lacivert restaurant

i had breakfast here as part of a weekend work outing. i didn't get the chance to try the open buffet breakfast whichlacivertis known for but i did have a served turkish-style breakfast. the food wasn't outstanding, but rather pretty typical of a restaurant-style turkish breakfast. the only thing that really stood out were the candied walnuts with kaymak which are a rare find and always a delight.

the restaurant is worth visiting for the experience. you can take lacivert's private boat from in front of lokma on the european side, and once at the restaurant if you get a spot by the windows, it's as if you are having breakfast on the bosphorus (quite literally!)

denize sifir, sehrin kalabaliginda uzak, nezih sessiz ve sakin olusuyla gonulleri fetheden mekan, lacivert. anadolu hisarinda koprunun ayaginda denizle ic ice, mekanin asilligi, yemeklerinin ozellikle et ve baliklarinin lezzetiyle, insan profiliyle cok nezih ve gidilmesi gereken mekanlarin basinda gelirlacivertrestrant. gidilmesi tatlilarinin yenilmesi gereken yerdir. calisanlari ilgili, temiz bir mekandir.

uzun zamandır gelmek istediğim bir mekandı. eşsiz manzara, mükemmel yemekler, tecrübeli ve ilgili çalışanlar.lacivertortalamanın üstünde bir hesap getirse de önünüze, özel günleriniz ya da keyif dolu bir akşam geçirme isteğiniz ile paralel inanın beklentinizi kesinlikle karşılayacak. i̇şletmenin sahip olduğu mini bot ile, rumeli hisarı'na doğru mini bir gezi yapabilir, hiç unutamayacağınız bir akşam geçirebilirsiniz. bu arada ramazan menüsü'de gerçekten şahane, ne şişirme iftariye tabakları, ne ziyan olacak yemekler, ne sizi tıka basa dolduracak başlangıçlar, ne de iftar menüsü altında berbat yemekler sunan mekanlardan çok daha farklı. en kısa zamanda kahvaltı ve deniz mahsulleri için tekrar gelmeyi düşünüyorum. dipnot : erkekler, burada efsane evlilik teklifi yapılır,  bence bir düşünün derim :))

yaz aksamlarinin vazgeçilmezi lacivert... - bugüne kadar gittigim mekanlar içerinde en iyisiydi diyebilirim. eger avrupa yakasinda oturuyorsaniz rumeli hisarinin önüne gidiplacivertrestauranti aramaniz yeterli, aninda özel bir tekne gelip sizi aliyor ve bogazin essiz manzarasina birakiyor sizi. ve gidince harika bir karsilama sizi bekliyor. ister yemek yemek için isterseniz bir seyler içmek için gidebileceginiz sik ve kaliteli bir mekan. esinize ya da sevgilinize sürpriz yapin ve hemen rezervasyon yaptirin eminim bayilacaktir...

göz alici manzara - bogaz'da bir seyler yiyerek dinlenmek istiyorsaniz, hem manzarasi, hem de leziz mutfagi ve servisi ile ilk tercih olacak bir mekandirlacivertrestaurant....

bir boğaz klasiği;lacivertrestaurant şehrin en güzel yerinde boğaz’ın tam altında, deniz kenarında, martılarla kahvaltı yapmak paha biçilmez bir duygu. şef hüseyin ceylan’ın yılların tecrübesini yansıttığı, akdeniz mutfağından lezzetli yemekler sunan lacivert’te pazar günleri 10.00-14.00 arası açık büfe yaklaşık 200 çeşit olarak sunulan brunch ürünlerinin hepsi birbirinden lezzetli ve kalitelisınırsız açık büfede muhlama, menemen, tulum peyniri gibi çeşitler herşey dahil eşsiz bir kahvaltı sunuluyor, lacivert’e rumelihisarı’ndan özel teknesi ile ulaşabilirsiniz. fiyat kişi başı 95tl

lacivert'e en son gittiğim zamanın üzerinden herhalde 2 yıl geçmiştir. açıkçası son gittiğimde herşeyinden çok memnun kalmıştım. hal böyle olunca da doğumgünü yemeğim için rezervasyonun burada yapıldığını duyunca çok sevindim. ancak sonuç maalesef hiç de öyle olmadı.

tekne ile rumeli hisarı'ndan geçtik. daha girer girmez size çimento! torbaları, molozlar ve inşaat halindeki restoran karşılıyor. bu inşaat halinin ne olduğu manzara görmek için geldiğimizi söylediğimizde ise "özrü kabahatinden beter" nitelenebilecek inşaatın 1 yıldır sürdüğü şeklinde bir yanıt alıyoruz. rezervasyonumuz var dışarıda; ancak içerisi mi dışarısı mı diye soruluyoruz ve dışarıda nahoş bir yer gösterilinde içeriyi seçiyoruz. bize rezervasyon konusunda pek de anlamadığımız bir sistemden bahsediyorlar. neticede bir şekilde o gece ne olursa olsun yerimizin olduğunu öğreniyoruz. dışarısı mı içerisi mi sorusu servislerini zenginleştirmek içinniç meğer.

yemeklere gelecek olursak soğuklardan deniz börülcesi ve levrek marin ile başladık ve yanında salata aldık. i̇kisi de resmen tatsız tuzsuzdu. hatta tesadüfen başka masada bir arkadaşımıza rastladık ve masamıza geldiğinde o da kendisinin yemekten anlamadığını; ama yemeklerin tuz ve çeşni seviyesinin düşük olduğunu, öte yandan börülceden ot tadını dahi alamadığını belirtti. daha sonra kabak çiçeğinde barbun ve karides ile devam ettik; ama sonuç değişmedi. o eskiden günlerce anlattığımlacivertlezzeti ortada yoktu. armut tatlımızı alıp kalkmaya karar verdik. zira manzara yerine inşaat çalışmalarını seyretmekteydik. kalkmak için lavabo ziyaretimde de manzara farklı değildi; ortada duran kablolar vs. lacivert'e hiç yakışmadı. yemeklerin yanında kav şarap ile toplam 348 tl ödedik. ana yemeği neden almadığımız ve erken kalkmamız sorulmadı bile bu arada.

böyle bir gecenin finali de başlangıcına yakışmalıydı tabi ki. gelmeden önce hem web sitesinden hem de telefon ile boğazın rumeli hisarı'na yakın başka bir noktasına bırakılabileceğimizin teyidini almıştık. ancak tekne sırası beklerken "hayır efendim, sadece rumeli hisarı'na bırakıyoruz" şeklindeki azarımızı da yiyerek geceyi noktaladık. "efendim" kelimesini kullanmanın ille de kibarlık anlamına gelmediği de bir defa daha kanıtlanmış oldu. ana yemeği atlamamış, azar almış olduk böylece de.

sonuç olarak eskiden severek gittiğim bir restoran, artık listemden uzunca bir süreliğine çıkmış oldu. normalde bir defa yaşanan bir memnuniyetsizliği yorum olarak yazmam; ancak bir şeyler seri halde meydana geliyorsa bu bence dile getirilmeye değerdir.

istanbul'un rengilacivert- avrupa yakasinda ikamet eden birisi olarak bu tarafta ki insanlari düsünerek rumeli hisarindan tekneyle gelip almalari ve geri birakmalari daha restaurant'a girmeden beni etkilemisti. baslangiçlari, yemekleri özellikle balik, tatlari hepsi hem görsel olarak hem de lezzet olarak on numara. ama daha sonra gittigimde deniz göre kisimlarda yer yoktu ve açikcasi arka taraflarda o kadar da zevk almadim yemekten mekanin sirri biraz da konumun da. fiyatlara gelince bence bulundugu yere göre normal ama alkol kullaniyorsaniz hesabi görünce gözlerinizi patlatabilirsiniz :)

rüya gibi bir aksam yemegi:) -lacivertkonumu itibariyle mükemmel bir manzaraya sahip. yaz aylarinda, disaridaki masalarda otururken ayaklarini uzatip, bogazin serin sularini hissetmek için can atarsiniz :) karsidan gelenler için tekneyle sarap esliginde istanbul'u iliklerine kadar hissetmek kadar güzel bir sey yok. yemek ve servis kalitesine gelince kesinlikle memnun kalacaksiniz. deniz mahsüllü her yemek çok lezzetli. garsonlar gayet kibar. ben her gidisimde çok memnun kaldim.

köprünün tam altında olmak boğucuydu. bir daha gitmek isteyeceğim hiç bir şeye sahip değildi. herkeslacivertlacivert diye boşuna sayıklıyor bence.

32 sene beykoz paşabahçe ve kavacık’ta oturduğum içinlacivertrestaurant‘ı daha kimsecikler bilmezken bilirdim. 1999’da ben daha lisedeyken otobüsle önünden geçer, 20’li yaşlarımın sonuna doğru bildiğim bu güzel mekanı hep merak ederdim.

lacivert denize sıfır ve tam ikinci köprü altındaki çok özel konumu ve müthiş lezzetleri ile pek çok kişinin en romantik anlarını paylaşmak istediği bir ambiyans sunuyor. pek çok kadın evlilik teklifini burada alacak kadar şanslı oluyor. o sebeple erkek arkadaşınız sizilacivertrestaurant‘a götürüyorsa bir şeylere hazır olun derim :)

executive şef hüseyin ceylan, restoranın ilk gününden başında. 1999 senesinden beri sürekli gelişen bir menü ile aynı şefin ellerinde bir restoran olması çok önemli bir detay.

şef hüseyin ceylan bu yeni menüde çok dengeli ve renkli tatlar yakalamış. menü tahmin ettiğiniz üzere deniz ürünleri ağırlıklı olsa da, balık yemeyecek olanlar için de her türlü kırmızı ve beyaz hatta ördek dahi mevcut.

deniz mahsulleri çorbası, içindeki kalamar, karides, midye, levrek ve domates sosu ile buram buram bir deniz mahsulleri çorbası olmuş. ancak ben domates sosunun baskınlığını biraz daha az tercih ederdim. akya carpaccio, taze akdeniz yeşillikleri, somon havyarı, beluga havyarı ve kuş otu ile tam bir başyapıt. kuş otu ile birleştirdiğiniz bu tat ağızda tam bir patlama yaratıyor. her masanın oturur oturmaz söylemesi gereken bir sipariş bu.

ebegümeci, kaz dağları otları gibi karışık otlarla hazırlanan mücver, yine şef hüseyin ceylan‘ın çok iyi bir dokunuşu. kapari ve kırmızı soğan ile gelen torik lakerda ise bu zamana kadar yediğim en iyi lakerda’lardan. bir benzerini de tarihi karaköy balıkçısı yapıyor. kıvam müthiş, bıçakla dümdüz jilet gibi kesiyor lokum gibi yiyorsunuz.

ege ormanı bozcaada ahtapotu, kuş otu, zeytinyağlı limon sos ve dereotu ile

i̇ki kişilik soğuk deniz tabağının içinde istiridye, deniz tarağı, ahtapot söğüş, levrek marin, karides söğüş bulunuyor. bir de bu tabağın sıcak olanı var. onun içinde de lagos şiş, somon ızgara, kaya levreği, bebek kalamar ızgara, bebek patates sote, sebzeli tart, kokteyl domates bulunuyor.

karabiga karidesi, taze dereotlu bayrampaşa enginar salatası ile ile gelen enginarlı karides enfes. galiçya usulü ahtapot. bu portekiz bölgesindeki usul ile hazırlanıyor. ahtapot önce ızgara ediliyor, sonra sebzeler soteleniyor. taze fırın patates ile geliyor. ahtapot tambenim sevdiğim gibi. yani lokum gibi değil. dişe geliyor. karidesi bir şeylere sarmayı çok seviyoruz. daha önce, pastırmaya ve kadayıfa sarılı karidesler denemiştik. bu seferki ise asma yaprağına sarılı karides. asma yaprağının kendinden ekşiliği ile karidesin birleşimi harikulade.

ana yemeklerden izgara minekop, lor peyniri dolgulu kabak çiçeği dolması, deniz mahsulleri risotto aynı tabakta geliyor. bir de pişmiş taşköprü sarımsağı. bu güzel tabağın en zayıf halkasının minekop olduğunu itiraf etmeliyim. risotto çok iyi, tam istediğim kıvamda, içi lor dolgulu kabak çiçeği dolması yemeye doyamayacağınız cinsten. ancak minekop ızgara değil, sanki haşlanmış gibi. çıtır bir tarafı olmadığı gibi ıslak ve yumuşak. tabi dokudaki bu bozukluk lezzetine de etki ediyor. ben minekopu daha dokusu sert kıvamlı sevdiğim için hiç bana göre gelmedi.

tatlılardan ise cream brule benim damağıma göre değildi. onun dışındaki tüm tatlılar, hele ki elmalı crumble ve çikolata çorbası çok çok çok ama çok iyi… mutlaka tavsiye ederim.

lacivert, özellikle yaz aylarında yılda bir iki kere gittiğimiz bir restauranttı. dün akşam da doğumgünüm olması sebebiyle eşim rezervasyon yaptırdı. buarada yurtdışında yaşadığımız için yaklaşık 1,5 yıldır gidememiştik. 
30 ağustos pazar akşamı 19.30 gibi vardık restauranta elimizde pastamızla.pastayı teslim ettik bize masamızı gösterdiler, oturduk. restauranta girdiğimizde oldukça değiştiği dikkatimizi çekti. masa sayısı çok artmıştı, iskele kısmı genişletilip maksimum masa sığdırılmaya çalışılmıştı. garsonların hepsi tamamen değişmişti, çünkü 99 yılından beri eşim bu restauranta gittiği için, garsonların hepsi de uzun yıllar bu mekanda çalıştığı için hemen hepsini tanıyordu. yemeğe başlamadan önce bir negroni ve bir şişe beyaz şarap ısmarladık. buarada pazar akşamı olmasına rağmen mekan oldukça kalabalıktı. sipariş vermeden önce içkilerimizi yudumlamaya başladık. bu ana kadar hoşumuza  gitmeyen değişikliklere rağmen herşey normaldi. sonrasında bir daha herhangi bir garson masamıza uğramadı. şarabı şişeden kendimiz servis ettik, negroni bitti, bardağı masadan alan olmadı. saat 21.00 oldu, yemek siparişi veremedik. yavaş yavaş sinirlenmeye başladık, bir şişe şarap da bitti, hala ortada kimse yok. en son şişeye elimizi attık son kadehleri dolduruyoruz bir garson geldi kaptı elimden şişeyi, lütfen ben hallederim dedi. biz de hoşgeldiniz ama biz kalkmak istiyoruz dedik. 2 saat geçti daha yemek siparişi veremedik, herhangi bir garsonun masaya uğramasını geçtik, göz kontağı bile kuramadık. hesabı istedik, gak guk dedi garson ama çok da umurunda olmayan bir edayla hesabı getirdi. sonra takım elbiseli müdürleri olduğu belli bir bey geldi, afedersiniz, neden böyle oldu, ben ilgileneyim gibisinden birşeyler söyledi. ama bizim tadımız fena kaçmıştı. biz gitmek istiyoruz, pastamızı getirin lütfen daha fazla kalamayacağız burda dedik. hesabı ödedik ve tek lokma birşey yiyemeden kalktık mekandan.
manzarası çok güzel, yemekleri lezzetli, fine dining bir yere konumlandırmış restaurant olaraklacivertbizi çok hayal kırıklığına uğrattı. çok ucuza çalıştırıldıkları belli yeni yetme, anca bodrum barlar sokağındaki balıkçılarda garson olabilecek bir kitle bu mekanı mahvetmiş. oradaki balıkçıları aşağıladığım için söylemiyorum, salaş balıkçılara da çok gidiyoruz tabiiki, ama oradaki beklenti ona göre. fine-dining bir akşam yemeği deneyimi ve büyük beklenti ile gittiğim bir mekanda, ufacık bir fener balığı tabağının 72 tl olduğu biryerde, iki kişi için 600 - 700 tl hesap ödemeyi göze almışsam, kusura bakmayın ama böyle bir servis, böyle bir garson kitlesiyle muhatap olmamalıyım.

lacivert adi gibi asil.... - lezzetli, kaliteli, huzurlu... caanim istanbul manzarasina karsi, yanibasinda bogaz, basinin üzerinde köprü güzel bir kirmizi sarap yudumlamak sansini su yeryüzü üzerinde kaç kisi yakalamistir? yemekler lezzetli, ortam nezih, çalisanlar sizi üzmüyor, insani dinlendiren müzikler... daha ne isteriz gittigimiz mekanlardan. bazen günün yorgunlugunu atmak, hayatin kosusturmasindan uzaklasmak; bazen özel bir günü kutlamak; bazen de bizim için özel kisilerle bulusmak hos sohbetler yapmak.laciverttüm bu beklentilerimi fazlasiyla karsiliyor. kisin içeride los, sakin bir ortamda güzel yemekler yiyebilmek, yazin dalgalarin sesi esliginde iki laf edebilmek istediginizdelacivertaklinizin bir kösesinde olsun derim.

istanbul bogazi'nda marka oldu -lacivertrestaurant anadolu hisari'nda tam da fsm köprüsünün altinda bulunan konumuyla marka olmayi basarmis bir mekan. masada otururken bogazin sulari hemen ayak dibinizde saliniyor. menü yapisi sanirim önce her seyden biraz kistasiyla hazirlanmis ancak sonra zaman içinde degisirken giderek karistirilmis. mekanin acil olarak ne restorani olduguna karar vermesi lazim. bir etkinlik ve organizasyon mekani olarak da çok sik bir davet yeri oldugunu söylemem gerek.

26 ocak aksamilacivertrestorandalacivertbir gecede cok romantik bir aksam yemegi yedim. sevgilimin surpriziyle onunla ilk dogumgunumu burda kutladim. kesinlikle tavsiye ederim. mekan, atmosfer, yemekler ve servis mukemmel.