederim.

leb-i derya, rezervasyonla gidilmesi gereken adının belirttiği gibi manzaralı bir mekan. başlangıç olarak keçi peynirli brule, sıcak başlangıç midye ve fıstıklı köfte, ana yemeklerden levrek graten, izgara kalamar risotto, izgara kuzu karski fileto be tatlılardan sütlü revani ile lavantalı dondurmayla servis edilen sufle yedik (allah doyursun diyeceksiniz, özel bir gündü). yediğimiz her şeyden memnun kalmakla birlikte -özellikle lavanta dondurması- diğer lüks mekalardan farkı ille pahalı fiks menuler seçmeniz gerekmemesi. bir daha gidersem bir ana yemek (35-40 tl civarında değişiyor) bir de içecek söyler, güzel mekanın tadını çıkarırım.